Sanat adına oldukça hareketli ve heyecanlı bir haftayı geride bıraktık. Geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrılan İnci Aydar (Belediye Başkanımız Volkan Yılmaz'ın deyimiyle “İnci Ablamız”) adına ilk kez gerçekleştirilen “Silivri Resim Çalıştayı” Silivrili sanatseverlere renkli anlar yaşattı. Değişik ülkelerden gelen çok sayıda sanatçıyla birlikte Silivrili ressamların da yer aldığı çalıştayda, aynı ortamda farklı duygularla yapılan birbirinden güzel onlarca eser, ziyaretçilerin gözlerindeki pası silmekle kalmayıp, yüreklerine dokunmayı da başardı. Volkan Başkan'ın sanatı ve sanatçıyı yücelten uzun konuşmasının devamında, merhum İnci Ablamız'ın eşi Arif Aydar'ı sahneye davet ederek mikrofonu kendisine vermesi ve onun minnetini belirten sözleri, hepimizin duygulandığı - aynı zamanda vefa duygusunu iliklerimize kadar hissettiğimiz- unutulmayacak bir an'dı.
Sergi açılışından önce yapılan ödül törenine ve konuşmalara oldukça büyük bir ilgi vardı. Koltukların dolduğunu gören konuşmacıların ve çalıştayda yer alan sanatçıların heyecan ve coşkuları, kısa süre içinde, salonda bulunan davetlilerin yüzlerine de yansıdı. Konuşmalar yapılıp plaketler dağıtıldıktan sonra çalıştayda yapılan eserlerin sergilendiği salonlara geçildi. Eserlerin yer aldığı iki salon da bir anda dolup taştı. Bu arada genç bir ressamın sokak ortasında gerçekleştirdiği “canlı performans” ile kısa sürede çizdiği “Atatürk” portresi izleyenlere hoş anlar yaşattı.
TOPLUMLARI BİRLEŞTİREN ÇİMENTO; SANAT VE SPOR
Sanat ve spor, kadim çağlardan bu yana insanın kendisini zihinsel, duygusal ve bedensel olarak ifade edişinin önemli araçları olmuştur. Sanat ve spor evrenseldir, insani ideallere dairdir ve bireyler arasında önemli bir etkileşim platformu oluşturur. Sanat ve sporun başat bir toplumsal boyutu vardır. Kimi zaman siyasetten ayrı tutulmaları gerektiği ifade edilse de, sanat ve sporun siyaset ile ilişki içerisinde bulunmaları kaçınılmazdır. Ben, uygun koşullar ve doğru politikalar altında sanat ve spor alanlarının kutuplaşmayı aşmaya yardımcı olabileceği ve demokratik bir zeminde farklılıklar içinde bir arada yaşama kültürünün oluşmasına katkı sağlayabileceğine yürekten inanıyorum.
Geçtiğimiz hafta yaşadığımız tecrübeden sonra bir kez daha anladık ki, “Sanat ve Spor” hepimizi birleştiren “çimentodur”. Bizler, bir arada yaşamanın birleştirici ve iyileştirici gücünden elimizden geldiğince faydalanmalıyız. Bunu topluma aşılamak ve yaymak ise en başta siyasilerin görevi.
Umarım ve dilerim, alkışlanması gereken bu güzel çalışmaların devamı gelir.
Son söz olarak: Sanatın ve sporun, iyileştirici ve birleştirici gücü hayatımızda her daim olsun.