Ülkemizde herhangi bir takım 8-10 haftada sadece bir galibiyet alsa ne olur?
Önümüzdeki maçlara bakacağız diyen olur mu?
En son Trabzon'un hocası henüz ligin başı, başarılı veya başarısız olduğumuzu sorgulamak için sezon sonunu beklemek gerekir dedi.
Bizim o kadar vaktimiz yok dediler ve gitti.
Kulüp takımlarında genellikle böyle oluyor.
Giden gider, gidemeyen gönderilir.
Devlet maçların yayını için yayıncı kuruluşa 300 milyon ödüyor.
Milli Takım küme düşüyor. Kaşif abiler eşeği boyayıp ‘Zebra' diye bize yutturmaya çalışıyor. Bazı isimler üzerinden faturayı oyunculara çıkarmak hedef saptırmak olur.
Bu oyuncular altın jenerasyon olarak görülen, Avrupa'nın en iyi beş liginin üst düzey takımlarında birinci sınıf performanslarıyla dikkat çeken oyuncular. Avrupa Şampiyonasına katılma hakkı elde ederek federasyona 100 milyon prim kazandırdılar. Başka yerlerde daha yukarılara bakmak lazım.
Yıllardır belli bir çerçevenin dışına çıkmayan o yalan, bu yalan al birazda sen oyalan mantığıyla yapılan atamalar, görevlendirmeler ve günü kurtarma hesaplarıyla geldiğimiz noktada uluslararası seviyede ülke futbolu paramızın değeriyle orantılı olarak hızla düşüyor.
Futbolu yöneten, yönlendiren federasyon eğitim ve planlama departmanlarında kimler çalışmış kim kaç kere gitmiş, kaç kere gelmiş bir bakın bakalım.
İşte bu çarkın dişlileri bu tablonun sorumlularıdır. Bunları yazar konuşursanız herhangi bir takımda çalışmayı geçtik pasolig bile alamazsınız…
İşte bu düzen nedeniyle bize maçlarda atılan şutun hızı kat edilen mesafe vs gösteriliyor. Topun oyunda kaldığı 40 dakikayı 4 saat allı pullu süslü modellerle anlatarak değirmenin çarkına su taşıyorlar.
Futbolda bir türlü hayata geçmeyen sistem ve federasyonun kurulu düzeni böyle çalışıyor.
Maçlar seyircisiz oynandığı için daha net fark ediliyor. Seremonilerde İstiklal Marşını söyleyen oyuncumuz kalmadı. Saygı duruşundaki halleri dikkatinizi çekmiyor mu?
Bu yabancı oyuncu kuralını kim getirdi?
Her hafta hakem kararları VAR görüntüleri hakkında kıyametler koparıyor.
Türk Futboluna yazık oluyor demeçleri veriliyor ama yabancı hakem konusu hiç konuşulmuyor neden acaba?
Hakem teşkilatlarında öyle bir yapı var ki miras hukuku geçerli, hakemlik babadan oğula kalıyor. Tüm kriterleriniz üst seviyede olsa bile eğer şecerenizde teşkilatla ilişkili birileri yoksa giremezsiniz.
Fazla uzatmaya gerek yok. Lafın kısası adama söylenirmiş. Futbol dünyasının yarısı söyleyecek sözü olan ama söyleyemeyen, öteki yarısı da söyleyecek bir şeyi olmayan ama durmadan konuşan insanlardan oluşur.