Bir derdi öteletiyoruz bir başkası başımıza sarılıyor… Biz mi belayı çekiyoruz, birileri ısrarla belasını mı arıyor kararsız kaldım… Kömür Termik Santrali, Silivri sınırları dışına çıkarıldı buna sevinememişken; Trakya ve Türkiye'nin sınırları içinde olduğu müddetçe tehdit altında olma durumumuz sürüyor çünkü Seymen'de tehlikeli atık bertaraf/depolama tesisi yapılmak istenmesi gündemimize hızlı bir giriş yaptı.
Silivri'de sanayiyi durduruyorsunuz, hatta mevcut birçok sanayi kuruluşu kazanılmış haklarını yitiriyor başka yerlerdeki sanayilerin atıklarını ilçemize getirmeye hazırlanıyorsunuz! Betondan, demirden sakındığımız tarım arazilerimizi kimyasal atıklara mı teslim edelim şimdi! İstanbul'un diğer ilçelerinden karşı çıkıla çıkıla Silivri'ye kadar gelmiş söz konusu tesisin yapılması durumu… E, biz sesimizi çıkarmazsak yaparlar. Çıkarırsak artık kendilerine başka kurban arayışına girerler.
Korkarım Silivri'yi koruma mücadelesine zerre aralık vermeye gelmiyor her an, sevimsiz bir sürprizi paket program yapıp kucağımızda buluveririz maazallah…
Salı günü Seymen'de saat 11.00'da yapılacak Çevre Değerlendirme toplantısına tüm duyarlı vatandaşlar ve özellikle STK temsilcilerini, siyasi parti yetkililerinin davet beklemeden katılması gerektiği aşikar… Erkenden ajandalarınıza notunuzu alın…
TEBRİKLER
Dün Demokrat Parti ilçe başkanı ve yönetimi ile partinin 72. yıldönümünü kaydettik. Halide Avlu'nun yönetim kurulu üyeleri ile azim ve bağlılıkla sürdürdüğü teşkilat çalışmaları bir yana, toplantıya canlı bağlanan Genel Başkanları Gültekin Uysal'ın açıklamalarını dinlerken içten içe takdir ettim. AK Parti'nin kendisine çok güvenerek getirdiği 50+1 modelinde meclis dışında kalan partilerin giderek artan önemine bakınca siyasette de “Bir şeyin miktarı ne kadar artarsa etkisi o kadar azalır” reklam algısının doğruluğuna inanıyor insan ister istemez!
İyi Parti'nin seçime girememe durumunda Demokrat Parti adıyla alternatif çözüm yorumları, CHP ile Saadet Partisi temaslarına bakınca siyasette hiçbir şeye şaşırılmaması gerektiğine emin oluyor insan…
Kim ne yaparsa yapsın da birçok partimiz veya siyasetçimiz, iktidar fırsatı olduğunu unutmadan Türkiye'nin bir tane olduğunu her daim beynine kazımış olarak atsın adımlarını. Partiler, liderler veya çeşitli kuruluşlar her durumda yeniden inşa edilir… Ama Türkiye zemini ayaklarımızın altından kayarsa işte o zaman ne yapsak yapalım bir daha hiçbir şey bizleri iflah etmez.
Tek bir seçim var bence! Türkiye'nin yararına mı, değil mi? Türkiye'yi koruyan, kollayan, güçlendiren her seçim doğrudur! Ona zarar veren yol ve yöntemlerin kimseye bir faydası olmaz! Bunu Silivri özelinde de aynı şekilde düşünün…
Partiler demokrasimizin, hoşgörümüzün, aydınlık yarınlarımızın güvencesidir… Hepsi var olsun, her biri bir diğerinden iyi olsun…
Halide Avlu'yu bir siyasetçi ve de bir kadın olarak, sarf ettiği çaba ile gayreti dolayısıyla ayrıca kutluyor, ortaya koyduğu mücadeleye destek veren herkesi takdir ediyorum.
İyi haftalar herkese :)