Silivri’de Yelkenci Tekstil işçileri sendikal hakları için 52 gündür direnişte

Silivri’de Yelkenci Tekstil işçileri sendikal hakları için 52 gündür direnişte

21.01.2025 12:00:19

Silivri'de faaliyet gösteren Yelkenci Tekstil'de çalışan işçiler, anayasal haklarını kullanarak sendikalaştıkları için işten çıkarıldıklarını iddia ederek direnişe geçti.

İşçilerin Hak-İş Konfederasyonu'na bağlı Öz İplik-İş Sendikası'na üye olmalarının ardından işveren tarafından baskıya maruz kaldıkları ve haksız yere Kod-49 gerekçesiyle işten çıkarıldıkları belirtiliyor. Kod-49 ile işten çıkarılan işçiler, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve işsizlik maaşı gibi haklardan mahrum kalıyor. İşçiler, işe iade edilmeleri ve sendikal haklarının tanınması için Yelkenci Tekstil fabrikası önünde 52 gündür direnişlerini sürdürüyor.
İŞÇİLERİN İDDİALARI: MOBBİNG VE USULSÜZLÜKLER
Yelkenci Tekstil işçileri, çalışma koşullarının uzun süredir kötü olduğunu ve sendikalaşma taleplerinin bu koşullara bir tepki olarak ortaya çıktığını belirtti. İşçilerden gelen şikayetler arasında şunlar yer alıyor:
Çalışanlara mobbing uygulanması,
Maaşların bir kısmının elden ödenmesi,
Kadın çalışanların kreş ihtiyaçlarının karşılanmaması,
Fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi,
Yıllık izinlerin kullandırılmaması,
Çalışma alanlarında iş sağlığı ve güvenliği standartlarının sağlanmaması.
Özellikle çocuklu çalışanların durumuna dikkat çeken işçiler, yasalarla güvence altına alınmış haklarının görmezden gelindiğini ifade etti.
SENDİKAL HAKLAR VE ANAYASAL GÜVENCE
Öz İplik-İş İstanbul Şube Başkanı Bayram Önal, direnişle ilgili yaptığı açıklamada, Anayasa'nın 51. maddesine atıfta bulunarak şu ifadeleri kullandı:“Çalışanların sendika kurma ve üye olma hakkı anayasal bir haktır ve bu hüküm herkesi bağlar. Ancak işverenler bu hakkı tanımıyor, aksine işçilerin sendikaya üye oldukları için işten çıkarılmaları gibi onur kırıcı bir tutum sergiliyor. Yelkenci Tekstil gibi birçok uluslararası markaya fason üretim yapan firmalar, uluslararası sözleşmelerde yer alan sendikal hak standartlarını da ihlal ediyor. Bu, sadece işçiler için değil, markalar için de büyük bir sorumluluk doğuruyor.”
"AMACIMIZ İNSANCA YAŞAMAK"
İşçilerden Gülşah Eroğlu, yaşadıkları sorunları şu sözlerle dile getirdi:“Tuvalete gittiğimizde bile göz hapsindeyiz, bizi sürekli kontrol ediyorlar. Eğer ustalarla yakın bir ilişkiniz yoksa düşük maaşla çalıştırılıyorsunuz. Sendikaya üye olduğumuz için bizi Kod-49 ile tazminatsız işten çıkardılar. Sendikadan önce hiçbir problem yaşanmamışken bir anda işverenin bu kararı alması düşündürücü. Biz sadece hakkımızı istiyoruz.”
Eroğlu, işçilerin taleplerinin temel insani ihtiyaçlardan ibaret olduğunu belirterek şunları ekledi:“Bizim tek amacımız insan gibi çalışmak ve insan gibi yaşamak. Bu mücadelemizde yalnız bırakılmamalıyız.”
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Şube Başkanı Bayram Önal, toplumsal duyarlılık çağrısında bulunarak, “Bugün bizim anayasal haklarımız yok sayılırsa, yarın herkesin başına aynı şeyler gelebilir. Tüm işçileri ve emeğin yanında olan yurttaşları bu mücadelede yanımızda olmaya davet ediyoruz. Direnişimiz, sadece Yelkenci Tekstil işçileri için değil, aynı zamanda işçi haklarının korunması adına önemli bir mücadeledir” dedi.
TALEPLER NELER?
İşçiler ve sendika tarafından dile getirilen başlıca talepler şunlar:
Sendikanın tanınması ve toplu iş sözleşmesi yapılması,
İşçilerin üzerindeki baskı ve mobbingin son bulması,
Tüm çalışanlara hakaret ve taciz gibi uygulamaların sona erdirilmesi,
Fazla mesai ücretlerinin ödenmesi ve yıllık izin haklarının kullandırılması,
Çalışma ortamındaki sağlık ve güvenlik standartlarının iyileştirilmesi.

 

 

 

YORUM YAP