Uğur Bakıcı

Şiddetsiz hayat için şiddet önleme aşısı

 

Bu dünyada hemen hemen tüm hastalığa bir aşı, bir ilaç var da bir tek şiddeti önlemeye yönelik bir aşı/ilaç bulunamadı. Şiddet uygulama eğiliminde olan bireye vuracaksın iğneyi veya vereceksin ilacı bak gör o zaman şiddet olur mu. Buradan aşı/ilaç üreticilerine sesleniyorum. Bence bunun üzerine bir düşünün. Bugüne özel yani 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle de açık çağrımı yerelden tüm dünyaya yapmış olayım. Güne özel kaleme aldığım bu yazımın ilgilisine ulaşması temennimle birlikte.
Bugün tüm dünyada kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik etkinlikler düzenleniyor. Amaçsa her geçen gün artış gösteren kadınlarımıza yönelik uygulanan şiddet karşısında farkındalık yaratmak. Diğer kültürlerde de yoktur muhtemelen ama bizim özümüzde aslında kadına şiddet yok. Kadın topraktır, anadır. Her şeyi geçtim insan sevdiği kişiye karşı şiddet uygular mı? Nitekim bana göre kadına uygulanan şiddet insanlığa yapılan en büyük hıyanettir. Keşke tüm insanlık bu şekilde düşünse. Ne yazık ki bu pek mümkün olmuyor. Öyle ki Birleşmiş Milletler'in paylaştığı resmi verilere göre dünyada her saat başı 5 kadın/kız çocuğu öldürülüyor. Aynı süre içinde her 3 kadından 1'i de şiddete maruz kalıyor. Hal böyle olunca da bu yönüyle dünya çapındaki en büyük insan hakları ihlali olma özelliğini taşıyor. Bunu tetikleyen pek çok faktör olmakla birlikte her ne olursa olsun bu faktörler baskılanıp şiddet uygulanmamalı. Yine aynı rapora göre kadınlar farklı şekillerde şiddete maruz kalıyor. Ev içinde yaşanan şiddet olayı bu listenin başını çekiyor. Cinsel şiddet, ekonomik kısıtlama, hareket alanını sınırlama, dijital yolla taciz ve sosyal izolasyon uygulanan şiddet durumlarından sadece birkaçı. Uygulanan bu şiddet durumlarınınsa tıpkı bir virüs gibi bulaşıcı olduğunu söyleyebilirim. Bu virüs yayılırken bedenleri yaraladığı gibi ruhları da yaralıyor.
ŞİDDET ÖNLEME AŞISI
Yazıma başlarken şiddeti önlemeye yönelik aşı/ilaç üretimi önerisi getirmiştim. Bu talebimi yineliyorum. Bilim adamları aşıyı/ilacı üretebilir mi onu bilemem fakat bizler ilişkilerimizde sevgi ve merhamet duygularımızla karşı tarafa aşı etkisi yapabiliriz. Bunun içinse tek ihtiyacımız ‘sevmek'. Doğayı sevmek, insanları sevmek, yaşadığın anı sevip keyif almak. Her şeye ve tüm kötülüklere rağmen. Severken de sevdiğimiz şeye yaradılışından ötürü merhamet göstermek gerek. Misal parkta gördüğünüz bir çiçeği gidip dalından koparmak bile o çiçeğe yapılan bir şiddettir mesela. Bizlerde yapılan tüm kötülüklere rağmen iyi olmayı başarabilirsek şayet misafir olduğumuz şu fani dünyada arkamızda hoş bir seda bırakıp geçer gideriz.
Özetle; şiddeti önleme aşısının/ilacının etkisini önce kendimize sonra da çevremize yayalım. Yayalım ki dünya daha da yaşanılır bir hale gelsin. Güvenli bir yaşam ve yaşanılır bir gelecek içinse ‘şiddetsiz hayat' şart.

 

YORUM YAP