Herhangi bir konuda yazmadan veya fikir beyan etmeden önce bilgi sahibi olmak ve yeterince araştırmak gerektiğini düşünüyorum. Günlük hayatta alışılmış bir durum değil ne yazık ki. Bilgisiz fikir sahibi olanlar, hem bilgisi hem fikri olmaksızın makam sahibi olanlar, ne bilgi ne fikir ne de donanıma ihtiyaç duyanlar gırla. Ne kadar yüksek sesle konuşursanız o kadar haklı olduğunuz bir dönemdeyiz.
Memleketin günlük hali siyasi konjonktürün de en açık seçik yansıması oluyor şüphesiz. Başkan adayları hala netlik kazanmamışken, vekiller ayağında özellikle Ak Parti'de büyük bir patlama söz konusu. Ülke genelinde gençler hatırı sayılır oranda siyasete atılmak veya milletvekili olmak istiyor.
Silivri'de de benzer bir durum hakim. Tahmini mümkün isimlerle beraber yeni simalar da bu yarışa katılmak üzere başvurularını yapmış durumda. Şimdiden her birine ve memlekete hayırlar getirmesini dileyelim. Fakat bugün bir başka noktayı konuşmak durumundayız. Adaylık yarışına girmiş oldukça donanımlı, gönlünü ve hayatını halka hizmet yoluna koymuş isimlerin yanında, hizmet etmek şöyle dursun zarardan başka etkisi olmayan, elini taşın altına koyduğu görülmemiş onlarca isim bugünlerde siyaset gündemini meşgul etmeye başladı. Bu isimlerden ne kadarı gerçekten halka hizmet aşkıyla bu göreve talip olmuştur elbette tartışılır. Ayrıca ne kadarı bu temsil kabiliyeti ve liyakate sahiptir, yine yetkili mercilerce değerlendirilip açıklanacaktır muhakkak. Birdenbire siyasi arenada boy göstermiş isimler aynı hızla silinip gidecekler mi yoksa isimleri daha uzun yıllar duyacak mıyız, bunu zaman gösterecek. Ve en önemlisi isimlerinden ziyade hizmet ve çalışmalarını duyacak mıyız tabii. Yalnız kendi çarşılarına pazar için, koltuk, makam sevdalısı bu isimlerin en çok partiye zarar vereceği aşikar. Eskilerin deyimiyle ‘Siyaset, yüksek sanat' iken bugün kendini geliştirmemiş, yeterli doygunluğa gelmemiş isimlerin vekilliğe soyunması medeni cesaretten çok yolunu bulmak gibi görünüyor maalesef. Zira milletvekili olmak dışında, halka hizmet, koşturmak ve pişmek için onca yer varken buradan giriş yapmanın izahı budur. Tabii kendini yetiştirme meselesinde kastımız yaş da değil.
Tam da burada şunu düşünmek lazım; girilen bu yarış bir amaç mıdır, yoksa halka hizmet doğrultusunda bir araç mı?
Bu soruya hakkaniyetli bir yanıtla hizmete gönül verdiğini söyleyecek ve bunu ancak bir araç olarak gören tüm isimler dilerim bu yolda çok başarılı olur. Fakat diğerleri için aynı temennilerde bulunmak mümkün değil. Siyasette adam çok, sensiz eksik olmaz. İşine bak güzel kardeşim...