Silivri siyasetine devam... Evet... Öncelikle şunu söyleyeyim !..Silivri 1989 yılında siyasi anlamda değişiklik olmasa bile iktidar anlamında, ekip ve kadro değişimi yaşadı …
Rakibi DYP'sinin adayı Şaban Demiray'la giriştikle yarışta Selami Değirmenci ve ekibi iddialıydı…
Sahil düzenlemeleri v.s. derken, o dönemde Silivri'de müthiş bir konut ihtiyacı vardı,ona el attılar...Toplu Konut işine öncülük ettiler…
Hatta…
Öncülükten öte bizzat yönetimlerini oluşturdukları Kooperatiflerin bağlı olduğu Silivri Kooperatifler Birliği'ni kurdular…
Peşinden, o zaman büyük bir destek olan TOPLU KONUT İDARESİ marifetiyle ilgili idareden ve bankalardan kredi desteği sayesinde Silivri tarihinde bir ilk olan "binlerce " insanı çok ucuza konut sahibi yaptılar…
Bu gün CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu ve Belediye Başkanı Özcan Işıklar o günün kooperatifler birliğinde üst düzeyde görevlilerindendi…
Düşünün ki…
Bu çalışmanın yapıldığı yıllarda bir aylıkçının ev sahibi olması çok zordu. O Kooperatifler sayesinde evlerine kavuştular…
O günleri iyi hatırlarım. İnsanlar kooperatife üye olmuş,giriş paralarını yatırmışlar. Belli bir zaman aylık taksitlerini de yatırmışlar. Gün gelmiş sıkışmışlar. Yatıramıyorlar. Eh, inşaata başlanmış, çekler kesilmiş işin yürümesi lazım…
Silivri Kooperatifler Birliği yönetimi Bankalara kredi için başvuruluyor. Silivri'de o kadar krediyi verecek banka nerede ?...
Devreye Belediye giriyor.Bakanlık giriyor. Toplu Konut İdaresi giriyor.İnanılmaz bir mücadele sonucu (960) konut bitiriliyor ve sahiplerine teslim ediliyor. Neyse.
Unutmadan !..
Bu günkü yerinde olmasa bile adı geçen Toplu konut projesinin başlangıcı 1989 Öncesine dayanıyor. Kooperatifler o zaman kuruluyor. Epey de parası birikmiş ama inşaatlara başlanamamış, çünkü ortada arsa yok. Arsa , Toplu Konut İdaresinden temin edilerek yeni Belediye yönetimi öncülüğünde başlıyor…
***
Bu dönemde, her ne kadar bir çok parti var gibi görünse de esas kökleri olan iki parti çok etkindi…
Bir yanda, 12 Darbesinin getirdiği yasaklar sebebiyle iktidar olmuş ANAP var…
Öte yanda, en ücra köye kadar örgütlenmiş olan iki parti CHP ve DYP var…
Ve…
Her ne kadar Genel iktidarda ANAP olsa da Silivri Merkez ve köylerinde rekabet CHP ve DYP arasında yaşanıyordu….
***
Silivri Merkezinde CHP hakimiyeti var. Ama, seçmen çoğunluğu belde ve köylerde …
Köy ve beldelerde de ağırlık her zaman DYP'den yana...
• Pazartesi günleri Silivri'nin Pazarıydı…
• Pazarın kurulduğu alanda genellikle Çarşıya yakın bir yerdi…
• Bu gün Uğur Mumcu Meydanı olarak bilinen meydanda faaliyette olan Kızıltan Ekmek Fırını sahibi rahmetli Mustafa Kızıltan Silivri DYP'nin en etkili isimlerindendi...
• İşte o Pazartesi günler Belde ve Köylerden gelen bir çok insanın uğradığı yerlerin başında Mustafa Kızıltan'ın fırınıdır.Pazartesi günleri ,fırının içi ve önü ceketinin cebinde gazetesi olan insanla dolardı…
• Karakol ve Mahkeme sorunu olan, paraya ihtiyacı olan, çocuğunun Devlet İşine girmesini isteyen bir çok insan ilk önce Mustafa Kızıltan'a uğrar oradan da Akgün Silivrililerin bulunduğu binaya geçerdi…
• Belde ve Köylerden gelmiş başka bir gurubun uğrak yeri de Fikret ve Ferit Gündoğan kardeşlerin mekanı olan avukatlık bürosudur…
• Dönemin partisi SODEP'in Silivri kurucularından Talat Soyaslan'ın. Silivri'deki tek fişek satan dükkanı her zaman tıklım tıklımdır.Ama içerdekiler fişek almak için gelenler değil, partililerdir…
Ve,…
Gayet iddialı söylüyorum !..
O dönem, Aygaz'cı Mehmet Ali Sezen ve uzun süre Şoförler Derneği Başkanlığı ve İl Genel Meclisi üyeliklerinde bulunmuş olan Nevzat Sezen kardeşler, Siyami Köylü veya Sabit Özgür'ün oğlu Fahrettin Özgür'ün dükkanları ticari faaliyetten çok, siyasi faaliyet mekanlarıdır…
Hatta…
Bu gün her ikisi de başka bir hizmet işletmesi olarak faaliyet gösteren kahvehane vardı onlarda, ticari işletmeden çok, belde ve köylerden gelenlerin Silivri Merkezindeki siyaset akrabaları ile buluştukları siyasi mekanlardı…
***
Bir zamanlar ayakkabı satan dükkan işletiyordu. Halen sağ ama artık ayakkabı satmıyor. Hoş,o dükkanda yıkıldı ya neyse…
Kenan Kurt…
Eski Zabıta amirli Meşhur Eşref Kurt'un oğlu. O yıllarda Silivri Sodep'in İlçe yönetiminde…
Babası arada sırada dükkana uğruyor…
Her geldiğinde dükkan dolu…
O sıralar…
Vergi kontrolü çok sıkı…
Vergi dairesi dükkanların içindeki insanları sayıyor, ona göre fiş kesip kesmediğine bakıyor…
Herhalde ondan olsa gerek…
Benim de bulunduğum bir saatte dükkana girdiğinde öyle bir bağıdı ki, sesi diğer dükkanlardan duyuldu…
Demek istediğim…
Siyasetle uğraşan kişi ne iş yaparsa yapsın…
Yani…
İster Muhasebeci olsun…
İster Mimar…
İster Mühendis…
İster Doktor…
Mekanları kalabalık oluyor…
O günde öyleydi…
Bu günde …
***
O günleri yaşayanlar bilir Ömer Başaran adını…
Ömer Başaran adı …
En geniş şekli ile…
O meşhur "Zincir Bozan” olayında duyulmuştur…
Hüsmattin Cindoruk,Feyyaz Altınorak, Deniz Baykal gibi bir çok isimle birlikte meşhur olayda adı geçer…Ki, o günlerde, Silivri'yi bırak ülke genelinde siyasetle uğraşan çok az insan kalmıştır.Herkesin "pıstığı” o günlerde Süleyman Demirel'i ziyaret için Zincir Bozan' a gitmeye yürek ister…Ve, bildiğim kadarıyla, o olay siyaseten hiçbir zaman onaylamadığı Deniz Baykal'la tanışmasını sağlar…
Düşünebiliyor musunuz ?..
Silivri'nin bir köyünden biri 12 Darbesi ile birlikte Başbakanlıktan indirilen,daha sonra Zincir Bozan'a kapatılan Genel Başkanını, herkesin ,her şeyden korktuğu o dönemde, ziyarete gidebiliyor…Çıktığında, refakat edebiliyor…
***
Bu arada …
Bildiğiniz gibi…
12 Eylül yönetimince kapatılan siyasi partilerin açılması için yapılan referandumda "hayır” çıkmış. Ve, kapatılan partiler birer, birer açılmıştı…
Bu açılımlarında etkisiyle, Silivri İlçe Yönetimleri de dahil olmak üzere, her partinin İl ve İlçe yönetimlerinde değişiklikler oldu…
Ve…
Genel Seçimler yapıldı… Ve…
Türkiye genelinde DYP birinci parti çıktı. Genel Başkan Süleyman Demirel Başbakan oldu.SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Başbakan yardımcısı, Turgut Özal'da Cumhurbaşkanı oldu…
Geldik…
1994 Yerel seçimlerine …
Bilindiği gibi…
Silivri'de SHP iktidarda Belediye Başkanı Selami Değirmenci…
Ne var ki…
Silivri Belediye Başkanı Selami Değirmenci CHP'ye geçti ve Belediye Başkan adaylığını CHP'den koydu…
SHP'nin adayı da Erdoğan Ataç oldu...
DSP'nin Adayı Yılmaz Kandemir…
DYP'nin adayı yine Şaban Demiray…
ANAP'ın adayı da Ferit Pala …
Ve…
İpi yine, Selami Değirmenci göğüslüyor…
…
Devamı haftaya…
MEYDAN VE PARK İSİMLERİ
Yerleşim alanlarında Cadde ve sokaklara illa isim koyulması gerekmez.Rakam da koyulabilir…
Nitekim bazı mahallelerimizde var…
İstanbul'un, İzmir'in, Ankara'nın bir çok yerinde de vardır…
Olabilir de …
Ben hala…
Köyler de ve beldelerde sokak, cadde ve meydanlara isimler koyulmalı,diyorum…
O isimler de …
"O köy veya mahallede izi olanlardan oluşmalı” diyorum…
Onları da…
En iyi bilen …
Oranın muhtarıdır…
Azalarıdır…
Mahallenin güzelleştirme Derneği yöneticileridir…
Spor Kulübü yöneticileridir…
Bilhassa…
Son yasayla "mahalleye dönüşen” köylerimiz içindir bu ısrarım…
ŞANSSIZLIĞIN BÖYLESİ
"…Aylardan eylüldü…
Yalakalık zamanı denk getiremeyip, Demirel'e "Beyefendi çok güzel idare ediyorsunuz memleketi…Yani,bu seçimleri de mutlaka siz kazanırsınız tahminim” dediğim günün gecesi…Darbe oldu…Beyefendiyi alıp götürdüler…”
(Bekir Coşkun-6/12/2012-Cumhuriyet)
İSTER İNAN İSTER İNANMA
"Engelsiz Türkiye'yi Milli Görüş kuracak”
(Mahmut Hamdemirci -Saadet Partisi Silivri İlçe Başkanı)
GÜNE UYAN
Victor Hügo'ya bir gün ;
"Hayatında en çok mutlu olmanı sağlayan iltifat nedir?” diye sorarlar.
Victor Hugo anlatır ;
"Bir akşam tiyatrodan eve dönüyordum. Dış kapıya geldiğimde anahtarı yanıma almadığımı fark ettim. Bu arada çok şiddetli bir şekilde ufak su dökmeye , yani işemeye ihtiyacım vardı. Evde bulunan aşçım , kulakları ağır işittiği için bir türlü zilin sesinin duyamadı. Ben de artık dayanamayacağımı anladım. Evimin duvarına işiyorum. Tam o sırada beliren bir sarhoş eliyle omzuma vurarak,
"Bana bak utanmaz herif! Koskoca Victor Hugo'nun evinin duvarına işemeye utanmıyor musun? Defol git buradan bakayım!” dedi.
"İşte, hiç tanımadığım, halktan birisinin bu şekilde bana değer vermesi, aldığım en samimi övgüydü.”