Silivri’de yaşayanlar olarak yapımız, dünya görüşümüz, siyasi anlayışımız ne olursa olsun ortak kanaat Silivri’de yaşamak güzel olduğu şeklinde, Belediye başkanı Selami Değirmenci olduğunda böyleydi, Hüseyin Turan kazandığında devam etti, Özcan Işıklar başkanlığında da değişmeyecek. Işıklar’a oy veren vermeyen tüm Silivrililer Silivri’de yaşamanın güzelliğini iliklerine kadar hissedecekler. Tersini düşünenler sapla samanı karıştırdıklarını anladıkları anda, onlar içinde güzellik başlayacaktır.
Silivri ve Silivrililer her türlü güzelliği hak ediyor. Buna rağmen gölge düşüren davranış ve olaylar olmuyor değil. Dilerim istisna olur. 18 yaşındaki bir gencimizi uyuşturucuya kurban vermek, kendini bilmezlerin akşamın en kalabalık saatlerinde Uğur Mumcu meydanında küfür kıyamet kavgaları, yine merkezde dükkanların camını çerçevesini kırmak üzüntü duyacağımız gelişmeler. İnşallah tekrarı olmaz. Yaşamak güzel deyip gevşemeyelim. Tüm güzellikleri tersine çevirecek gayretler olacaktır, uyanık kalalım. Bazı konularda emniyetimize daha fazla iş düşüyor.
Cumartesi günü çıkan yazımın baştan sona yanlış anlaşıldığı hissine kapıldım nedense. Bahsettiğim konu ile ilgili Hürhaberin, Sevginar’ın ve Silivri Siad’ın hatalı veya suçlu olduğunu düşünmüyorum. Öyle düşünsem açıkça yazarım. Hürhaber yaptığı bir yayınla seçimin kaderini etkileyebiliyorsa herkesten daha çok gurur duyarım! Konunun hukuki boyutunu incelemediğim içim yorum yapmadım, yapmayacağım. Seçim kaybetme kolaycıları Hürhaberi suçlamadan önce yapması, düşünmesi gereken konular var. 2004 yılındaki Hürhaber çok daha taraflı ve militan yapıdayken zarar veremedi de şimdi neden veriyor? Kendi acizliğimizi, basiretsizliğimizi Hürhabere fatura etmenin anlamı yok.
Başka bir husus; "Işıklarsız kalın” diye bitirdiğim yazım, birilerinin çok hoşuna gitmiş. Teselliyi satırlarda iğne ile arayanlara söyleyecek söz bulamıyorum. Hayatının büyük bölümünde siyasetin içinde yer alan biri olarak sandıktan çıkana saygı duyar, saygı duyulmasını isterim. Aksini düşünmek bana yakışmaz, okuyucuma da yakışmaz. Hele hele bedduaya aracılık ettiğim fikri akıllara ziyan bir kemlik. Espri niyeti ile yazılan bir satır bu kadar yanlış anlaşılmaya neden olunca keşke yazmasaydım demeyeceğim, yazmaya devam edeceğim. Çok özür dilerim ama bu yaştan sonra vasatın üstündekilere hitap etmek istiyorum.
Anladığım kadarıyla tam olarak anlaşılabilen son paragraf. Trafik ışıklarıyla ilgili herkes benimle hemfikir. Bahsi geçen yerlerdeki arıza, belkide deneme Silivri merkezdeki trafiği büyük ölçüde rahatlattı. Havanın açık ve güneşli olmasından doğan hafta sonu yoğunluğu bile rahat geçti. Bundan cesaret alarak bütün trafik ışıklarının kaldırılmasını veya sinyal haline dönüştürülmesini talep ve teklif ediyorum. Tünelde, yeni köprüde iyi netice alındığına göre sanayi girişinde ve diğer yerlerde de beklenenin ötesinde fayda sağlayacağına inanıyorum.
Silivri’ye İstanbul ilçeleri içinde ayrıcalıklı bir yer sağlayacak bu uygulama hayata geçirilirse "Silivri’de yaşamak güzel” sözü daha bir anlam kazanacaktır. En ağır imtihanı konutlar bölgesine giriş ve çıkışta verdik, vermeye devam ediyoruz. Bütün Silivri şoförlerinin ışıksız uygulamanın altından kalkabilecek olgunluk ve ustalıkta olduğuna inanıyorum. İstanbul’a medeniyet Silivri’den giriş yapsın.
Hazır trafikten konu açmışken konutlar geçişini daha rahat ve akışkan yapabilecek bir teklif var. Kipa ve Devlet Hastanesi yönünden gelen trafiğin karşıya geçtiğinde sola dönüşü yasaklansın. Bütün taksiciler bu uygulamanın çok fayda sağlayacağını düşünüyorlar. Otogara gidecek olanlar üstten dolaşabilirler. Tek tük de olsa sola dönüş kilitlenmeye neden oluyor. Hemşehri bilincini yerleştirme konusunda iddialı olan Işıklar’ın yapabileceğine, kabul ettirebileceğine inanıyorum.
Silivri Belediyesinin asfalt yamasını ne zamandır yazmayı düşünüyor, bir bildikleri vardır deyip erteliyordum. Kipa-Hastane arasında aynı uygulamayı görünce yazmam gerektiğine inandım. Sayın görevliler yama yaptığınız yere ne kadar asfalt gideceğini kestiremiyorsanız lütfen başlamayın. Yarım bıraktığınız çalışma ve koyduğunuz ikaz levhası bir hafta on gün aynı şekilde kaldığı zaman garip oluyor. Reklam amaçlı yapılıyorsa bilesiniz ki, ikinci döneminde bile asfalt dökemeyen, döktüremeyen başkan reklamı hiç hoş değil.
Işıksız kalın; Işıklar’sız, Hürhaber’siz kalmayın.
EKLEME= Yazıyı hazırlayıp, gazeteye gönderilecek hale gelmesi için arkadaşa verdikten sonra merkeze indim. BP den başlayan trafik sıkışıklığının Park Oteli döndükten sonrada devam ettiğini görünce eyvah rezil oldum diye düşündüm. Kaymakamlığa yaklaşırken beton mikserini görünce rahatladım. İBB Elektronik Sistemler Müdürlüğü alt yapı çalışması tabelası ile uygulamanın ne olduğunu anlamaya çalıştım. Tam bir trajedi-komik bir durum. Kalksın diye teklif ettiğim gün daha kalıcı hale gelecek herhalde. Dünya masraf yapıldı yazık-günah deniyorsa hiç olmazsa sensörlü hale getirilsin veya ikaz ışığı olarak kalsın derim. Gün gelir lazım olur.