XXXXX

Silivri Belediyesinden Anadolu Hastanesi İle İlgili Açıklama Talebi

 "Sayın Uygun, Anadolu Hastanesi organize sanayi bölgesi üzerine inşa edilmiştir. Hemen bitişiğindeki sanayi kuruluşları da bunun en net göstergesidir. Araştırın lütfen" dedi. Kibar ve imalı bir üslupla görevimiz nezaket içerisinde açıklandı. Görev işin aslına bakarsanız belediyenin; o yatırıma onay verenlerin ve eğer sözü edildiği gibi bir sıkıntı varsa bunu hasır altı edenlerin! Silivri Belediyesi'nin pek muhterem Belediye Başkanı ve Teknik İşleri'nden sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan Otlatıcı bizi bu konuda bilgilendirirse en kısa zamanda biz de kamuoyunu sözü edilen sıkıntının varlık veya yokluğundan haberdar ederiz. Ayrıca hastane projesinin bölge imarı ve projesine uygunluğu hakkında da daha önceden dile getirilen bazı tereddütler vardı. Konuyu toptan kapatmış oluruz alacağımız bilgi doğrultusunda!

Bu arada hem Silivri Belediyesi'nin köy ve mahallelerde fırtına gibi esen imar denetimlerinin sözü edildiği gibi ancak sade vatandaşa mı yettiği yoksa sahibine bağlı olarak farklılık gösterip, göstermediğini öğrenme imkânı bulacağız diye de düşünüyorum. Alınan o kadar yıkım kararı varken hangisi uygulanıyor onları da merak ettim şimdi!? Yoksa, "Biz görevimizi yaptık mühürledik. Böyle idare ederiz" mi deniyor…?!

"İnsanlar plan yaparken Allah yukardan gülümsermiş!" sözünü pek çoklarımız biliriz. Nedense hatırlatma ihtiyacı hissettim bugün. Geleceği inşa edeceğiz diye günümüz iplerini elimizden kaçırmamakta yarar var.

GENİŞLEMEK Mİ,

ELDEKİYLE YETİNMEK Mİ?

CHP'de ilçe başkanlığı yarışı sükûnet içerisinde hazırlanıyor. Cuma günü son olarak adaylıklarını yalanlayan ve yalanlamayanları yazdım. Seçimin Şubat ayını bulma ihtimali üzerine bazı çalışmalar ağırdan alınıyor. Mevcut Başkan sıfatıyla Muharrem Aydoğan da nezaket göstererek adaylığı konusunda tüm soruları dolaylı yanıtlıyor. Aydoğan'ın görevini iyi yapıp yapmadığından ziyade CHP'nin önümüzdeki dönem ve yaklaşan seçiminde toparlayıcı bir yönetime ihtiyacı var. "Değirmenci'nin dediği olmadı", "Abdullah Yıldırım'ın dediği oldu" tarzında parçalayıcı anlayışa prim veren çekişmelerin sulh ile sonuçlanma beklentisi cevap verilmesi gereken ilk ihtiyaç Silivri'de iktidar partisinde. Önümüzdeki genel seçimlerde örgütü toparlayacak, her kesimin desteğini azami ölçüde yönetime aksettirecek bir tablo beklentisi kendini hissettiriyor. CHP'de "ilçe başkanlığı" na kilitlenmeden ziyade güçlü bir yönetim ile aşılmayacak sorun, kazanılamayacak hedef yok gibi görünüyor.

CHP yetiştirdiği kadroları bir yerde toplasa, toplamayı başarsa sırtı Silivri'de asla yere gelmez!

CHP Silivri'nin önümüzdeki günlerde kongre hazırlığı sürecinde önünde duran en önemli karar şu; toparlayıcı, genişleyen bir ilçe yönetimi mi yoksa elindekilerle yetinen mi?!

Açın kendinizi, önyargı ve kırgınları aşın! CHP tabanı bunu bekliyor, hatta Silivri'nin büyük bir çoğunluğu sizden bunu beklediğini daha altı ay önce yeri göğü inlete inlete ifade etti.

CHP içinde kavga görmek istemediğini söylüyor insanlar. Kişilere odaklı siyaset çizgisinden çıkılarak tabanın sesine kaygısız, tereddütsüz kulak verecek bir yönetim beklentisi hâkim. Bunu başaracak olan kadrolar inşallah delegelerin karşısına çıkar ve hak eden kazanır.

CHP'nin başarısını kendime dert edinmiş değilim. Böyle bir misyonum da yok bunu kendime görev de bilmem! CHP'nin üzerine bu denli eğilmemiz, önümüzdeki süreçte yaşanacak kongredir.

AKP SEÇİMLERDEN BU YANA

SİLİVRİ'DE, AÇILIMIN ARDINDAN DA

GENELDE KAN

KAYBETMEYİ SÜRDÜRÜYOR!

AKP'de ilçe yönetimi konusunda sular yine duruldu. Dalgalanıp dalgalanıp göstermelik duruluyor zaten. Yerel seçimler sonrasında yönetimin bir kısmı toplu istifalarla Ender Gezici ve koruyucularını her ne kadar zor duruma sokmak istemiş olsa da yedeklerle süreç devam ettirildi. Gezici cephesinden sorun yönetimdeymiş gibi görünüyor olabilir, ama sokakta asıl sıkıntı ilçe başkanının kendisi. Daha doğru bulunduğu görevin hakkını verememesi ile ilgili. Karakaş'ın ısrarla ilçe başkanlığı görevini resmen kabul etmemesindeki neden akıllara pek çok sebep getiriyor. AKP kendi içende neden ve sonuçları tarta dursun, teşkilat gücünü toparlamaya geçmiş görünmüyor.

AKP, genel düzeyde de açılım politikaları ile kan kaybediyor. Fazla ve yanlış açılımların sonucunda da böyle birileri gelip kapağı koyuyor. Siyasetin hassas dengeleri devrede.

İyi haftalar!

YORUM YAP