Oktay Saparca'nın tarım ve hayvancılık üzerine değerlendirmelerini okuyunca insanoğlunun kendi kendini mahvetmek için nasıl bir çaba içinde olduğunu anlıyorsunuz. Aslında bilmezden gelmeyi seçiyoruz pek çok şeyi ama bu gerçekte herhangi bir değişikliğe yol açmıyor. Gelişmiş ülkelerin ordularında kullanılmayan kurşunlar, gelişmekte olan ülkelerin günlük yaşamlarında atılıyor! Kazara bir kurşunun hedefinde ya da savaşta ölmezsek açlıkla sınanmayı da tecrübe edeceğiz yakın gelecekte. Açlık sadece yemek bulamamak değil, faydadan çok bize zararı olan şeyleri tüketmek aynı zamanda ve bu da esasen daha fena bir şey. Konuştuğumuz kadar üretebilsek, bilgimiz kadar gerçekte kendi kendimize yetebilsek keşke o vakit yine şansımız artardı.
EN KARARSIZ GRUP 18-34 YAŞ ARALIĞINDA
Area Araştırma 22-25 Şubat tarihlerinde 26 ilde 2 bin 460 kişi ile yaptıkları anketin sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.
Anketlerin büyük bir çoğunluğunda temelde AK Parti'nin ciddi kan kaybı buna rağmen CHP'nin miligramlık artışı, HDP'nin sabit oy oranı ve İYİ Parti'nin şahlanışı dikkat çekiyor. MHP de övünülecek bir durumda olmayışı ile istikrarlı bir duruş sergiliyor.
Geçen bir kamuoyu araştırmacısı belirledikleri verileri paylaşırken “Bu sonuçlar “Pazar günü seçim olursa” sorusunun yanıtıdır. 3 Hafta sonrasının neticesi olarak bile hesap edilmemeli” diye konuştu.
İdeolojik bağlılıklarının gevşemesi bir yana gündemimizdeki gelişmelerin seçmen nazarındaki etkisi sebebiyle öyle uzun vadeli öngörülerinin bugünden yapılamayacağı aşikar.
Sözünü ettiğim son anket bağlamında asıl dikkat çeken veriye gelelim…
“Bugün milletvekili seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz “sorusuna ‘Kararsızım' / ‘Hiçbiri' yanıtını veren yüzde 18,2'lik seçmenin demografik ve politik analizi yapıldığında ise, en kararsız grubun 18-34 yaş aralığında olan üniversite ve üzeri eğitim düzeyine sahip oldukları görüldü.”
İkinci bir tespit “Bu kararsız seçmenlerin (yüzde 6.2) 2018 yılında ise AKP'ye oy vermeleri dikkat çekti.”
Önümüzdeki dönem seçimlerine yönelik öngörüler arasında genel iktidarın durumu hakkında son dönemde en sık telaffuz edilen konu da asıl bu. AK Parti'nin kendi tabanı da ekonomik gidişatın etkisinde ideolojik ve siyasi tercihlerini gözden geçirmeye başladı…
“Parçala, böl, yönet” yaklaşımının da muhalefet nazarında ciddi bir mukavemet göreceği ortaya çıkıyor.
***
“Bu kadar dünyevi, ulusal konulara ne gerek var” diyen olabilir…
Ah keşke olmasa da kendi bölgemizde kapalı devre bir hayat kurmamız mümkün olsa… Ama yaşadığımız dünya bir bütün… Çin'den çıkan virüs, sınırlarımızda patlak veren savaşlar…
İbni Haldun bilmiş de 600 küsur yıl önce söylemiş: “Coğrafya kaderdir” diye…
Dışarda kar yağarken, evin içindeki sobaya ne kadar odun atarsanız atın yazı getiremezsiniz! Ancak evin içindekileri donmaktan kurtarırsınız. Silivri'de yaşadığımız tam olarak bu. Silivri üzerimize yapıştırılmaya çalışılan yaftanın aksine sıcak, Türkiye genelinde dünya gelişmelerinin de etkisinde havalar buz!