Rusya, Romanya ve Bulgaristan'ın ardından Silivri, Çorlu, Gebze, Gemlik, Karacabey, Petrak, Manisa ile Adana'dan sonra Sarten, 12. fabrikasını Bandırma'da faaliyete resmen açacak.
Global ekonomik krizin koşullarına rağmen yeni yatırımlarını sürdüren Sarten'e başarılarının devamını diliyorum.
TUZLA MERASI AMACINA
UYGUN KİRALANDI
Üniversitelere yer tahsis konularının değerlendirildiği Şubat Meclis toplantısında Tuzla Merası'nın kiralandığı belediye meclisinde bazı endişe ile tereddütler çerçevesinde konuşuldu. Edindiğim bilgilere göre Mera Komisyonu'nun yaptığı kiralama amacına uygun kullanım konusunda sıkıntı arz edecek duruma sahip değil. Kiralayan kişinin büyük ölçekli çiftçilik yaptığı belirtildi. Silivri'nin meşhur yoğurduna ayrıcalıklı tadını veren Tuzla Merası'nın tarım ve çiftçilikte kullanılması, bölgemiz verimli topraklarının amacına uygun değerlendirilmesi yönünde ihtiyaç duyduğumuz önemli bir katkı.
ÇEVRE SAKİNLERİNDEN ŞİKAYET
Okulların çevresinde oturan vatandaşlardan ciddi şikayetler var. Okul bahçesinde mikrofonları elini alıp anons yapan öğretmelerin üslubu ve yarattığı ses kirliliğinin verdiği rahatsızlık hat safhada. Özellikle sabah saatlerinde oluşturulan gürültünün, hasta yaşlılar ve küçük çocukları daha da fazla ve olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekiliyor. Bunu okul bahçelerinde anons yapan öğretmenlerin işlerini yaparken aklında bulundurmasını talep ediyorlar. Milli Eğitim Müdürlüğü de gereğini yaparsa, birlikte yaşama imkanımız daha rahat koşullarda sürdürülebilir. Özellikle çevresinde aslına bakarsanız en az konut ve en uzak mesafede bulunan Şerife Baldöktü Kız Meslek Lisesi'nin anonslarını yapan öğretmen ile ilgili şikayet! Biraz özen ve dikkat gerektirdiği ve sesini duyurmanın ötesine geçen bir durumun varlığı ortada.
GÖREV ŞUURU
Osmanlıların ilk Şeyhülislamı Molla Fenari (1350-1431) Şeyhülislam olmadan önce Bursa kadısı idi. Onun kadılığı sırasında bir adam pazardan bir at satın aldı. Fakat alış-verişin hemen arkasından atın hasta olduğunu fark etti.
Geri vermesi gerekiyordu, ama satın aldığı adamı zorluk çıkartır, atın hastalığını kabul etmez diye önce kadıya gidip resmi kanaldan işi sağlama bağlamak istedi. Mahkemeye gittiğinde kadıyı (Molla Fenari) yerinde bulamadı. İşini ertesi güne bıraktı. Fakat at o gece öldü. Adam ertesi gün olanları kadıya anlattı, mağdur olduğunu, ne yapması gerektiğini sordu.
Molla Fenari "Senin zararını ben ödeyeceğim" dedi.
Adam hayretle kadıya baktı, "Niçin siz ödeyeceksiniz, konuyla hiçbir ilginiz ve suçunuz yok ki..." dedi.
Molla Fenari, "Evet öyle görünüyor ama aslında benim de suçum büyük. Eğer sen dün makamıma geldiğinde ben yerimde olsaydım, olaya müdahale eder, atı geri verdirir, paranı iade ettirirdim. At da sahibinin elinde ölmüş olurdu. Bu imkân şimdi yok olmuştur. Senin zararına benim makamımda bulunmamam sebep olduğu için zararını ben ödeyeceğim" dedi ve ödedi.
İyi haftalar!