
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Silivri'ye özel hazırlanan rapora göre, Mw=7.5 büyüklüğündeki bir deprem senaryosunda ilçede ciddi kayıplar yaşanabileceği uyarısı yapıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı'na bağlı Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı iş birliğiyle hazırlanan "Silivri İlçesi Olası Deprem Kayıp Tahminleri Kitapçığı", Silivri'de olası bir büyük depremin yaratabileceği riskleri gözler önüne serdi.Rapora göre, Silivri'deki deprem riskine yönelik alınması gereken önlemler konusunda ciddi uyarılar içermekte. İlçenin kentleşme yapısından kaynaklanan avantajlar kadar, eski yapı stoğundan doğan ciddi riskler de dikkat çekmekte. Hem fiziksel altyapı hem de toplumsal hazırlık anlamında kapsamlı önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiği bir kez daha vurgulanıyor.
BİNALARIN %18'İ ORTA VE ÜSTÜ SEVİYEDE HASAR GÖREBİLİR
Rapor, 2019 yılında başlatılan İstanbul geneli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi kapsamında elde edilen verilerin Silivri özelinde mahalle bazlı analizlerle detaylandırıldığını ortaya koyuyor. Mw=7.5 büyüklüğünde senaryo depreminde, Silivri'deki 50.096 binanın yaklaşık %58'inin hasar görmeyeceği, ancak %24'ünün hafif, %14'ünün orta, %3'ünün ağır ve %1'inin çok ağır hasar görebileceği hesaplanıyor.
Buna göre, ilçede 9.306 binanın orta ve üstü seviyede hasar göreceği, bu binaların büyük kısmının onarılamayacak düzeyde olabileceği ve yeniden inşasının gerekebileceği belirtiliyor. Hasarsız veya hafif hasarlı bina sayısının ise yaklaşık 40.790 olması bekleniyor.
CAN KAYBI VE YARALANMALAR: EN KÖTÜ SENARYO 58 KAYIP
Raporda en kötü senaryo olarak, depremin gece meydana gelmesi durumunda ortalama 58 kişinin hayatını kaybedebileceği, 27 kişinin ağır yaralanabileceği ve 246 kişinin hastane şartlarında tedavi görmesi gerekebileceği öngörülüyor. Geçmiş depremlerden elde edilen veriler, kadın ve çocukların can kayıpları ve yaralanmalar açısından daha fazla risk altında olduğunu ortaya koyuyor.
40 BİN KİŞİLİK ACİL BARINMA İHTİYACI
Deprem sonrası hasarlı binalara girilmek istenmemesi ve binaların barınma özelliğini kaybetmesi nedeniyle yaklaşık 13.481 hane için acil barınma ihtiyacının doğabileceği tahmin ediliyor. Hane başına 3 kişilik nüfus hesabıyla yaklaşık 40.000 kişinin acil barınma ihtiyacı olacağı belirtiliyor.
ALTYAPI SİSTEMLERİ RİSK ALTINDA
Senaryo depremi sonucunda İGDAŞ boru hatlarında 21 noktada, İSKİ içme suyu şebekesinde 29 noktada, atık su şebekesinde ise 36 noktada onarım ihtiyacı doğabileceği öngörülüyor. Ayrıca 9.306 hasarlı binada bulunan doğalgaz servis kutularının devre dışı kalma riski bulunuyor.
DARBELİ YOLLAR, KURTARMA ÇALIŞMALARINI ZORLAŞTIRABİLİR
Silivri'nin bazı mahallelerinde, özellikle dar yolların bulunduğu alanlarda bina göçmeleri ve ağır hasarlar nedeniyle yolların kapanabileceği, bu durumun arama kurtarma ve yardım faaliyetlerini ciddi şekilde aksatabileceği belirtiliyor.
YÜKSEK BİNALAR VE YAPISAL OLMAYAN RİSKLER
Yüksek binaların yanı sıra, giydirme cepheler, su ve elektrik altyapısı, mekanik-elektronik donanımlar gibi yapısal olmayan unsurların hasar görmesiyle oluşabilecek ekonomik kayıplara da dikkat çekiliyor.
RİSKLİ YAPILAR: YARISI 2000 ÖNCESİ YAPILAR
Silivri'deki yapıların yaklaşık %50'sinin 2000 yılı ve öncesinde inşa edildiği vurgulanırken, bu yapıların risk azaltma çalışmalarında önceliklendirilmesi gerektiği ifade ediliyor. İlçenin seyrek yapılaşmış ve yazlık fonksiyonu ağırlıklı dokusu nedeniyle riskli alanlarda ada bazlı veya bölgesel dönüşüm yaklaşımlarının benimsenmesi öneriliyor.
KARAR ALMA SÜREÇLERİNDE VERİ GÜNCELLİĞİ ÖNEMLİ
Raporda ayrıca, bina envanteri gibi kritik verilerin güncellenmesinin, deprem risk analizlerinin doğruluğunu artıracağına ve yerel yönetimlerin bu süreçte aktif rol oynaması gerektiğine dikkat çekiliyor.
TOPLUMSAL FARKINDALIK VURGUSU
Yapısal önlemlerin yanı sıra, afet bilincinin artırılmasına yönelik eğitim, farkındalık ve bilgilendirme çalışmalarının da riskin azaltılmasında hayati önem taşıdığı belirtiliyor.
Sevginar SALİ