Her dönemde estirilen erken seçim teranelerine rağmen, zamanında yapılacak bir seçime daha tanıklık edeceğiz. Ak Parti bu konudaki kararlı tutumuyla, seçim dönemlerine de istikrar getirdi. Seçim zamanında yapılacaksa, sen şimdiden neyi yazıyorsun? Dereyi görmeden paçaları sıvar durumlara düşüyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Dere 12 Eylül’de görülecek. İlgililer ondan sonra paçalarımı sıvar, kollarımı sıvar hep birlikte göreceğiz. Ben şimdiden antrenman yaptırıp, ısındırmak istedim.
Her yönüyle gelişen Silivri’miz önümüzdeki dönem meclisinde muhakkak temsil edilmeli. Bu temsil hem iktidar, hem de muhalefet vekili olarak iki isimle olursa bizler için daha büyük şans. Bu güne kadar seçmen sayısı azlığından dolayı üvey evlat muamelesi görmemizin acısını çıkarmalıyız. İlçemizden daha ünlü konuma gelen cezaevinin ve orada görülen davanın varlığını lehimize kullanmamız gerektiği kanaatindeyim.
CHP Selami Değirmenci isminde anlaşmış ve birleşmiş görünüyor. Elbette karşı çıkışlar olacaktır ama onun yerine teklif edilecek isimler aynı etkiyi yapmayacağından, rakipsiz olduğunu düşünüyorum. Teşkilatla belediye arasında esen soğuk rüzgârlar, 12 Eylül başarısıyla yerini sıcak ve kenetlenmiş bir yapıya bırakacaktır. Işıklar’ın vekillik gibi bir niyet ve atağı olacağını sanmıyorum. O belediye başkanlığını sevdi. Değirmenci’nin vekilliği rahatlamasına, hatta ikinci dönem başkanlığını garantilemesine yarayacaktır. Taraflar bu günkü kısır çekişmeleri bırakıp, aklıselim yolunda buluşacaklardır. Değirmenci’yi aday gösterip, seçtirebilen CHP, Silivri’ye karşı görevini yapmış olacaktır.
Değirmenci’nin bu dönem illaki şu sıra diye dayatma lüksü yok. Geçmişten ders almış olması gerekir. Seçileceğine inandığı bir sıradan listeye giren eski başkan, Silivri’nin tozunu attırır. Beni Ankara’ya güçlü, kuvvetli gönderin. Boynu bükük bırakmayın. Silivri’yi çok iyi bir şekilde temsil etmek istiyorum yaklaşımı ve çalışması fazlasıyla karşılık bulacak, CHP oy patlaması yaşayacaktır. Hele de Ak Parti beklenen hataları yaparsa!
CHP kanadında muhtemel gelişmeler bu şekilde olacakken, Ak Parti kanadını kestirmek çok daha güç. 12 Eylül şokunu Uygun’un teselli yazılarıyla atlatmaya çalışacaklar. Fırsat bulabilirlerse dereden sele dönüşmüş, felaket bölgesi ilan edilmiş Silivri’de paçayı sıvamak yetmeyecek. Abarttığım düşünülen CHP rüzgârına ve Değirmenci fırtınasına karşı alınacak tedbirlerde dilerim geç kalınmış olunmaz. Şimdiden düşünülmesi gerekirken her ağustos nasıl geçtiyse, öyle bir yaz geçiriliyor.
CHP içindeki sürtüşme ve kavgalardan medet umar bir konum, Ak Parti’ye yakışmıyor. Bir şekilde tek hedefe kilitlenebilecek CHP karşısında bozguna uğramak kaçınılmaz olacak. Görevdeki başkan ve yönetim; aday çokluğunun zenginlik göstergesi olacağı yaklaşımıyla, fakirleşeceğinin ve zayıflayacağının farkında bile değil. En Güçlü benim oyuncağının elinden alınacağından korkan Karakaş, Silivri’den vekil seçilmesini bile istemez. Onun için cazibe merkezi Ak Parti’nin olması değil, cazibenin kendisi olması önemlidir.
2011’deki yarışı tatlı bir rekabet şekline dönüştürebilecek tek bir seçenek var. Hüseyin Turan’ın Ak Parti listesinde ilk on beşte yer alması. İki eski başkanın vekil olma mücadeleleri renk katacaktır. Belediye başkanlıkları döneminde yaptıkları, yapamadıkları, kabiliyetleri gözler önüne serilecek, geçmişteki referansları vekillik için teminat kabul edilecektir. Ancak bu şekilde dengeli bir seçim yaşama fırsatı elde edebiliriz. Gerisi yalan kalır.
Tanıdığım Karakaş; yine ortalık karıştırıyor deyip kulağının üstüne yatacaktır. Vekillik talebi olmayacaktır, inanıyorum. Ama oluşturduğum karamboldan bana pay çıkar mı düşüncesinden uzak kalmayacaktır. 2004’te yaptığı gibi. O yönde ışık görmediği anda başka isimleri ileri sürerek, partisinin vekilliğini engelleyecektir. O da yetmez, CHP’nin bile vekil çıkarmasını engelleme gayretlerine, çabalarına destek olacaktır. Ak Partililerin yapacağı bir şey yok. Elleri, kolları, paçaları bağlandı. Bari CHP’liler uyanık olsunlar.
Ak Parti ve CHP bu hesaplar ve hesaplaşmalar içinde olurken, MHP ve diğer partilerin hiçbir hesabı olabileceğini sanmıyorum. Genel Merkezlerinin emir ve direktiflerini yerine getirmekle Silivri’ye faydalı olmuş sayılacaklar. Üretmeyenlerin, üretemeyenlerin iktidar olma ve iktidarda kalma hakları da yok.
2011’de Turan’sız, Değirmenci’siz kalmayın.