Oturduğu çevrede, kendisine hiç boş zaman bırakmayan, sürekli çalışmasıyla tanınan yaşlı bir adam vardı. Onu ne zaman görseler, yaşlı adam hep bir şeyler ile meşguldü. Oysa yaşı da oldukça ilerlemişti. Mahalle sakinleri, bu yaşlı adamı sürekli övüyor, takdir ediyordu. Ama bir yandan da artık onun kendisini fazla yormaması gerektiğini düşünüyorlardı. Yaşlı adamı, yine bir iş için koştururken gördüklerinde yanına gidip onunla konuşmaya karar verdiler. Yavaşça yaklaştılar ve “ bakıyoruz da yine koşturuyorsun, ama artık yaşlandın iyice, senin bundan sonra dinlenmen gerek.” dediler. Yaşlı adam, çevresine toplanmış bir grup insana doğru döndü ve onlara şu yanıtı verdi: “ Bir maratona katılmış olduğunuzu düşünün, HEDEFE İYİCE YAKLAŞTIĞINIZDA YAVAŞLAR MIYDINIZ?”
Çalışmanın yaşamı anlamlandıran en verimli etkinlik olduğunu anlatan bu güzel öykü, sonucunda süreç kadar önemli olduğunu vurguluyor. Sizler de bu günlerde sınav yolculuğunuzu tamamlamak üzeresiniz. Sınava sayılı günler kaldı ve emeklerinizin karşılığını almayı bekliyorsunuz.
Sunuca bu kadar yaklaşmışken pek çok arkadaşınızın stres, yorgunluk, sinirlilik, karamsarlık, özgüven yitimi gibi duygular yaşadığına tanıklık ediyoruz. Oysa hedefe bu kadar yaklaşmışken, motivasyonunuzun düşmesi, çalışma istediğinizin azalması ve konuları yetiştiremeyeceğinize ilişkin düşünce kalıpları performansınızı olumsuz yönde etkileyecektir. Sınava sayılı günler kala belki de en son ihtiyacınız olan şey buna benzer negatif önkabullerdir.
SINAVA 1 HAFTA KALA
Gülümseyin gücünüz artsın.
Avustralyalı ünlü bir golfçu bakın ne diyor: “İyi bir vuruş için öncelikle iyi bir hisse sahip olmak gerekir.” Yapmakta olduğumuz şeyden hoşlandığımızda, daha iyi öğrenir ve daha başarılı oluruz.
Uyku ve beslenmenizi sınav gününe kadar aynı olacak şekilde ayarlayın. Örneğin sabah kahvaltınızı 07.00-08.00 arasında, öğle yemeğinizi 13.00- 13.00 arasında, akşam yemeğinizi 19.00- 0-19.30 saatleri arasında yiyebilirsiniz. Bu düzeni sınav sonrasına kadar devam ettirmeye çalışın.
Sınava hazırlanmayı ne zaman
bırakmalıyım?
Aklınızda böyle bir soru varsa, çalışmalarınızı sınava birkaç gün kalana kadar devam ettirebilirsiniz. Denemeleri sıklaştırın.
Anlatarak öğrenin. Dershaneye veya okula gitmediğiniz günlerde, sabah 09.00- 12.00 saatleri arasında varsa kavram eksiklerinizi gidermeye çalışın.
Eğer kendinizde gerginlik, iştahsızlık, yorgunluk hissediyorsanız, ya geçmişteki başarılarınızı düşünün, ya ünlü kişilerin hayat hikayelerini okuyun ya da sakin bir odada nefes egzersizleri yapın. Gerekiyorsa bir rehberlik uzmanına danışın.
Sınavdan bir iki gün önce mutlaka sınava gireceğiniz okulu, sınıfı ve sıranızı görün.
Sınavdan birkaç gün önce kendinizi bedensel olarak yoran faaliyetlere katılmayın.
Hayatımızda, böyle sınavlar belki birçok şeyi değiştiriyor gibi görünse de şunu unutmayalım ki sizler elinizden geleni yaptığınıza inanıyorsanız sonuç o kadar da önemli değil. Ne olursa olsun, ailenizin gözünde yine aynı sevecenliğinizle kalacaksınız. Her çocuk ailesi için en önemli varlıktır. Her ne kadar bazen aileler, kendi eserlerini çok fazla yorsalar da, onlar da bu gerçeği asla inkar etmezler. :)
Çoğu zaman öğrenciler bizlere de “öğretmenim aynı annem gibi söylediniz.” diyorlar. Bizim yaptırımımızın daha etkili olmasının sebebi ise dışarıdan bakabilme şansımız. Çocuk, özellikle bu dönemde kendisi için en iyi olanın ailesi tarafından istendiğini görmek istemez. Oysa her şey onun geleceği ve iyiliği içindir. Ailelere en önemli tavsiyemiz son günlerde olumlu tavsiyelerde bulunsalar dahi kesinlikle bunu tekrar etmesinler. Çünkü her defasında “biliyorum anne!!!” sözü ile karşılaşırlar.
Aslında bu hepimizin sınavı. Biz ebeveynler çocuklarımız için her türlü fedakarlığı yapıyoruz. Tabi ki de bunun karşılığını almak en doğal hakkımız. Fakat sonuç bizim değil, çocuğumuzun aynasıdır. Başarısızlığı aile kendine de yüklediği için, çocuktan daha çok kendi üzerinde baskı oluşturuyor. Bu nedenle öğrenci velilerinin de motiveye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. O yüzden diyorum ki: “ siz veliler, elinizden geleni yaptınız. Sınavdan sonra ne olursa olsun –ben demiştim sana- cümlesini içinizden söyleyin. Keşkelere yer vermeyin. SİZ HARİKA ANNE VE BABALARSINIZ…”
Canım öğrencilerim; sizler dünyanın en güzel çiçeklerisiniz. Nerede olursanız olun daima ışıl ışıl parlayacak ve çok güzel kokacaksınız…hepinize başarılar diliyorum…