XXXXX

Seçimler ve sonuçları üzerine…

Bir haftalık aradan sonra Silivri'ye dönmek çok güzel. İnsan uzaklaşmak için sabırsızlandığı kadar geri dönüşte de özlediklerinin farkına varıyor.
Öncelikle yokluğumuzda gazeteyi size sorunsuz ulaştıran çalışanlarıma teşekkür etmek istiyorum. Hürhaber'e kurumsal yapı kazandırma konusundaki başarımızı analiz etme imkânını verdiler. Kişilere bağlı olmadan devam arz eden bu yapıdan mutlu oldum.
Gelelim Silivri gündemine… Festivalin sondan bir önceki gecesi biraz tatsız sonuçlanmış. Binlerce insanın takip edip, yüzlercesinin organizasyonunda görev aldığı etkinliklerde sıkıntılar, sorunlar inanın olmazsa olmaz. Bunları en aza indirmek veya oluşanları çözmek konusundaki yeteneğiniz ile başarınızı belirlersiniz. Zamana yayılan programlarda ise süreç çok daha yorucu oluyor.
Silivri'ye gelip, Silivrilileri dışlamaya, ötelemeye çalışan zihniyet, eğlendirmekle görevliyken, kendi keyfini baskın tutan insanlar hep oldu, olmaya da devam edecek. Biz olumsuzluklar ve bu ters gelişmelerde birliğimizi korumayı başarırsak işte o zaman doğru yolda ilerliyoruz demektir. Yerel basın mensupları birbirine sahip çıkacak, yerel yönetim ev sahipliğinin hakkını verecek, konuklarından hiçbirini diğerine ezdirmeyecek. Başkan ekibine sahip çıkacak vs…
Güzel şeyler pek tarihe kolay kolay not olarak geçmiyor galiba… Diğer bir sakıncalı vakka daha var değinme mecburiyeti hissettiğim; Yılmaz Kandemir!

Kandemir'in ne kadar ileriye gittiği, tepki ve eleştirilerinde aşırıya kaçtığını düşünürse düşünsün insan hiçbir şeyin tek taraflı olmadığını unutursak Özcan Işıklar – Yılmaz Kandemir polemiğinde önemli bir eksikle durumu analiz ederiz. Ve bu yöntemle doğru bir kanıya ulaşmamız mümkün olmaz. Yılmaz Kandemir aynı Yılmaz Kandemir… 2004'te neyse 2009'da da oydu… Kandemir'i kabul ederken getirilerine ‘evet' deyip götürülerine ‘hayır' diyemezsiniz. Artı ve eksileri ile bir bütün olan kişiyi meclis üyesi ve bununla yetinmeyip Başkan Yardımcısı yapan kimdi? Özcan Işıklar'in, Kandemir'den şikayet etmeye hakkı belirleyici etkinliği nedeniyle anlamını yitiriyor. Nasıl ki Abdullah Yıldırım'ın arkasından gerektiği kadar konuşup olaya nokta koyduysa, Kandemir ile ilgili de bu çizgiyi muhafaza etmeliydi. Kabul etmek gerekir ki Kandemir hakkında ne kadar konuşursa o kadar zarar ediyor Işıklar!
Bir insan söyledikleri ve yaptıklarıyla en büyük zararı öncelikle kendine verir. Yarar da sağlayabilir ama Kandemir'in durumunda böyle bir artı değer kazanımından söz etmek mümkün değil. Zararda ısrar etmek insanı batırdıkça batırır…
Özcan Işıklar ve Yılmaz Kandemir'in kader birlikteliği bir yana Silivri kamuoyuna karşı sorumlulukları var. Bu yüzden birbirlerine kişisel olarak sevgi ve nefretlerini basın yoluyla ifade etmek yerine temsil ettikleri konumlara uygun davranma mecburiyetleri var. Kamuoyuna yansıdıktan sonra aralarındaki tartışma çevreden yürekleri ve zihinlerine yanan ateşe odun atan çok olur. Da düşünmeleri lazım bu kadar ateşe dayanabilecekler mi kül olmadan!
Ve Hürhaber'de Yılmaz Kandemir'in ilk açıklaması neden yer almadı (ikincisi de geldi bu arada)… 2004 öncesi ve sonrasında Kandemir'in Hürhaber ile ters düştüğü, aleyhimizde yalan yanlış değerlendirmeleri, konuşmaları hiç eksik olmadı. Buna rağmen kamuoyunun bilme ve öğrenme hakkından yana tavrımızı kullanarak her dönem açıklamalarına yer verdik. Bize zarar vermesine rağmen kendini ifade etmesine hizmet ve aracılık ettik. Ancak son açıklamasının seviyesi o denli düşüktü ki yayınlamama kararı verdim. Silivri Belediye Başkanını korumaktan ziyade Yılmaz Kandemir'i kendinden korumak gerektiğini ciddi ciddi düşünüyorum. Birçoğunuz belki söylemek istediklerimi anlamakta güçlük çekiyorsunuz; insanın başına gelmeden Kandemir'in neden olduğu haksızlığı idrak etmek güç. Hürhaber hakkında ürettiği spekülasyonları yazıp da saçmalamalarının boyutunu hatırlama ihtiyacı hissetmiyorum. Ama son açıklamalarındaki her satır Kandemir'in ruh halini net bir şekilde ortaya koyuyor. Ona değer veren insanlar Kandemir'e yardım etsin!

Ve erken seçim sinyali… Ekim 2013'te sandık yolu göründü seçilenlere de seçenlere de… Hep başkan adaylarını yazıyoruz ama oluşturacakları ekibin de çok önemli ve belirleyici olduğunu bir kez daha hatırlayalım. Aday olmayı düşünen ve bu süreci başarıyla kendi lehine çevirenler kiminle yola çıkacaklarını şimdiden düşünmeye başlamalı. Son anda verilen kararlar ve belirlenen yol arkadaşları ile ne seneler çabuk geçiyor ne de işler kolay yürümüyor.

BAŞSAĞLIĞI
Olcay Yılmazer'in babası Ömer Yılmazer, İhsan Yıldız'ın annesi Firdevs Yıldız ve Piri Mehmet Paşa Muhtarı Adnan Ateş'in eşi Sevinç Ateş'e Allah'tan Rahmet, aileleri ile tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.

YORUM YAP