Cumhuriyet tarihine adını yazdıran, 12 İlk'in kadını Sanatçı Lerzan Öke, vefat etti.
Sanatçı Lerzan Öke, son birkaç yıldır yaşadığı rahatsızlıklar nedeniyle yaşama daha fazla tutunamadı. Öke'nin vefat haberini alan Silivri Kadın Girişimciler Derneği, onursal üyelerinin acı haberini duyurdu. Dernek tarafından yapılan duyuru şöyle: “ Derneğimiz onursal üyesi, hayatını sanata, sanatçıya ve topluma adamış, Cumhuriyet tarihine adını yazdıran, 12 İlk'in kadını Lerzan Öke vefat etmiştir. Merhumeye Allah'tan rahmet, sevenlerine sabır diliyoruz. Cenazesi 31 Ocak 2020 Cuma günü Erenköy Galip Paşa Camisi'nden öğle namazına müteakip kaldırılacaktır.”
LERZAK ÖKE KİMDİ?
Halkla ilişkiler aydınlığımızın temsilcisi Betül Mardin ve Nazan Moroğlu gibi isimler arasında Cumhuriyet tarihimize adını yazdıran Lerzan Öke, 1964 ile 1973 yılları arasında ülkemizi yurt dışında temsil etti. Seramik sanatında çimentoyu kullanmak suretiyle bir reform yarattı. Bu yeni buluşu ile sadece ülkemizde değil sanatı ve kişiliğiyle Avrupa basını ve televizyonlarında da en sık yer alan sanatçı unvanını kazandı Öke. 1959-1960 yıları arasında Kıbrıs Ledra Palas'ta açtığı sergi ile Romalılardan 4 000 yıl sonra seramik sergisi açan ilk sanatçısı ünvanlını kazandı ve bu olay Kıbrıs'taki seçim haberlerinin bile önüne geçti.
Öke, Bayındırlık Bakanlığında verdiği tatbikatlı konferanstan sonra yapılan resmi teklif ve ihale yoluyla İstanbul Mecidiyeköy Lisesi'nde yaptığı Duvar Tezyini ile Türkiye'nin ilk kadın müteahhidi oldu.
1964'te THY ile yaptığı anlaşma üzerine gökyüzünde uçaklar içinde yaptığı sergi büyük ses getirdi. Fransa televizyonu Paris'e uçak indiği zaman çekim yaptı ve yayınladı. Sergi Türkiye Büyükelçiliğinde büyük bir ilgi ile devam etti. Türkiye basınında haber sekiz gazetede manşet oldu. Öke, kendi rekorunu da kırdı, uçakta ikinci sergiyi derneği adına açan ünvanlını da başarılarının arasına yazdırdı. Paris televizyon ve radyoları bu haberi “Gökyüzünden Paris'e indirilen sanatçı karması” olarak verdi. Yedi Avrupa ülkesinde sadece sanatı ile değil modern Türk kadını olarak moda sayfalarında yer aldı.
Seramik sanatını, sanat yazarlığı ile birlikte yürüterek, on iki gazete ve dergide sanata ve sanatçıya ışık tutan Öke, 1974'te Kıbrıs Çıkartmasına da savaş muhabiri olarak katıldı ve Ordunun moral kaynağı oldu.
Kurucusu olduğu Sanatçılar ve Sanat Sevenler Derneğine 36 yıl başkanlık yapabilmiş nadir dernekçilerden biri olan Öke halen bu görevinin başında.
Silivri ve Anadolu Yakasında Kadıköy halkına yoga hocalığı yaptı ve bu sporun geliştirilmesi, sevilmesi için çaba sarf etti. Öke'nin “ilklerin kadını” sayılmasındaki nedenlerden biri de belediyelerin yanı sıra askeri birlikler nezdinde ve sivil halka Yoga sporunu sevdiren kişi olması. Ayrıca Başbakanlığa bağlı Kasımpaşa'da korunmaya alınmış 50 çocuğa yaz aylarında Silivri'ye geldikleri kamplarında gönüllü hocalık yaparak onların morallerini yoga sporu ile düzeltmek, yalnız olmadıklarını hissettirmek için emek harcadı.
Sanatçı, gazeteci, koleksiyoner ve yönetici kimliği ile Öke, Türkiye'ye uluslararası boyutta bir “Sanatçılar Köyü” kazandırdı. (Silivri – Akören ve Gazitepe yolu üstünde) 28 yıldır bürokratik engellerden kurtaramadığı bu köyün halen kurucu ve denetim kurulu başkanıydı.
Sanatçıya 2006 yılında Isparta Süleyman Demiral Üniversitesi tarafından “12 ilkin kadını” ödülü verildi ve aynı yıl ulusal ve uluslararası alandaki kişisel çabalarından dolayı Pendik Rotary Kulübü tarafından “12 ilkin kadını” ödülüne layık görüldü. Bugüne kadar sayısız ödül almış ve hocaları tarafından en çok resim ve büstü yapılan ve hatta heykeltıraş Kenan Yontunç tarafından Üsküdar Şemsipaşa sahilinde Atatürk Anıtının sağındaki genç kız olarak yer alan Öke, 88 yaşında yaşama gözlerini yumdu.
Haber Merkezi