Hışımla ayağa fırladım... Dizlerim uyuşmuş düşüyordum...
Bezelye torbaları, barbunyalar, bamya... Buzluğu boşaltıyorum...
Şu levreği ne zaman yakalamıştım acaba? Geçen sene mi yoksa ondan önceki sene mi? Lafın burasında dilin kemiği yoksa kalemin hiç yok hesabı salla sallayabildiğin kadar; ıstakoz, jumbo karidesler, iki buçuk kilo havyar, dört kilo kaz ciğeri, Atlantik okyanusunda yakaladığım devasa kılıç balığının yarısı...
Hah... Sarozlu ahtapot...
Dondurucunun en kuytu köşesine saklanmış ama benden kaçar mı?
Aslında ahtapotu vurduğum o tarihi günü ballandıra, tatlandıra anlatmak var da, lafı dolandırmak, ocak ayının bu soğuk günlerinde sizleri su altının büyülü dünyasına imrendirmek istemiyorum!
Gaza gelip ahtapot vuracağım diye denize giren olur, zatürre olan olur velhasıl belli mi olur?
İşin kompetanları bu canlının kafasını da temizliyorlarmış ama evde olunca mürekkep kesesini patlatır da mutfağı resim atölyesine çeviririm diye cesaret edemiyorum...
Rivayet odur ki; ahtapotun sekiz kolu olur, benim ki yedi kollu... Aç kalınca kollarını yermiş bu hayvanlar... Birini yediği diğerleri bana kaldığı için şükür etmem lazım...
Ahtapot tencerenin düdüklüsünü ister, başka tencerede pişmez...
Düdüklüyü yarısına kadar suyla dolduruyorum, yarım su bardağı sirke ilave ettikten sonra 45 dakika kaynatıyorum...
Kaynayan ahtapot griden kızıla yakın bir renge dönüyor...
Soğumasını bekledikten sonra üzerindeki zarı ve vantuzları temizliyor, bir bölümünü parmak kalınlığında doğruyorum...
&&&
Ahtapot salatasına soğan koyan olmaz pek...
Ben soğanlı seviyorum.
Kırmızı soğanı ince ince doğruyor arkasından kabuğunu soyduğum domatesi ilave ediyorum.
Maydanozlar...( Taze nane evde yoktu!)
Sarımsakları havanda dövüp zeytinyağı ve kekikle sos yapıyor en son hepsini karıştırıp tuz ilave ediyorum...
&&&
Salatayı anlatırken "bir bölümünü parmak kalınlığında doğruyorum" demiştim...
Kalanı ne oluyor diye meraklandıysanız... Onları da tavada erittiğim tereyağında yaklaşık 30 saniye bekletip servis tabağına koyuyorum...
Daha uzun süre beklettiğim ve ahtapotun kayış gibi olduğu dönemler de oldu tabi...