Erkut Uysal

Sen kaldırım yap ben asfalt

Silivri de güzel şeyler oluyor. Parklar yenileniyor, eskiyenler yeni düzene kavuşuyor, yeni yaşam alanları oluşturuluyor. Bir taraftan bozuk yollar asfaltlanırken diğer taraftan yeni projeler hayata geçiyor. İBB canla başla mücadele ederken çalışmaları ile, Silivri Belediyesi hizmetlerini katlamaya çalışıyor. İşin özür hep bir mücadele var, hep bir çalışma var kurumlarda… Şahsen yapılanları beğenerek takip ediyorum içinde yaşadığımız Silivri'mizin daha üst noktalara gelmesi beni ziyadesi ile mutlu ediyor.

Eksikler hep vardır, büyüyen ve gelişen bir ilçede bunların olması çok normal. Fakat bu eksikleri ne kadar telafi edebiliyoruz birde buna bakmak lazım. Neden bunu söylüyorum, sebebini hemen anlatayım.

Geçtiğimiz aylarda, Kumluk mevkii diye tabir ettiğimiz, Silivri de merkezi olarak denize girilebilen tek yer olan plajda bir cinayet işlendi. Mertcan Kaya kardeşimi, fındık kabuğunu doldurmayacak bir sebepten dolayı kaybettik… Olaya karışan kişiler, tutuklanarak ceza evine gönderildi. Silivri'nin kanayan yarasıdır o plaj bölgesi. Gece belirli bir saatten sonra oraya ailece gidilmez. Yakamoz vurduğunda çoluğunuzla, çocuğunuzla gidip seyredemezsiniz denizi. Güvenlik kamerası veya başka bir tedbiri bırakın, bir ışıklandırma bile yoktur orada. Hele gecenin karanlığı çöktüğünde, karanlıktan faydalanıp ucu bucağı olmayan işler döner oralarda.

Silivri de güzel şeyler oluyor dedik ya, yeni yapılan çocuk parkları, alanlar bir harika lakin çocuklarımızı gönül rahatlığı ile bırakamıyoruz o parklara. Hiç birinde bir güvenlik kamerası dahi yokken ve maalesef çocuklara yönelik dünya kadar istismar varken nasıl bırakabiliriz ki? Elbet tüm emniyet görevlileri bütün gün parklarda olacak diye bir durumdan bahsetmiyorum. Ama en azından o parklarda bir güvenlik kamera ekipmanı olmalı diyorum…

Bir başka noktamız ise Silivri'nin yarlar diye tabir edilen Kale Park'ın hemen altı olan deniz kenarı bölgemiz. Geçmişte orayı bilenler bilir, araba ile girilip, yine türlü işlerin döndüğü bir bölgeydi. Daha sonra sahil uzatılıp çay bahçeleri yerleştirilince gayet hoş bir hal almış, Silivri de yaşayanların yoğun talep ettiği bir bölge haline gelmişti fakat ne zamanki, heyelan tehdidinden oradaki çay bahçeleri kapatıldı, kaldırıldı, orada da sorunlar baş göstermeye başladı. Sahilin bittiği ve Boşnak Bahçeye kadar uzanan o kısmada artık belirli bir saatten sonra girilemiyor. Sebepleri malum artık orada hiç kimseler yok.

Sen kaldırım yap, ben asfalt derken yetkili kurumların hepsine sesleniyorum aslında. Yaptığınız işler, çıkardığınız projeler gayet güzel ve hoş. Fakat burada sizleri uyardığımız noktalara bir dikkat edin. Maksat Silivri'yi daha üst noktalara taşımaksa buyurun, sahil bölgemizi uzatabileceğimiz gecenin karanlığı çöktüğünde korkmadan yaşanabilecek, yürünebilecek bir bölge oluşturun insanların güvenlerini kazanın. Hangi kurum, hangi kuruluş olduğunun bir önemi yok, yaşanılacak, güvenilecek bir Silivri olsun yeter.

“İstanbul'un en yaşanılabilir, en güvenli ilçesi Silivri'dir.” diye Ulusal basın bir haber olsa sizleri memnun etmez mi? Beni çok mutlu eder…

Kişilere değil, sözümüzü kurumlar ve yetkililer fark etsin yeter… Mutlu, huzurlu bir hafta geçirmeniz ümidi ile sağlıkla kalın…

YORUM YAP