Sevginar Sali

‘Sarı çocuk’un seçimleri

Kınamak, övmek kolay şeyler… Asıl ihtiyacımız ve zor olan ise anlamak!
Kendi bakış açınızla bakarak, kendinizden yola çıkarak ise karşınızdaki insanı anlayamazsınız.
Ben hep şunu kendime telkin etmeye çalışırım ‘Bir başkasının sana yaptıkları senin izin verdiğin ölçüde mümkün olur ancak'…
Sırrını mı oraya çıkardı; ‘Yanlış kişiye, fazla güvendin demek!'
Zor zamanında sana yeterince destek olmadığını düşündüğün kimse; ‘Fazla mana yüklemişsin, ayrıca kendini niye zor duruma düşürdün, hadi düşürdün diyelim neden kendi başına halletme becerisinden noksan olduğun üzerine de biraz kafa yormayı denemiyorsun!?'
Rakip mi çıktı biri karşınıza, sizden üstün mü geldi? Size umduğunuzdan çok mu zarar verdi? Eksik bıraktığınız yönleri buldu diye rakibinizden, onları kapatmadı, tolere etmedi diye sevdiklerinizden önce hesap sormanız, bakmanız gereken; kendinizsiniz…
Bunlar ve benzeri durumlar için bir başkasına kızmaya asla hakkınız yok. Diğer bir kimse sizden daha üstün geldiyse siz ona yetişememişsinizdir; başka bir açıklaması yok! Kaldı ki istediğiniz bir şey olmadı diye önünüzde açık olan başkaca bütün yolları görmezden gelmek niye?
Bir amaca giden birçok yol vardır… Ama insan birini seçebilir ancak. Bir başkasının hedefe sizden önce varması geçici bir durumdur; aynı başarıyı gösterme şansınız her zaman var (eğer defalarca bu yöndeki kredinizi kullanıp tüketmediyseniz, kendinizi geliştirmekten vazgeçtiyseniz), yeter ki kullanmayı bilin!
Gelelim Selami Değirmenci söyleşimize… Konuştuğu zaman hepimiz ister onaylayarak, ister kızarak dinliyor muyuz? Merak ediyor muyuz söylediklerini? Evet.
Kişisel olarak çoğunlukta doğrularımız, savunduklarımız farklı oldu ama iletişimde kalmayı hep başardık. Sorduğum sorulara tüm açık yürekliliği ile cevap verdi. 31 Mart'ın ardından durum ve düşüncelerini en çok merak ettiğim isimlerden biriydi, görüşme fırsatı için teşekkür ediyorum.
Bir kişiyle yarışırsınız, ya da istediğini vermeyebilirsiniz, sizden beklediği gibi bir kişi olamayacağınızı anlatmanın bin tane yolu var. İlla en kırıcısını seçmekte inat etmenin ise hiçbir manası yok; en mühim nokta da kendinize zararı dokunur…

YILMAZ'IN FESTİVAL SINAVI
Önemsediğim bir görüş; festival maliyetlerinin daha etkin hizmetlerde değerlendirilmesi gerektiği… ‘Sinekten yağ çıkartma' özelliğini meziyetlerine ekleme kararlılığındaki yeni yerel yönetimimizin müsriflik yaptığını düşünmemekle birlikte, bana ne kadar cazip gelmese de halkımızın bu etkinliklere gösterdiği ilgiyi gözardı edemeyiz. Binlerce insanın dahil olduğu bir süreçte eksiksiz bir organizasyon beklemek insafsızlık olur. İlk geceki gözlemlerim üzerinden yazmam gerekirse; niye sanatçı çıkana kadar halk olarak kapkara bir sahne izlemek zorunda bırakıldığımız sorusuna Engelsiz Koronun performansıyla yanıt aramayı bıraktım. Edis'in seçimi ve performansı ile geri kalan tüm noksanlıkların üzerine bir bardak soğuk su içmeye karar verdim. Doğal ürünler, el sanatlarının etkinliğe bu denli aktif olarak katılması güzel olmuş; insanların maddi olarak sıkıntıda olmadığı bir genel duruma denk gelmese üreticilerin yüzü de daha çok gülerdi eminim.
Silivri festivalinin kapsamı olabildiğince genişletilmişti… Eskiye yenilikler katma gayreti hissediliyor...
Çok çalışkan ve mücadeleyi seven bir başkanımız olduğuna festival süresince bir kez daha emin oldum. İmkansız hedefler seçip onları gerçekleştirmek adına insanüstü mücadele etmeyi yaşam tarzı olarak benimsemiş olmasına seveneyim mi, üzüleyim mi karar veremedim…
Kendi anlayışında ekip arkadaşları bulmakta zorlanıyor mu, onlara güvenmek konusunda ne gibi kaygılar yaşıyor anlayamıyorum. Işığı ya da parlamasına zeval gelir kaygısı durumuna göre fazla.
Soyadını anlamlandırdık, adının Volkan oluşu hususunda bilgilerimizi yalnız coğrafya ile sınırlı tutmayıp siyaset, sosyoloji ve psikoloji üzerine de genişleteceğiz anlaşılan : )
Herkese iyi haftalar : ))

YORUM YAP