İnşallah bunu yazdığıma pişman olmam önümüzdeki iki hafta içerisinde ama Recep Tayyip Erdoğan diktatör olmadığını, Türkiye de demokratik bir ülke olduğunu yedi düvele kanıtladı 14 Mayıs seçimleri ile.
Silivri özelinde konuşmak gerekirse; ben uzayan kuyruklarda bu denli birbirine tahammül eden insanlar görmedim güzel ülkemde evvelinde.
Sabırla sırasını bekledi herkes ve oyunu kullandı.
Çok iddialı söylemler ve tam bir bilgi kirliliği deryasında girdiğimiz seçimin arifesinde sürece ilişkin yazdıklarımı hatırlatayım önce…
“Başa baş giden bir Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı Cumhurbaşkanı yarışının sonucunu 14 Mayıs'ta seçmen belirleyecek. Demokratik bir ortamda, şeffaf bir biçimde sürecin tamamlanması sadece yarışa girenler değil hepimiz için önem arz ediyor.
Kemal Kılıçdaroğlu beklentimin üstünde bir performans ortaya koydu. Muhalefet, iktidardan daha etkin bir seçim kampanyası gerçekleştirdi. Futbol maçlarının sonucunu iyi oynayan değil, bunu skora yansıtmayı başaran kazanıyor bunun için netice için hakemin düdüğünü bekleyeceğiz.”
Karşı karşıya kaldığımız tabloda iki hafta sonra Cumhurbaşkanını seçmek için tekrar sandık başına gideceğiz.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu Silivri'de %55.23 oy alırken, İBB'nin tekrarlayan seçimlerinde İmamoğlu'nun %62'lik oranı altında kalması dikkat çekti.
2018 genel seçimlerinden bu yana CHP, İYİ Parti ve MHP oy oranlarını aynı denebilecek bir düzeyde korurken, AK Parti'deki 5 puanlık düşüş gözlemleniyor.
CHP ve İYİ Parti Silivri'de oy oranları ile Türkiye genelinin üstünde, AK Parti, MHP ile Yeşil Sol Parti altında bir seyir izliyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalırken, Silivri'nin bu dönem meclise milletvekili gönderme hayalleri başka bahara kaldı. CHP'nin 12. Sıra adayı Doruk Bulut birkaç saatliğine meclise girmiş olma ihtimalini yaşarken, Yeniden Refah'ın sürprizini, TİP'in beklenen çıkışı izleyerek önden oluşan milletvekili tablosunu değiştirdiler.
Sonuçlar tabi ki önemli ama ben sorunsuz bir şekilde bu denli yüksek bir katılımla demokratik hakkımızı kullanmış olmamızı çok daha fazla önemsiyorum.
Seçim işlerimiz bitmedi. Önümüzdeki süreçte bir kez daha düşünüp iki adaylı seçimde önümüzdeki dönem Cumhurbaşkanımızı belirlemek için tekrar sandık başına gideceğiz.
Bu seçimin ikinci tura kalma sebebini Cumhur İttifakı inşallah iyi analiz eder. Keza %50+1 için Millet İttifakı cephesinin de kendisini sorgulaması zorunlu görünüyor. Aradaki fark göz ardı edilebilecek bir nitelikte değil.
Milletin iradesini okumasını bilene her şeyi açıkça ortaya koydu esasen. Sadece sözde değil özde verilen mesajları benimsemek ve gereğini yapmak kalıyor geriye…
Milletvekili sonuçları ülkemize hayırlı olsun, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine devam…