Beledİye Başkanımız Volkan Yılmaz'ın Silivri'de yaptığı ve yapmaya çalıştığı hizmetleri takdir etmemek için vicdansız olmak gerek, yazıma bunu söyleyerek başlamalıyım.
Eldeki kısıtlı imkânlar ve borçlar dolayısıyla kimi zaman tökezlese de yoluna istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Silivri'yi güzelleştirmeye çalışıyor, bunda çoğu Silivrili hemfikirdir. Ancak başkanın Silivri'de yarattığı çalışkan, iyi başkan imajını İBB'de (özellikle İBB meclislerinde) kendi elleriyle yıkmakta olduğunu da belirtmek zorundayım. Malum, kendisi aynı zamanda İBB meclis üyesi ve İBB MHP Gurup Başkan Vekili. Özellikle (muhtemelen Cumhur İttifakı'nın doğası gereği mecburiyetten) sırf CHP ve İYİ Parti tarafından teklif edildiler diye İstanbul halkının işine yarayacak pek çok önergeyi kayıtsız şartsız, kimi zaman içeriğine bile bakmadan AK Parti ile birlikte reddetmesi Volkan Yılmaz'a eksi puan yazıyor. “Amaaan, Silivrililerin nereden haberi olacak orada hangi konuda ne oyu kullandığımızdan” diye düşünüyor olabilir belki ama şu da dikkate alınmalıdır ki canlı yayınlanan İBB Meclisi ülkede en çok takip edilen meclislerden biridir.
Volkan Bey'in ittifak yüzünden muhtemelen eli kolu bağlıdır, İBB meclisinde alınacak kararlarda hür iradesiyle hareket edemiyor, AK Parti ne derse yapmak zorunda kalıyor olabilir. Ancak şu da dikkate alınmalıdır ki MHP'nin İstanbul'da tek bir ilçesi var o da Silivri ve Silivri halkının Volkan Bey'in İBB meclisinde kullandığı oylardan memnun olduğunu hiç sanmıyorum. Bence başkanımız, partisinin İstanbul'daki tek ilçesinin sakinlerinin gözünde daha iyi bir imaj bırakabilmek adına İBB Meclisinde daha özgür hareket edebilmek için Devlet Bahçeli'den izin istemeli. Ancak bu şekilde Silivri'deki davranış ve tavırlarıyla İBB'de kullandığı oylar arasında rasyonel bir bağlantı kurabilmiş olur.
Bir diğer konu da sosyal medyada İBB'nin sunduğu hizmetlerin Volkan Bey ve CHP Silivri İlçe Teşkilatı tarafından paylaşılamaz bir duruma gelmesi meselesi. Şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki İBB Başkanı İmamoğlu kesinlikle ilçe ayırt etmeden hizmet götürüyor. Kendisine İBB Meclislerinde resen psikolojik işkence uygulayan Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu'nun ilçesine dahi götürdüğü hizmetleri duysanız dudağınız uçuklar. Zaman, zaman Silivri Belediyesi'nin İBB tarafından yapılan hizmetleri sosyal medyadan “Başkanımız Volkan Yılmaz'ın özel çabaları ve temasları sonucu gerçekleşmiş bir hizmet, yani İBB kadar bizim da payımız var” algısı yaratarak sahiplenmeye çalıştığını üzülerek görüyoruz. Kimse kimseyi kandırmasın, İBB'nin herhangi bir ilçede ihtiyaç olan bir hizmeti gerçekleştirmesi için araya birinin girip “özel çaba” harcamasına hiç gerek yok. O devir eskide kaldı. Artık normal bir şekilde ihtiyacı bildirmeniz yeterlidir, o hizmet yapılır…
Belediyelerin sosyal medya kullanımı konusunda bilhassa son aylarda oldukça arsızlaştığı da gözümden kaçmadı. Açıkçası yapılan en ufak hizmetin, belediyeciliğin en minimal, en olağan hizmetlerinin dahi milletin gözüne sokar gibi sosyal medyadan “Bakııııın çalışıyoruzzzz” diye haykıra haykıra davul çala, çala paylaşılmasından bana daral geldi, gına geldi. Cidden bunları görmekten sıkıldım. Çimleri biçiyorlar, paylaşıyorlar, çöpleri topluyorlar, paylaşıyorlar. “Vay be! Eh zahmet olmuş” diye yorum yapasım geliyor bazen. Bu söylediğimi zaman zaman İBB'de yapsa genelde işin suyunu Silivri Belediyesi çıkarıyor…
İşin bir de şu boyutu var, İBB Başkanı İmamoğlu bu yola çıkarken dilinden düşürmediği tek bir sözcük vardı; liyakat, liyakat, liyakat! Herkese eşit mesafede olmak, hizmet yaparken ayrımcılık yapmamak demektir liyakat. Kısacası partililiği seçim gecesi bırakmak, herkesin başkanı olmak demektir. İmamoğlu bunu gayet güzel becerdi, bu doğru. Ancak CHP Silivri kadroları maalesef bunu beceremiyorlar.
Geçmişte CHP kadrolarında aktif görev almış biri olarak söyleyebilirim ki İBB AK Parti'deyken AK Parti İlçe Başkanlığının, İBB'nin Silivri'deki temsilcisi rolüne bürünmesine çok kızardık. İBB'nin ilçelerdeki temsilcisi yalnızca İBB Meclis Üyeleri ve (hangi partide olursa olsun) ilçe belediyesi olmalı derdik.
Ancak şimdi görüyoruz ki İBB'nin Silivri'de gerçekleştirdiği en ufak bir çalışma hemen CHP Silivri İlçe Başkanlığı, CHP Silivri Kadın Kolları, CHP Silivri Gençlik Kolları ve hatta olayla hiç alakası olmayan Silivri Halk-Lis sosyal medya hesapları tarafından bile paylaşılıyor.
Arkadaşlar, bırakın bunları İBB'nin kendi hesapları paylaşsın. İnsanlar sizin sayfalarınızı CHP'nin yaptığı şeyleri görmek için takip ediyor, İBB'nin değil. Eğer liyakat istiyorsak şunu iyice anlamalıyız ki “İBB=AK Parti” veya “İBB=CHP” devri bitmeli.
İnsanlar İBB'yi bir partinin değil, 16 milyon İstanbullunun kurumu olarak hissetmeliler.
