Sarsıldık ama birlikte ayaktayız

Sarsıldık ama birlikte ayaktayız

25.04.2025 12:18:11

23 Nisan sabahına, her yıl olduğu gibi, yine çocukların neşesiyle uyanmıştık. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın coşkusunu yaşamaya hazırlanıyorduk. İçimizde bir kıpırtı, gözlerimizde o bayram heyecanı vardı. Fakat havada tarif edemediğimiz bir pus, bir tedirginlik de yok değildi. O sabah çocuklarımız meydanları doldururken, yetişkinler olarak bizler de Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere emanet ettiği ulusal egemenliğimize sahip çıkmaya hazırlanıyorduk.
Çelenk törenleri yapıldı, çocuklar gösterilerine başladı. Güneş, bulutların arasından çıkmak ister gibiydi ki… Silivri önce küçük bir sallantıyla irkildi. 4 şiddetindeki bu depremi birçok kişi, alıştığımız, önemsiz bir hareketlenme olarak düşündü. Ve asıl sarsıntı çok geçmeden geldi.
13 SANİYE: HAYATIN TUTUNDUĞU İNCE BİR İPLİK
6.2 şiddetindeki deprem sadece 13 saniye sürdü. Fakat o 13 saniye, dört duvar arasında kalan herkes için zamanın durduğu, hayatın film şeridi gibi gözler önünden geçtiği anlardı. Deprem durduğunda panik ve telaş başladı… Dışarıda olanlar yakınlarına ulaşmaya çalıştı, kapalı alanda yakalananlar kendilerini sokaklara attı. Depremi hep konuşuruz, biliriz, ama işte o anda bir kez daha fark ettik ki, hayat pamuk ipliğine bağlı.
Uzmanların dediği gibi, en büyük şansımız bu sarsıntının 15 saniyeyi aşmamasıydı. Deprem bizi korudu, Allah korudu. Bu şiddette bir afetten böylesine az hasarla kurtulmuş olmaya sadece şükredilir.
PANİĞİ SAKİNLİĞE DÖNÜŞTÜREN İDARE
Depremin ardından hepimizin gözü kamu otoritesine çevrildi. Silivri Kaymakamı Tolga Toğan, Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu ve tüm kamu kurumları, daha önce defalarca yapılan tatbikatların gerçeğini sahada gösterdi. Afet Koordinasyon Merkezi'nde toplanarak sürece hemen müdahil oldular, halkı bilgilendirmeye başladılar. İletişim ve bilginin afet anlarındaki önemi kat kat artar.
Toplanma alanlarında vatandaşlara yiyecek, içecek, battaniye, barınma hizmeti sunuldu. Spor salonları, kamu binaları kapılarını depremzedelere açtı. Ve rahatlatan haber: Can kaybı yoktu. Maddi hasar ise çok sınırlıydı. 150'nin üzerinde şikayet değerlendirilmiş, ilçemizde sadece kentsel dönüşümdeki bir bina boşaltılmış, bir diğer bina da incelemeye alınmıştı.
Başta sadece Silivri'yi etkileyen bir deprem zannettik. Ama öğrendik ki, İstanbul'dan İzmir'e, Tekirdağ'dan Bulgaristan'a kadar hissedilen geniş çaplı bir sarsıntıydı yaşadığımız. Belki de yaygın hissedilmesi, enerjisinin dağılmasını sağladı ve yıkıcılığını azalttı. Bu, sadece duygusal bir teselli olabilir belki ama hissettiğimiz tam olarak buydu.
SİYASET ÜSTÜ BİR DAYANIŞMA
Afet Koordinasyon Merkezi'nde sadece bürokratlar yoktu. AK Parti İlçe Başkanı Sami Barlas, MHP İlçe Başkanı Hakan Bakmaz, tüm meclis üyeleri de sürece dahil oldu. Siyasi açıdan daha önce pek rastlamadığımız bir tablo oluştu. Depremin siyaset üstü olduğu, farklı görüşlerin el ele verip vatandaşın yanında olduğu bir süreç yaşadık. Devamında da sıklıkla Sami Barlas ve Bora Balcıoğlu'nun birlikte depremzedelerin yanında olduklarını görmek, güven ve huzur vericiydi.
İstanbul Valisi Davut Gül'ün ve İBB Başkan Vekili Nuri Aslan'ın Silivri'ye gelmesi de bu anlamda önemliydi. Evet, İBB Başkan Vekili, Silivri ziyaretinin nedeni farklı bir gündemle hissettirmiş olabilir (Açıklamasının büyük bir bölümünü Cezaevi ve buradaki tutuklu CHP'li Başkanların durumuna ayırmasından ötürü bunu söylüyorum… Tutuklular için adalet hepimiz istiyoruz, tıpkı onlar kadar insani değer görmeyi beklediğimiz gibi…)yine de böyle bir afet sonrası ilçemizde olması değerliydi.
AĞIR BİR YÜKÜN ALTINDA: SORUMLULUKLA
Her zorluk, herkesi olduğu gibi yöneticileri de sınar. Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu da görevinin birinci yılında bu sınavı yaşadı. Volkan Yılmaz dönemindeki depremden daha şiddetli bir sarsıntıyla yüzleşti. “İki çocuğum vardı, şimdi 40 bin çocuğum var” diyordu. Bu depremden sonra, artık 300 bin kişilik bir ailenin sorumluluğunu taşıdığını hissetti. Ve o yükün altından kalkabileceğini gösterdi.
Kamu kurumlarıyla iş birliği içinde, siyasi parti temsilcileriyle uyumlu, “Silivri Birlikte Güzel” sözünün altını dolduran bir duruş sergiledi. Bu afet, bize dayanışmanın, birlikte olmanın, birlikte güçlü olmanın önemini bir kez daha öğretti.
Sarsıldık, ama birlikte ayakta kaldık.
ZORLUKLAR, GERÇEK POTANSİYELİ ORTAYA ÇIKARIR
Zor ve zorlayıcı anlar nasıl ki insanın içindeki gücü ortaya çıkarıyorsa; afetler, krizler de yerel yöneticilerin gerçek potansiyelini görmemize neden oluyor. Silivri'nin yaşadığı bu deprem, Bora Balcıoğlu'nun daha güçlü bir belediye başkanı olabileceğini gözler önüne serdi.Bora Balcıoğlu afet döneminde empatik, halkla iç içe, kriz anında güçlü, siyasetin ötesine geçen, sarsıntının ortasında sarsılmadan durabilen bir belediye başkanı olabildiğini gösterdi.

ÖNCEKİ HAZIRLIKLARIN DEPREMDEKİ ETKİSİ VE VOLKAN YILMAZ'A TEŞEKKÜR
2019 Eylül'ünde yaşadığımız 5,8'lik sarsıntının ardından 6,2 şiddetindeki depremi en az hasarla atlatabilmemiz konusunda bir teşekkürü de önceki dönem Belediye Başkanımız Volkan Yılmaz'a borçluyuz. Afetle mücadele ve depreme hazırlık konusundaki karar, uygulama ve hassasiyetinin sonuçları bizi daha dayanıklı kıldı kuşkusuz. Allah razı olsun. Görev süresince özellikle afet anlarında beddualar ile değil dua ile anılmak istediğini söylerdi. Bence en çok da bugün aynı koltukta oturan Bora Balcıoğlu, içinden ona dua etmiştir; belki zamanı geldiğinde bunu açıkça da söyleyecektir.
Geçmiş olsun Silivri, İstanbul, Türkiye… Allah beterinden korusun!

 

YORUM YAP