“Sevgi, ilgi ve bilgi şart”

“Sevgi, ilgi ve bilgi şart”

03.03.2016 10:36:49

İstanbul Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle Silivri Kaymakamlığı, İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde başlatılan, madde ile mücadele rolünü üstlenen FİDE Projesi çalışmaları sürüyor. 12 Ay boyunca sürecek olan proje kapsamında ebeveynler madde bağımlılığı konusunda bilgilendiriliyor. Toplumun çeşitli kesimleri seminerlere katılıyor. Dün Ertuğrul Gazi Ortaokulu konferans salonunda 3. Sınıf Emniyet Müdürü Zafer Ercan'ın konuşmacı olarak katıldığı seminer, okul müdürleri, müdür yardımcıları ve rehber öğretmenleri için gerçekleştirildi. İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı ve proje koordinatörü Gülay Tunçer, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Osman Kesici ve katılanlar arasındaydı.
İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı ve proje koordinatörü Gülay Tunçer, kısaca proje hakkında bilgi vererek, yoğun katılım için teşekkür etti ve sözü eğitim uzmanı 4. Sınıf Emniyet Müdürü Zafer Ercan'a bıraktı.

ERCAN: BAĞIMLILIKTAN KURTULMAK UZUN BİR SÜREÇ
Ercan, konuşmasına madde bağımlılıktan kurtulmanın çok uzun bir süreci kapsadığını söyleyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her şeyi göze alan insanlar var. Narkotik Şube tek başına bu sorunu çözemez. Bir suçun sebebi asla polis değil. Polis, uyuşturucuyu bulur, satıcıyı yakalar. Hapse atılan bağımlıları da kurtarmak lazım. Narkoasayiş diye bir şey var. Polis suçluyu yakalar, bunun bir sonu yok. Madde bağılıları neden kurtaramıyoruz? Biyolojik, sosyal ve psikolojik sorun var. Madde bağımlısı biyolojik kısmında detoks yapıyor. Bu 19-20 gün sürüyor. Detokstan sonra tüm değerlerin normal seviyeye çekilmesi kolay bir süreç değil. Aileler tam da burada yanılıyor, her şey bitti sanıyor. Oysa ki duygular bozulmuş. Psikolojik destek ve sosyal çevre çok önemli.

“PARASI OLAN PARASINI, PARASI OLMAYAN KENDİNİ KULLANDIRIYOR”
Esrar, Türkiye'de belli bir koruyuculuğu olan madde. Bunu da unutmayalım. Belli çevreler bu yoldan büyük paralar kazanıyor. Parası olan parasını, parası olmayan kendini kullandırıyor. Uyuşturucu Kontrol Kurulu tarafından yapılan açıklamaya göre uyuşturucudan yılda yaklaşık 600 milyar dolarlık “kara para” sağlanıyor. Bu para; çember içine kattığını geri çıkarmamak için her türlü şiddeti mubah görür. Bu para; dünyadaki 184 ülkenin 163'ünün milli gelirinden yüksek bir paradır. Bu para; karadır, pistir, şiddeti sever! Şiddetle çoğalır! Şiddetli çoğalır! Bunu en iyi bilen ülke Türkiye'dir! PKK'ya özgürlük savaşçısı sanarak (!)yıllardır destekleyen bir takım art niyetli ya da saf akıllı Avrupalılar, bu destekleri sonucunda kendi evlatlarının eroinman, esrarkeş olmalarını bizzat kendi elleriyle sağlamışlardır! Teröre destek veren herkes; Avrupa'da bağımlı sayısının artmasına, şiddetin ortaya çıkmasına, neden olmaktadır!

BAĞIMLI OLMANIN MALİYETİ
Bir bağımlı, maddeye günde ortalama 50 TL x 30 gün =1500 TL harcar! Bir süre sonra işsiz kalır, işsizliğin maliyeti ortalama -1000TL. Geliri kalmadığı için ailesi ya da çevresi tarafından harcama yapılır-1500 TL, tedavi olmaya karar verirse, bir tedavi masrafı ortalama -3000TL. Bağımlı olmanın maliyeti: “minimum 30 günlük hesap” -7000 TL. Bağımlı olmamanın ya da şiddetsizliğin maliyeti sıfırdır. Uyuşturucudan ortaya çıkan şiddetin Everest'i “Narkoterör”dür!

“TESPİT ETTİĞİMİZ
ÇOCUĞU KALBİMİZLE
KABUL EDELİM”
Disiplin yönetmeliği gereği madde bağımlısı çocuklar okuldan atılmakta. Tespit ettiğimiz çocuğu kalbimizle kabul edelim. İlk temasları sağlayalım, işbirliği ve rehberlik yaparak kurtaralım. Onlar birer kıvılcım. O kıvılcımı başka bir okula atarak sorunu çözmüş olmuyorsunuz.

“SEVGİ, İLGİ VE
BİLGİ VERİLMELİ”
Gençler, uyuşturucuya özgürlük adına başlıyor. Bağımlılık bir beyin hastalığıdır. Bulaşıcı değil diyoruz ama aslında sosyal ilişkiyle bulaşıcı duruma geliyor. İlk tepkiyi vücut sunuyor. Ergenlik uyuşturucu sorunuyla bloke oluyor. İyilik bile öğrenilemez duruma geliyor. Klasik deniz yıldızı hikayesi misali bir çocuğun hayatına dokunarak onu değiştirebiliriz. Onlar örnek olabilirler. Kurtulmak mümkün ancak her zaman iz kalır. Bu yüzden iyileşmeleri bisiklet sürmek gibi, sürekli pedal çevirerek olur. Sevgi, ilgi ve bilgi vermek şart. Önce kendimiz sonra onları bilgilendirmeli, “hayır” demeyi öğrenmeli, alternatif aktivitelere yönlendirmeli. Diğer ebeveynlerle sıkı iletişimde bulunmak ve okulda aktif rol almak gerek. Bu arada herkes anne baba olabilir, ama ebeveyn olmak emek ister.

BİREYİN UYUŞTURUCU BAĞIMLISI OLDUĞU NASIL ANLAŞILIR?
Uyuşturucu kullanan bireyin çevresi bir süre sonra tamamen değişir. Kendisi gibi kullanan kişilerle daha çok vakit geçirir. Çünkü içmeyenler bundan rahatsız olur; içmesine itiraz eder ya da içmeyen çevresi de ona katılır. Dolayısıyla bu durum bir zaman sonra çevresindeki herkesin bağımlı bireyler olmasıyla neticelenir. Öz bakım disiplini kaybolur. Kıyafetinden beden temizliğine kadar gözle görülür değişmeler olur. Normal zamanda harcadığı paranın üzerinde harcamalar ortaya çıkar. Daha önce hiç yalan söylemeyen çocuğunuzun yalanlarını yakalar ve bu yalanların sıklığının arttığını fark edersiniz. Bir takım para edecek özel eşyaların ya da ev eşyalarının kaybolduğunu görürsünüz.

MADDEYE BAŞLAMA SEBEPLERİ
Maddeye başlama sebepleri arasında; sıkıntıdan kurtulmak, iyi hissetmek, sorunları unutmak ve rahatlamak, eğlenmek, merak gidermek, risk almak, acılarını dindirmek, yetişkin hissetmek, bağımsızlık, gruba ait olmak, havalı görünmek.


BAĞIMLI HALE GELEN BİREYİN KAYBEDECEKLERİ
İnsanoğlunun onurlu ve insani prensipler içerisinde yaşamasını sağlayan özerklik, özgüllük, özdenetim, özgüven ve özgürlük özellikleri, bireyin herhangi bir maddeye bağımlı hale gelmesiyle birlikte değişime uğrar hatta yok olup gider!

“BAĞLIMLILIK; ŞİDDET OLGUSUNU DA AÇIĞA ÇIKARAN, BULAŞICI BİR BEYİN HASTALIĞIDIR”
Bireysel uyuşturucu kullanımı; kişinin kendi beden-akıl ve ruh sağlığına şiddet uygulaması demektir. Kendine şiddet uygulayan bir bireyin toplum içinde şiddet oluşturması sürpriz değil. Kendi sağlığını önemsizleştiren bir uyuşturucu kullanıcısı için, başka bir insanın sağlığının da bir önemi yoktur. Bu nedenle bağımlılık; şiddet olgusunu da açığa çıkaran, bulaşıcı bir beyin hastalığıdır. Bu yüzden bu konu anlatılmalı. Önleme çalışmaları hayati önem taşıyor. Sorunların üzeri kapatılarak sadece o an görünmez olur.”

“İNSANA SONSUZ, BAĞIMLILIĞA SIFIR TOLERANS”

“İnsana sonsuz, bağımlılığa sıfır tolerans” sloganıyla yola çıkan 3. Sınıf Emniyet Müdürü ve eğitim uzmanı Zafer Ercan danışmanlık hizmeti vermekte. Madde bağımlılığı sorunuyla karşılaştığınızda www.zaferercan. com-www.bagimlilikdanismani.com, zafer@zaferercan.com-0555 212 18 81 nolu telefondan kendisine başvurabilirsiniz.

Renginar SALİ

YORUM YAP