Kadir Has Üniversitesi Silivri Teknopark Genel Müdürü Latif Ulu, Küpe FM'de sundukları imkanları anlatırken “Silikon Vadisi'nin alternatifi 'Silivri Vadi' olabilir mi diye bir hayalimiz var. Burasını öyle bir ekosisteme çevirmek istiyoruz" dedi.
Has Üniversitesi Silivri Teknopark Genel Müdürü Latif Ulu, Küpe FM'de sundukları imkanları anlatırken “Silikon Vadisi'nin alternatifi 'Silivri Vadi' olabilir mi diye bir hayalimiz var. Burasını öyle bir ekosisteme çevirmek istiyoruz" dedi.
Küpe FM Sabah Haberleri'nde, kısa bir süre önce, Turhan Alyakut'un konuğu olan Kadir Has Üniversitesi Silivri Teknopark Genel Müdürü Latif Ulu, Silivri Teknopark'ın kuruluş süreci ve işlevi hakkında önemli bilgiler verdi.
SİLİVRİ TEKNOPARK'IN KURULUŞ SÜRECİ
Latif Ulu, Silivri Teknopark'ın resmi olarak 1 Kasım 2023 tarihinde kurulduğunu belirterek, teknoparkların ülkemizin Ar-Ge, tasarım ve yazılım merkezleri olarak tanımlanabileceğini ifade etti. Ulu, "Teknoparklar, üniversite sanayi işbirliği ile çalışır ve üniversitelerin akademisyenlerinden, öğrencilerinden ve mezunlarından faydalanır. Bu işbirliği sayesinde yenilikçi ve katma değerli projeler üretilir" dedi.
“DENİZE SIFIR İLK TEKNOPARKIZ”
Silivri Teknopark'ın kuruluş sürecinden bahseden Ulu, Kadir Has Üniversitesi'nin ilk kurulduğu yer olan Silivri Selimpaşa Kampüsü'nde teknopark yapma hayali olduğunu ve bu hayalin üniversite, Silivri Belediyesi ve Kadir Has Vakfı işbirliğiyle gerçeğe dönüştüğünü ifade etti. Ulu, "Biz denize sıfır ilk teknoparkız. Silivri Belediyesi'nin vizyonuyla birlikte buraya bir teknoloji geliştirme bölgesi kurmaya karar verdik" dedi.
TEKNOPARKLARIN AVANTAJLARI
Teknoparkların şirketlere sağladığı avantajlardan da bahseden Ulu, burada çalışan personelin gelir vergisinden muaf tutulduğunu, SGK primlerinin yarısının devlet tarafından karşılandığını ve temel bilimler mezunlarının asgari ücretlerinin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından karşılandığını belirtti. Ayrıca, teknoparkta yürütülen projelerin kurumlar vergisinden muaf tutulduğunu ve KDV muafiyetinden yararlandığını da ekledi.
Ulu, "Teknoparkta yürüttüğümüz projelerde çalışan personelin gelir vergisi ödenmiyor. Ayrıca, şirketler kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabiliyor. Bu teşvikler, dünyadaki en kapsamlı teşviklerden biridir" diye vurguladı.
“SADECE SANAYİ ŞİRKETLERİNİ DEĞİL, GİRİŞİMCİLERİ VE ÖĞRENCİLERİ DE DESTEKLİYORUZ”
Ulu, Silivri Teknopark'ın yalnızca sanayi ve yazılım şirketlerinin değil, aynı zamanda genç girişimcilerin ve üniversite öğrencilerinin de projelerini hayata geçirebileceği bir ekosistem oluşturmayı hedeflediğini belirtti. "Biz burada sadece sanayi şirketlerini değil, aynı zamanda girişimcileri ve öğrencileri de destekliyoruz. Onlara eğitim, hızlandırma, mentörlük ve danışmanlık hizmetleri sunuyoruz" dedi.
“SİLİVRİ'DE SANAYİ KURULUŞLARININ POTANSİYELİNİ ARTTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”
Silivri'deki sanayi kuruluşlarının Türkiye'nin gayrisafi milli hasılasına %2 oranında katkıda bulunduğu verisinden yolaçıkan Ulu, bu potansiyelin teknopark ile daha da artırılabileceğini söyledi. "Silivri'de 200'ün üzerinde sanayi kuruluşu var ve bu kuruluşlar Türkiye'nin gayrisafi milli hasılasının %2'sini oluşturuyor. Bu potansiyeli teknopark ile daha da artırmayı hedefliyoruz" dedi.
“SİLİKON VADİSİNİN ALTERNATİFİ SİLİVRİ VADİSİ”
Ulu, Silivri Teknopark'ın bölgedeki sanayicilerle işbirliği içinde çalışarak enerji verimliliği, yeşil dönüşüm ve yapay zeka gibi alanlarda projeler geliştirmeyi hedeflediğini vurguladı. "Biz, Silivri'yi silikon vadisinin bir alternatifi yapmayı hedefliyoruz. Bölgedeki sanayicilerle işbirliği içinde çalışarak, yeşil dönüşüm, enerji verimliliği ve yapay zeka gibi alanlarda projeler geliştirmek istiyoruz" dedi.
ÇAĞRI VE TEŞVİK
Programın sonunda bölge halkına ve sanayicilere çağrıda bulunan Ulu, Silivri Teknopark'ın nitelikli iş gücü ve projelerle bölgeyi kalkındırmayı hedeflediğini belirtti. "Silivri'nin neden bir silikon vadisi olamayacağını soruyoruz. Bu hedefin gerçekleşebileceğine inanıyoruz" dedi.
TEKNOPARKIN ŞİRKETLER İÇİN AVANTAŞLARI
Kadir Has Üniversitesi Silivri Teknopark Genel Müdürü Latif Ulu, teknoparkın şirketler için avantajlarını anlattı:"Teknoparklar içerisinde sektör gelip Ar-Ge çalışmalarını yürütmesi için teşvikler uygulanmak zorunda. Dolayısıyla, neden normalde kendi yerindeyken bir teknoparkın içerisine personelinizi ve şirketinizi taşıyorsunuz veya bir iştirak açıyorsunuz? Bunun sebebi, birinci olarak ciddi bir teşvik sistemidir. Teknopark içerisinde hem personellere yönelik hem de şirketin kendisine yönelik vergisel avantajlar var. Kısaca özetlersek, teknoparkta yürüttüğümüz projede, bu bir Ar-Ge projesi, yazılım veya tasarım projesi olabilir, çalışan personellerin gelir vergisi ödenmiyor. SGK primlerinin yarısını şirket, yarısını devlet karşılıyor. Eğer temel bilimler mezunu, fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi, metalürji ve malzeme mühendisliği, endüstriyel tasarım gibi katma değerli bölümlerden mezunları istihdam ederseniz, asgari ücrete denk gelen kısmını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iki yıl boyunca karşılıyor.
Önemli desteklerden birisi de, hep sorulan soru: İlla ki teknoparka gelerek mi çalışmalıyız? Çünkü kendi yerimizde var prototipleme laboratuvar altyapısını fabrikamızda kurduk. Teknoparkta tam zamanlı gelemezsem personelimiz, bir de uzaktan çalışma desteği var. Bu da yazılımcılar, bilişimciler için %100, yani normalde teknoparka gelmeden de destek alabiliyorlar. Ama tabii ki biz gelmelerini istiyoruz. Ar-Ge personeli için de %75 destek var. Bu şu anlama geliyor: Teknoparkta belli bir süre gelip çalışmalarınızı yürütüyorsunuz, geriye kalan sürede sahada prototipleme ya da belki okulda, akademide yüksek lisans, doktora çalışmalarını yürütebiliyorsunuz.
Şirketler için de avantaj şu: Kurumlar vergisi, o projeden elde edilen gelirden kurumlar vergisi ödemiyorsunuz. Bu muazzam bir destek. Dünyada bizim ülkemizdeki kadar teşvik veren başka bir ülke yok. Ar-Ge, yazılım, tasarım projesi geliştirecek bir teknoloji ekosistemine gelsin. Daha burada şey kısmına da gelmedik. Eğer projenizde katma değerli, nitelikli sonuçlar ortaya çıkacaksa, bunun TÜBİTAK ve KOSGEB tarafında desteği de var. Yani projenin maliyetlerini de minimize edebileceğiniz destekler var. Biz de teknopark olarak bunları sağlıyoruz.
Bir de yazılım projesi üretiyorsanız, KDV muafiyetli olarak satabiliyorsunuz. Bu da yine şirketin elde ettiği avantajlardan bir tanesi. Birkaç şey daha var, hemen toparlıyorum. Makine, teçhizat alıyorsanız, KDV muafiyeti ya da gümrük vergi muafiyetiyle alabiliyorsunuz. Bunlar mevzuattan gelen destekler. Biz ne yapıyoruz teknopark yönetimi olarak? Şirketimiz girdiği anda şirketinizi analiz ediyoruz. Bu şirketin üstün özellikleri neler, hangi şirketlerle tanıştırmalıyız, sizin normalde ürün satacağınız kimler olabilir, tedarikçiniz olacak şirketler kimler olabilir? Teknopark içerisinden de sizin fikri haklara konu olacak patent eklenecek projeleriniz, ürünleriniz var. Bunlarla ilgili neler yapabiliriz, bunların korunmasıyla ilgili neler yapabiliriz? Sizin hangi projeleriniz ulusal ve uluslararası teşviklere uygun, nereden bunlara destek alabiliriz? Bununla beraber, uluslararasılaşma, uluslararası pazarlara açılma ile ilgili neler yapabiliriz? Yakın zamanda yaptığımız bir anlaşmayla Amerika'ya açılmak isteyen girişimcileri önce analiz edip doğru pazar analizi yaparak, doğru eyaleti belirledikten sonra gidiyoruz. Bunu diğer ülkelere de yaygınlaştıracağız.
Birlikte iş yapma kültürü, yani normalde çok ciddi uluslararası destekler var, Avrupa Birliği destekleri gibi. İçerideki şirketlerden hangilerini bir araya getirsek katma değerli ürünler üretiriz? Yapay zeka, sürdürülebilirlik, biyobozunur malzemeler, yeşil dönüşüm gibi, karbon ayak izinin azaltılması gibi birçok konu var. Özellikle güncel olarak baktığımızda bunları birlikte nasıl geliştiririz, enerji verimliliği, yeni enerjinin kullanımı gibi bunları birlikte geliştirecek bir ekosistem oluşturuyor olacağız teknoparkın içerisinde."
“GENÇLERİN ELİNDEN TUTACAK BÜTÜN TEŞVİK MEKANİZMALARIMIZ VAR”
Kadir Has Üniversitesi Silivri Teknopark Genel Müdürü Latif Ulu, "Biz bu ülkeye inanıyoruz, gerçekten çok nitelikli gençlerimiz var” derken, sundukları farklı fırsatları şöyle ayrıntılandırdı: “Genç nüfusumuz belli bir oranda ve onlara imkanlar sunduğumuzda neleri başarabileceklerini çok iyi biliyoruz. Çok başarılı şirketlerimiz de var. Size bir örnek vereyim: Çok yakın zamanda teknoparkımıza aldığımız bir şirket 3.000.000 $ yatırım aldı. Bunlar daha yeni haberler. Uzun yıllardır teknopark ekosisteminde olduğum için eskiden 50.000 $ veya 100.000 $ yatırım aldığında bir girişimci havalara uçardı. Şimdi artık bu meblağlar bizim girişimcilerimizin burun kıvırdığı meblağlara dönüştü. Dolayısıyla, çok iyi arkadaşlar ve çok iyi gençler var. Bizim onların elinden tutacak bütün teşvik mekanizmalarımız var.
Teknoparkların sadece sanayi ya da yazılım şirketlerinin gelip faaliyet yürüttüğü yerler olarak düşünülmemesi gerekiyor. Biz içeride bir kuluçka merkezi programı uyguluyoruz. Bu da şu anlama geliyor: Bir iş fikriniz var, üniversite öğrencisisiniz, üniversiteden yeni mezun oldunuz, akademisyensiniz veya bir girişimci olmak isteyen fikir sahibisiniz. Bize geliyorsunuz ve teknoparkta uygun bir proje geliştireceksiniz. Biz sizi eğitim, hızlandırma, mentörlük ve danışmanlık programlarının içerisine alıyoruz, size eğitim veriyoruz. Bu proje nasıl geliştirilir, bu iş planı nasıl oluşturulur, hangi pazar pazarlara açılmak gerekir, pazar analizini nasıl yaparız, bu projeyi nasıl hayata geçiririz, hangi teşviklerden faydalanabiliriz ve nasıl koruruz gibi konularda size rehberlik ediyoruz. Teknopark içerisindeki oluşturduğumuz alanda size ücretsiz yer veriyoruz. Tüylerim diken diken oluyor bunları anlatırken."
“SİLİKON VADİSİ'NİN ALTERNATİFİ 'SİLİVRİ VADİ' OLABİLİR”
"Muazzam bir destek sağlıyoruz” diyen Ulu, “Biz bunları yaptıktan sonra, teknoparkların bulunduğu ekosistemlerin etrafındaki sosyokültürel yapıyı da çok başka bir noktaya taşıyoruz. Şöyle düşünün, Silikon Vadisi'nden örnek verdik. Silikon Vadisi'nde şöyle bir ruh vardır: Aslında, üstten baktığınızda bir organize sanayi bölgesinden farksızdır, bina binabina ama içindeki ruh farklıdır. Orada herkes girişimcilik, yatırım ve teknoloji konuşur. Dolayısıyla, biz de bunun konuşulacağı bir ekosistem haline getireceğiz. Şimdi Silikon Vadisi diyoruz, dün bir espri yaptık, teşbihte hata olmasın belki ama Silikon Vadisi'nin alternatifi 'Silivri Vadi' olabilir mi diye bir hayalimiz var. Burasını öyle bir ekosisteme çevirmek istiyoruz" dedi.
Sevginar SALİ