Silivri'de 14 Mart Tıp Bayramı Programı gerçekleştirildi. Sağlıkçılarımız okudukları bildirge ile “Şiddet görmeden iyi hekimlik yapmak, salgına karşı birlikte mücadele etmek istiyoruz!” çağrısında bulundu.
İstanbul Tabip Odası (İTO) Tıp Haftası Programı kapsamında Silivri Temsilciliği tarafından 13 Mart 2020, Cuma günü 12.30'da Silivri Atatürk Anıtı önünde tören etkinliği yapıldı. Etkinliğe özel hastane başhekimleri, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) temsilcisi, CHP, HDP ilçe başkanları, Silivri Demokrasi ve Silivri Dayanışma Platformu üyeleri, hastane ve ASM'lerden hekimler ve sağlık çalışanları katıldı.
SES üyesi Ebe Yeliz Keser'in sunduğu etkinlik, İTO Silivri Temsilciliği ile Özel Anadolu Hastanesi ve Özel Kolan Hastanesi çelenklerinin hastane başhekimleri ve temsilcileri tarafından Atatürk Anıtı'na konulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Silivri temsilcisi Dr. Fethi Bozçalı törende yaptığı konuşmada; yeni korona virüs hastalığı ve salgını için TTB'nin kurmuş olduğu heyetle süreci yakından izlediğini, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının bu konudaki taleplerinin Sağlık Bakanı'yla dün yapılan görüşmede iletildiğini söyledi. Salgının önlenmesi başta olmak üzere hekimlerin ve diğer tüm sağlık çalışanlarının toplumun sağlığı için canla başla çalıştığını ancak sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin devam ettiğini, şiddetin durması için 15 Mart'ta Ankara'da yapılacak mitingin ise korona vakaları görülmesi nedeniyle ertelendiğini belirtti.
“ŞİDDET GÖRMEDEN İYİ HEKİMLİK YAPMAK, SALGINA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE ETMEK İSTİYORUZ!”
Etkinlik, Silivri Devlet Hastanesi Temsilcimiz Dr. Meltem Irmak tarafından Silivri Temsilciliğinin hazırladığı 14 Mart Tıp Bildirgesi'nin okunmasıyla son buldu. Bildirge aynen şu şekilde: “14 Mart 1827'de modern anlamda ilk tıp okulu (Tıbbiye i Amire) açılma tarihi, yıllar sonra tıbbiyelilerin 14 Mart 1919'da ilk kez 14 Mart ı kutladığı dönemle başlamıştır.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 14 Mart haftası boyunca, hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunları, taleplerini, ülkenin sağlık ortamını, sağlık hizmetlerinin halka yansıyan halini, meslektaşlarımızla, tüm kamuoyu ile paylaşmaktan ziyade yeni korona virüs hastalığı ve dünyada yarattığı salgını gündem yapmayı tercih ettik.
Yeni korona virüs (COVID-19) hastalığı dünyada salgın haline gelmiş, insanların ölümüne yol açmış, yeni olguların sayısındaki artışın ve ölümlerin önüne henüz geçilememiştir. Sağlık Bakanlığı, ülkemizde şimdilik iki olgu olduğunu açıklamıştır.
Yeni korona virüs salgını dünyada en çok Çin, İran ve İtalya'da etkili olsa da ülkemizde bir olgunun görülmesinin bile oldukça önemli olduğunu, koruyucu önlemlerin bu durumda kıymetinin daha da arttığını, salgının önüne geçmek, ölümleri önlemek için herkesin üstüne düşen sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) yeni korona virüs hastalığının dünyada toplum sağlığını tehdit eden yaygınlığına karşı, süreci kurumuş olduğu özel bilimsel heyetle izlemiş, değerlendirmiş, önerilerde bulunmuş, dün Sağlık Bakanlığı'yla görüşme yapmış, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin durması için 15 Mart'ta Ankara'da yapacağı mitingi ertelemiştir.
Yeni korona virüs hastalığının ülkemizde yurttaşlarımıza yayılmaması, ölümlerin olmaması için tüm hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının her zaman olduğu gibi canla başla çalıştıklarının/çalışacaklarının bilinmesini isteriz.
Salgına karşı mücadele edecek hekimlerin ve sağlık çalışanlarının kişisel korunmaları için koruyucu malzemelerin karşılanmasını ve diğer koruyucu önlemlerin sağlık bakanlığı tarafından acilen yeterince getirmesini bir kez daha dile getiriyoruz.
Sağlık Bakanlığı başkanlığında yeni korona virüs (COVID-19) salgınına karşı oluşturulan bilim kurulunun alacağı önlemlere halkımızın uyması, başta yaşlı ve kronik hastalığı olan yurttaşlarımızın çok gerekmedikçe kapalı toplu alanlarda bulunmaması, kişisel hijyene ayrıca önem verilmesi, geleneksel tokalaşma, yakın durmalara ara verilmesinin oldukça önemli olduğunu belirtmek isteriz.
Sağlık Bakanlığı'nın başta TTB ve meslek odalarımızla, sağlık hizmet alanında faaliyet gösteren dernek, sendika ve kitle örgütleriyle, hekimlerle, sağlık çalışanlarıyla yakın iş birliği içinde olmasının önemli ve gerekli olduğunu kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Ne İstiyoruz? Bu yıl, her 14 Mart'ta yaptığımız gibi sorunlarımızı dile getirmekten ziyade tüm dünyayı saran yeni korona virüs salgınına karşı yapacaklarımızı gündem yapmanın daha öncelikli olduğunu düşünerek sadece sağlık çalışanına yönelik şiddetin giderek artmasına dur demenin önemini ve bazı taleplerimizi birkaç cümleyle dile getirmek istiyoruz.
“GÜVENLİ BİR ORTAMDA İYİ HEKİMLİK ORTAMININ SAĞLANMASINI İSTİYORUZ”
Başta, her gün ortalama 40 sağlık çalışanına yönelik giderek artan fiziksel, psikolojik ve sözel şiddetin son bulmasını, TBMM'de bekleyen “Sağlıkta Şiddeti Önleme Tasarısının” yasalaşmasını, yeni ölümler yaşanmadan güvenli bir ortamda iyi hekimlik ortamının sağlanmasını istiyoruz. Sağlık hizmetini sunarken, başka hayatları kurtarmaya çalışırken kendi canımızdan olmak istemiyoruz.
“EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ”
İş güvenceleri, taşeronlaştırma, sözleşmeli, staj vb. adlar altında yok edilmeye, ücretler güvencesiz performans ve hak ediş sistemleriyle ucuzlatılmaya çalışılmaktadır. Her geçen gün değersizleştirilen ve piyasanın sıradan bir unsuru, maliyet kalemi haline getirilmeye çalışılan emeğimizin karşılığını istiyoruz.
“HER KESİME, ÜCRETSİZ İYİ SAĞLIK HİZMETİ SUNMANIN MÜMKÜN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”
Toplumun gereksinimlerine dayalı, salgınlarda en etkili olan şimdi en çok ihtiyaç duyduğumuz koruyucu sağlık hizmetlerinin esas alındığı, her kesime, ayrımsız tamamen ücretsiz iyi sağlık hizmeti sunmanın mümkün olduğunu düşünüyoruz.
Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının, çalışma koşullarının düzeltilmesi, iş güvencesi içeren, özlük haklarının kısıtlanmadığı, fazla ve esnek çalıştırılmadığı, performans baskısı altında olmadan hasta bakabildiği, emeğinin karşılığı, emekli gelirine yansıyacak insani bir ücret istiyoruz.
Hekimler ve diğer sağlık çalışanları olarak, insani çalışma koşulları ve temel hakları için, halkın eşit, ücretsiz, ulaşılabilir iyi sağlık hizmeti alma hakkı için, aklın, bilimin ve aydınlığın ışığıyla, doğamızı, yaşam alanlarımızı, salgınlardan halkımızı korumak için mücadele etmeye devam edeceğiz.”