Silivri'de toplanan vatandaşlar, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki göstermek ve Filistin'e destek vermek amacıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Silivri Filistin'e Destek Platformu'nun organize ettiği “Filistin'e Destek Yürüyüşü” geçtiğimiz Cuma günü yapıldı.
"Yalnız değilsin Filistin" sloganları atan kalabalığa, sivil toplum kuruluşları (STK) ve siyasiler "Kudüs'e bin ses, Gazze'ye bin selam" diyerek destek verdi. Yürüyüşte, Filistin'e yapılan zulme dur denilmesi ve Gazze'de gerçekleştirilen soykırıma dikkat çekilmesi amaçlandı.
AYDIN: ANNELİĞİN, SEVGİNİN, MERHAMETİN, İYİLİĞİN SINAVIDIR FİLİSTİN
Programda göstericiler adına açıklamayı okuyan Yıldız Aydın, şunları ifade etti: “Bugün burada insanlık adına her türlü sınavda sınıfta kalan Netanyahu'yu lanetlemek, onu destekleyenlere nefretimizi göstermek ve karne alamadan şehadete koşmuş çocuklara yanan yüreğimizi biraz olsun ferahlatmak için toplandık. Zulmü alkışlamamanın, mazlumun yanında yer almanın insanlık olduğunu haykırmak için buradayız. Çünkü bizim Filistin gibi, İslam gibi, Kuran gibi, insanlık gibi bir derdimiz var!
Bugün sizlere hem bir öğretmen hem bir anne hem bir kadın olarak seslenmek istiyorum ve her sıfat üzerime büyük bir gönül yükü bırakıyor. Anneliğimin, sevgimin, merhametimin, iyiliğimin sınavıdır Filistin. Nasıl mücahit bir milletsin Filistin! Nasıl onurlu bir tevekkül ehlisin! Bunca acıya boyun eğmeyen nasıl da yüksek bir ruhsun! Özgürlüğün serinliğini hissettiğiniz günler yakın olsun.
Kadınlar yoruldu... Ellerinde bütün hayatlarını sığdırdıkları bir bez çanta ile oradan oraya sürülmekten. Çocuklar acıktı... Çocuklar diyorum ey insanoğlu. Bebekler... Hani kendi evlatlarımıza meyveler, yemişler yedirirken aklımıza gelince içimizin cız ettiği bebekler... Hani boyundan büyük bombalarla paramparça olan bebekler... Hani öldüğünde tanınsın diye kollarına adları yazılan bebekler. Şimdi kim daha çok ağlamalı? Başı kopmuş evladını kucağında taşıyan baba mı, saçını tararken kıyamadığı güzel kızına kefen bile bulamayan anne mi? Yalnızlıktan, bomba seslerinden, enkazlarda sığınacak yer bulamayan yavrular mı?
“FİLİSTİN'DE 7 EKİM'DEN BU YANA İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR”
Öyle zor ki dile getirmek… Filistin'de 7 Ekim'den bu yana insanlık suçu işleniyor. 37 bin 232 kişi hayatını kaybetti. Yaralılar, tutsaklar ve kaybolanların sayısı dahi belli değil. Bütün okullar yıkıldı. Öğretmenler katledildi. Öğrenciler şehit oldu. Ne sınıfları cıvıl cıvıl dolduracak öğrenciler kaldı ne de onlara ilim öğretecek öğretmenler… Arsız, haksız, korkak, canavar İsrail'in insanlık suçudur bu. Tarihe düşülecek en kara lekedir. Bugün bizim çocuklarımız karne heyecanını yaşarken peki Filistin'de hala çocuk var mı, kaldı mı?
“İSRAİL, ŞEYTAN BİLE SENİN KADAR KÖTÜ OLAMAZ!”
Gazze'de bulunan tüm üniversiteler, küresel çapta kaliteli yayınları olan bilim insanları katledildi. İsrail'in vahşetini dünya film seyreder gibi izlerken her dakika çocuklar ölmeye devam ediyor. Bir milleti, medeniyeti; somut, soyut tüm varlığıyla birlikte tarihe gömmek amacıyla soykırım yapmaya devam ediyorsun İsrail, şeytan bile senin kadar kötü olamaz!
Eğitim, küresel kamuoyunun gözleri önünde cereyan eden bu soykırımın görünmeyen bir boyutudur. İsrail, Filistinlilerin yaşama tutunmalarını sağlayan her türlü faaliyeti doğrudan hedef alarak Filistinliler açısından ölümü yaşamdan daha kolay kılmak adına her türlü zorbalığı ve hukuksuzluğu icra ediyor. 1948'den beri yerlerinden edilen, iltica etmek zorunda kalan ve mal varlıkları yerleşimci denilen İsrailli hırsızlarca çalınan Filistinliler için eğitim, direnişin bir cephesi olarak görülüyor. İsrail, Gazze özelinde ve Filistin genelinde eğitim sistemindeki insan ve alt yapı odaklı bir soykırım suçu işliyor.
Bomba sesleri, çığlıklar, acı ve enkaz içinde kendini en iyi şekilde ifade eden; dil eğitimi almış, tüm gücünü ve cesaretini imandan alan, onurlu bir direniş gözlemliyoruz ve bu korkusuzluk da gösteriyor ki İsrail gökyüzünden yağmur gibi aylardır bomba yağdırmasına rağmen bir adım ilerleyememiştir. Ziyandadır…
Acıdan titreyen o minicik yüreklerin ahı seni bulsun İsrail. Seni ve seni besleyen Amerika başta olmak üzere tüm kan emicileri… Bizler de insanlık onuru adına İsrail'i ve Netanyahu Hükümeti'ni bir kez daha lanetliyoruz ve bugün mezun olamayan binlerce çocuk için İsrail'e karnesini vermek istiyoruz.
Sen bir nazlı güzelsin Kudüs! Ey Aksa! Miraçla taçlanmış kutlu mabet. Sevdalılarını bağrına bastığın günler yakın olsun. Avluda çocuk gülüşlerinin kuş seslerine karıştığı gül kokulu günler yakın olsun.
Buraya kadar gelip bu insanlık davasında taraf olduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum.”
Etkinliğe katılanlar, Filistin halkının yanında olduklarını ve bu tür saldırıların son bulması, uluslararası toplumun da bu duruma sessiz kalmaması gerektiğini belirttiler. Yürüyüş olaysız bir şekilde tamamlandı ve katılımcılar barış ve adalet taleplerini dile getirdi.