Adalet duygumuz hayatın her alanında uğradığımız yozlaşma ile epey zedelendi ama konu insanın evladı ve hatta canı olunca bu mesele çok hassas, hatta olağanüstü bir hal alıyor. İki çocuğu ile aynı anda sınanmak, hem de böylesi bir olayda… Hastalık olur, kaza olur insana bir tevekkül gelir ama pisi pisine, göz göre göre, bile isteye kimsenin canına bu denli kast edilmeye kayıtsız kalınamaz!
Gündemimizdeki olayın mağduru da, suçlusu da hayatlarının baharındaki gençler ama sorumlular ile empati yapmaya ne aklım, ne de gönlüm yanaşmıyor kimse kusura bakmasın!
Hak ettiği cezayı almayan her suç büyür, hak etmediği hoşgörü ve af ile karşılık bulan her kötü niyet çoğalır.
Bu kadar acı da, korku da yeter!
Suçlular cezasını çeksin; ne daha azı ne de daha fazlasını isteyen yoktur, herkes bir can ve içinde vicdan taşıyor…
Bundan sonra da hepimiz gereken sorumluluk ve dersi alıp yaşadığımız yeri güzelleştirmek, iyileştirmek için yapmamız gerekenleri üstlenelim.
***
Cuma günü Silivri Belediyesi Mayıs meclisinin ikinci oturumu gerçekleşti.
Sırasıyla birkaç not paylaşacağım…
Belediyenin 2020 yılı kesin hesabı görüşülüp oylanırken, Silivri tarihinde ilk kez karşılaştığımız bütçe fazlası 33 Milyon 751 Bin TL'nin hizmet için kullanıldığını açıkladı Başkan Bey. Yani kasada parayı atıl durumda tutmadığını ifade etti. Gündem maddesini oylamayı unuttuğunun muhalefet tarafından hatırlatılması üzerine “Ret vermeyeceğinizi düşündüm” esprisi ile ‘onaylanma ihtiyacı mı hissetmiyor', ‘dalgın mı' diye akıllarından geçirenlerin düşüncelerine cevabı da vermiş oldu.
CHP'nin yeni Grup Sözcüsü Melih Yıldız, konumuna hızlı alışıyor. Muhalefeti de siyaseti de iyi dengeliyor. Alt Yapı Kazı İzni ile siyasi gol hamlesi, direkten dönse de ve sosyal incelemedeki hamlesi ile bir bütünde sayı olarak alabiliriz sanki!
Halk Ekmek konusunda ilk oturumda yaşanan parlamayı siyasi nezaket ve en önemlisi Başkan Bey'in en sevdiği ‘teşekkür' ile güncellemesi zarif bir politik hamle olarak kayda geçsin mutlaka, çünkü kalpler ve akıllarda yer etti.
Yıldız, Cuma günkü performansını Başkan Volkan Yılmaz'ı lal eden acı kayba ilişkin söylemek istediklerini tutamadığı gözyaşlarına teslimiyetinde, söze devam ederek taçlandırdı bence.
Kalp kırarak yapılan rekabetin zararı en çok sahibine; unutmayın…
Geçmiş dönem ve yeni İmar Komisyon Başkanları arasında Selimpaşa'daki sanayi kuruluşunun yeşil alan takas talebi üzerinden doğan polemik enteresandı. Celalettin Yazıcı'nın anlatımı ile karar sadece sayısal çoğunluk değil, kamuoyu nezdinde de onay buldu kanımca. Yılmaz ile Yazıcı'nın rahatlığı, Kırkıcı'yı bu mücadelede sinir anlamında da mağlup etti. Yazıcı, sergilediği her meclis performansı ile göz dolduruyor ayrıca; yeri gelmişken söyleyeyim...
Şehir rantı kötü ve yanlış bir şey değil. Bunu sağlayacak olanlar da belli. Bu kazanımdan belediye ve halk payına düşeni aldığı müddetçe, adalet terazisi tutturulduğu sürece işlemesinde büyük kamu yararı var.
Yılmaz'ın açık yüreklilikle bu husustaki duruşunu ortaya koyması da işlemin güvenliği ve haklılığı hususunda tereddüde hiç yer bırakmadı doğrusu.
İnsanlık dışı çok yazık yüreğim sızlıyor benimde evlatlarım var duyarsız kalmayın böyle bir olay daha yaşanmasın adalet istiyoruz kolay değil evlatlarımız dünyaya geliyor koruyor kolluyoruz aman birşey olmasın gözümüz gibi bakıyor büyütüyoruz güzel bir gelecekleri olsun diye hayaller kurarken magandalara kurban vermek acının en büyüğü şiddetle kınıyorum kim olursa olsun cezasını çeksinler ibaret olsun. Kaya ailesine sabırlar dilerim