‘’Bil ki ölüm, ruhun bir başka aleme doğması hadisesinin sancısıdır. Yani bu fani alem için adı ölümdür, ama baki ve ebedi olan alem için adı doğumdur!..’’
Şeb-i Arus Mevlevilikte Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin öldüğü gecedir. Mevlana Celaleddin Rumi, bu geceyi Rabb’ine, sevgiliye kavuşma gecesi olarak düşündüğü Düğün Gecesi olarak adlandırır. Rumi’nin ölüm yıldönümlerinde 17 Aralık tarihlerine denk gelen haftalarda yapılan ve Vuslat Yıldönümü Uluslar arası Anma Törenleri olarak isimlendirilmeye başlanılan törenler, halk arasında ‘’ Şeb-i Arus ‘’ olarak da anılmaktadır.
Mevlana,’’ Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde arama, arif kişilerin gönlündedir. Bizim mezarımız burada ölüm olarak tezahür ediyorsa da orada doğumdur’’der.
Geçtiğimiz Cumartesi gecesi eşimle birlikte Sinan Erdem Spor Salonunda gerçekleşen Şeb-i Arus İstanbul 2014 katıldık. Yaşanan manevi atmosferden etkilenmemek mümkün değil. Ben böyle yazınca İstanbul’daki bütün sarıklı, cübbeli, çarşaflı, türbanlı, sakallı insanların toplandığını düşünenler çok yanılıyorlar çok. Ateist bile olsanız hayatınızda bir kere de olsa bu lezzeti tatmanızda fayda var. Ak Parti dini istismar ediyor derlerdi de inanmazdım. Böyle istismara can kurban. Bana hayatı,ölümü, geçmişi, geleceği öğretecek istismarları kabul edeceğimi belirtmeliyim.
Ak Partiyi bu yönüyle değerlendirdiğimize yıkılmaz bir kale olarak gözünüzde daha bir devleşiyor. Tam bir halk ve dip dalga hareketi. Ak Parti sahipleri ve sahibi olduğunu iddia edenler isteseler de Ak Partiyi yıkamazlar, güçleri yetmez. Bir gün önceki yemekte yaşanan rahatsızlık ve tatsızlıklar, 24 saat geçmeden Şeb-i Arus İstanbul 2014 le yerini huzura ve güvene bıraktı.
Geceye Cumhurbaşkanı Erdoğan da katıldı. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra çıplak gözle ilk defa görme fırsatım oldu. Konuşmasını yaparken düşündüm. Devletimin en üst makamı Atatürk’ten sonra en fazla yakışanına kavuştu. Atatürk koşan, savaşan, terleyen Cumhurbaşkanıydı sonrakiler bu özelliklerin yanına yaklaşamadılar. Erdoğan Atatürk’ün tamamlayamadığı bütün işleri yapma yolunda emin adımlarla ilerliyor. O koşuyor, millet koşuyor ardından. Bütün engelleme çabaları sonuçsuz ve çaresiz kalacak inşallah.
Atatürk’den daha yararlı, faydalı işler yapması Atatürkçüyüm diyenleri rahatsız etse de, milleti memnun edecek. Sevgiyi, saygıyı Türkiyenin geleceğine engel olarak çıkaranlar utanacaktır. Fatihi çok severim, gemileri karadan yürütelim. Atatürkçüyüz cephanemiz, kurşunumuz yokken kurtuluş destanı yazdık duygusallığını aşarsak layık torunlar olacağız. Sevmek, saygı duymak, hayırla anmak ayrı konu; gemiye, şapkaya takılmak çok ayrı konu. Bu satırlar nedeniyle bana kızma niyetinde olanlar, Şişli den gelen kokulara burunlarını tıkamasınlar. İnönü severler soyadı İnönü olan belediye başkanı zor durumda, bir ilgileniverin lütfen!
Hafta sonunda Silivri Ak Parti kongresini yapacak. 2023 hedefine emin adımlarla yürüyebilmek için 2019 yılında yaşanacak seçimleri sırtlayabilecek kadronun temelleri bu günden atılmalı. 2019 yılında genel, yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Hepsinin bir arada olma ihtimali de var. Bu günkü dağınıklığın bu zor yılı üstlenmesi yeni bir hezimet yaşanmasına vesile olur. Başarıya susamış parti tabanına ve Silivri’ye yakışan tercih yapılacağına yürekten inanıyorum.
Kongreden sonra birlik ve beraberliğin çok daha yoğun olarak yaşanmasında ve hissedilmesinde fayda var. Silivri ve Silivrideki Ak Partililer kendi haline bırakılsa en doğruyu yapacaklarına hiç şüphe yok. Kendilerini görevli kabul eden ve gösterenin benim yanlışım, sizin doğrunuzdan daha iyidir dayatması bıktırdı ve isyan ettirdi. Kongreden sonra hayırla anılacak, plaketle ödüllendirileceksiniz. Yarışan iki listenin sonraki hafta içinde birlikte yemek yeme iradesi Silivri’ye çok yakışacak, siyasi tarihimizde belki de ilk olacak.
Önümüzdeki seçimlerde Ak Partiye yakışan bir sonuç almak için her bir nefer çok değerli. Bazı dallamalar adam kovarken, Ak Partililer hep kucaklayıcı olacaktır. Kongre gününü Şeb-i Arus Silivri kabul ediyorum. Silivri’nin Ak Partiyle, Tayyip Erdoğanla bir şekilde buluşmasına vesile olacaktır. İl başkanından daha mı çok Ak Partilisin sorusuna cevabımı haykırıyor ve belge kabul edilsin diye yazıyorum. Evet. Partinin kurucuları, sahipleri, vekilleri, başkanlarından daha çok Ak Partiliyim. Görevde olanlar mecburen Ak Partili, gönülden olanlar daha değerli kabul edilmeli. Bunu anlamayanı nasıl Ak Partili göreyim. Daha önceleri mikrofondan söylediğimi tekrar yazıyorum. ‘’Tayyip Erdoğan’in ta kendisiyim.’’ Yakma niyeti olanlara saygıyla duyuruyorum.
Mevlana’nın öğüdüyle noktalıyorum.
Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.