Çok uzak geçmişte sarf edilmelerine karşın günümüze kadar taşınan bazı sözlerin zaman aşımına uğramamasında vardır illa bir hikmet; Sakla samanı gelir zamanı!
Geçtiğimiz yıl 5 bin 500 balya samanı, küçük ve orta ölçekli hayvancıya hediye eden Silivri Belediyesi, bu yıl da 40 bin balyayı Silivrili dar gelirli üreticiye ücretsiz olarak dağıtmaya başladı.
Saman bu arada Anadolu'daki kuraklığın da etkisinde Türkiye'de kara borsa! Altınla başa baş fiyat artışında, hatta ‘altın'ın ateşi söndü saman alev alev yanıyor!
Silivri Belediyesi ekimini hasadını yaptığı arpalardan sonra samanıyla küçük hayvan üreticilerimizin yüzünü güldürüyor. Çok bildiğim bir şey değil ama hayvanı için yem bulamayanların onları elden çıkarmak zorunda kaldığını hesap edecek kadar mantık sahibiyiz her birimiz sanıyorum…
İBB'nin tohumunu dağıttığı silaj mısırını Silivri Belediyesi bu yıl da ekip, biçip hayvancılık yapan vatandaşlarımıza ulaştıracak… Ayrıntılarını haberinden takip edebilirsiniz…
Ben başka bir yere geçeceğim…
Geçmiş dönem muhalefetin nöbetçi bir önergesi vardı, hatırlayanlarınız olur mutlaka…
“Belediyenin borcu ne kadar?”
AK Partili muhalefet bir ay sormasa ertesi ay mutlaka bu soru önergesini yenilerdi. Hele borçlanma yetkisi varsa gündemde ortalık toz dumana bürünürdü…
Ama hakkını teslim edelim geçmiş dönem Belediye Başkanımız Özcan Işıklar'a muhalefet ne zaman bu önergeyi getirse, seçimi kazanır kazanmaz başkanlık koltuğunu hacize gelenlerden girer AK Parti'nin içinden çıkardı. Algı yönetimi ve demagoji hususunda üstüne tanımam; halen daha… Metin Karakaş bir ara yaklaşır gibiydi, sonra ne olduğunu herkes biliyor dağıtmayayım şimdi konuyu…
Borç ve borçlanma tartışmalarından altın değerinde, bugünkü piyasa ederi 1 Milyon TL (eski para ile ‘Milyar' demediğim için gönül koyar şimdi Başkan Volkan Yılmaz; sever çünkü o bu borç ve alacak tutarlarındaki oyunu…) olan samanı bedava dağıtıyor, vatandaşa teslim ediyor Silivri Belediyesi… Küçük ölçekli hayvancılar için (bulursa tabi) satın aldığı yerden araç kiralayıp evine getirmenin bile mesele olduğunu da ekleyeyim de vaziyetin vahameti daha net anlaşılsın.
400 ton silajlık mısır da (tahmini ederi 250 Bin TL) 750 Bin TL'lik ayçiçek yağ Silivri Belediyesi'nin üretip hayrına dağıtıkları arasında…
Şahsen hiç nasibimi almadığım bir alan; mali bütçe disiplini üstte anlattığım ayrıntılar üzerinde güçlü biçimde inşa edilen bir şey olsa gerek. Giderlerin kontrolü, gelirlerin artışı ile iki yılda yakın geçmişte siyaseten dillerden düşmeyen 'borç', 'borçlanma' gibi konular tarih oldu.
Alipaşa Mahallesi'nde arpa hasadından elde ettiği 630 balya samanı ihtiyaç sahibi hayvancılarımıza ulaştırılmak üzere belediyemize bağışlayan Nevzat Gürsu'yu ben de kendi adıma tebrik etmek isterim. Para hırsının kör ettiği gözlerimizi açtığı için, her şeyin alınıp satılan meta olduğu düşüncesinden bizleri uzaklaştırdığından sağ olsun, saman vermiş; altın bulsun!
Üstte sözünü ettiğimiz uygulamalardan yola çıkarak bu dönem dile getirilen ender yerel yönetim eleştirilerinden “Belediye şirket gibi yönetilmez, kâr gözetilmez…” tarzındaki söylemlere yönelik sahipleri belki yaklaşımlarını tekrardan gözden geçirmek ister...
GÜNÜN SÖZÜ
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir.
Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
– `Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem` der.
Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:
– `Ben çekilirim.`
