İlçede hafta boyu, bir hafta önceki “adalet” yürüyüşünü konuştu, diyebilirim…
Yürüyüşe katılanlardanım…
O nedenle gözlemlerimi sıralayabilirim…
İlk olarak, Silivri'den bu kadar gidenin olacağını tahmin etmemiştim. Büyük ihtimal, CHP İlçe Yöneticileri de tahmin etmemişlerdir...
Nereden anlıyorum… Mitinge gidecek otobüsler, Silivri stadının yanına konuşlanmış. İlk olarak belli sayıda varken, her (10) dakika da bir sayı arttı. Yani, arabalar doldukça yenisini istiyorlardı...
Gelenlere baktım. Hiç biri zorla gelmiyor. Bayrama gelir gibi, güle oynaya, coşku içinde… Gelirken da aynısı yaşandı…
Orada ki kalabalık üzerine iktidar tarafının söylenen laflar ve rakamlar, tamamen uydurma ve olayı küçültmeye yöneliktir… Nokta.
İSKİ GÜZELLEMESİ...
Bu köşeden, haftalardır yazıyorum “sokaklar Suriye'nin sokaklarına benziyor” diye. Sanki İSKİ değil de bir başkasına söylüyorum… Pes yani…
Hafta içinde “burada çalışma bitti” deyip kapattıkları bir yerden geçiyorum. Kapattıkları o yerin üstü ıslak ötesi göl olmuş. Etrafta bulunanlara sordum, dedikleri; “Böyle çok yer var...”
Belli ki, bağlantı yerlerinde sorun var…
İşi yapan İSKİ değil tabi onun ihaleye verdiği firma da değil, taşeron firma...
Ve, o firmanın, o işi yarım bilen elemanları...
***
Ve, köprülerimiz …
Mimarsina Köprüsü ve Boğluca Deresi üzerindeki köprü…
Hep söylerim…
3. Köprü bitti bizim köprü bitmedi diye...
İnşallah İBB üzerine düşer de gelecek yıla kadar az da olsa değişiklik olur...
TELEKOM VE DİĞERLERİ...
Mahalle arasında yürürken bazı yerlerde TELEKOM çalışmasını rastlıyorum…
Bir gün önce oralarda İSKİ çalışıyordu, o işini bitirmiş kazdığı alanı kapatmıştı. Bu defa da TELEKOM olunca haliyle kızıyor insan…
Yahu…
Bir gün İSKİ…
Ertesi gün TELEKOM…
Öbür ki gün…
Başka biri…
İnanmayabilirsiniz ama bu kurumların tamamına AKP iktidarı hakim. Hem de, genel müdüründen odacısına kadar…
Demem… Her biri ayrı, ayrı kazınca, ortalık toz duman…
Esnaf iki ay iş yapacak…
Ne diyeyim!
15 TEMMUZ…
Bu gün 15 Temmuz…
“Ayrışma Değil Bütünleşme Günü”
Hain darbe girişiminin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu zaman içersinde üzerine çok şeyler söylendi ve daha da söylenecek...
İsteğim…
Bu hain kalkışma üzerinde önemle durulmalı. Titizlikle araştırılmalı...
(250)'ye yakın şehit binlerce yaralı… Birileri bunun hesabını vermeli…
O günden sonra bu kadar insan tutuklandı. Bir o kadar gözaltında var. Ve, bunların çoğu öyle böyle değil Devletin en önemli yerlerinde görevli olduğu anlaşılıyor…
O günden bu güne araştırılıyor, üzerine gidiliyor ama henüz sonuç alınmış değil…
Nedeni de belli.
Sonuç alınmak isteniyorsa 2004 Yılındaki Milli Güvenlik Kurulu Kararları tekrar gündeme sokulmalı diyorum. Bu raporun üzerindeki perde kaldırılmalı. Raporu gerekçelerine ait belgelerin üzerindekindeki perde de kaldırılmalı.
Öyle inanıyorum ki, FETÖ tayfasının nerede, ne kadar oldukları o kararların altını oluşturan belgelerde var…
İlk iş olarak yapılması gereken bunlar, diyorum…
Neyse…
Üzerinden tam bir yıl geçti, kamuoyunda yaygın kanı, hala “siyasi kanadı” ortaya çıkarılamadı…
Ya da, çıkarılmadı…
Sözüm ona...
Mecliste araştırma komisyonu kuruldu…
Kurulduğu gün anlaşıldı ki, bu komisyonun görevi araştırmak değil örtmek…
Çünkü, Komisyondaki çoğunluk AKP'de. Dolayısıyla başkan AKP'li olacak. Oluyor da ama kim? Geçmişte, hepimizin televizyonlardan tanıdığı, o malum “Silivri Kumpas” davalarının sapına kadar savunucusu, FETÖ'nün elebaşına laf söyletmeyen bir kişi getirildi…
Ve, terörle mücadele edeceğiz gerekçesiyle Olağanüstü hal ilan edildi. Sonra, fırsattan istifade, ne kadar muhalif varsa ya işinden edildi, ya içeri tıkıldı…
***
Yıldönümü nedeniyle, Silivri'de de etkinlikler vardı…
Ömrü darbelerle geçmiş biri olarak bu kanlı darbe girişimin şiddetle lanetliyorum...
***
Bu hain kalkışmanın yıldönümünde, yaşayanlarına minnetle teşekkür ediyor. Aramızdan ayrılanları da minnetle anıyorum... Bu günü demokrasiye olan inancımızı, tazelenme günü olarak kabul edilsin istiyorum ve diliyorum…
ÇEVREMİZDEN...
Silivri - Çekezköy arasına yapılması düşünülen “Kömürlü Termik Santral” meselesi olumlu bir değişiklik yok. Hatta, bırakın olumlu gelişmeyi, AKP Genel Başkanı ve ayni zamanda Cumhurbaşkanı, bir toplantıda bu santraların “yapılacağını” söyledi...
Demek ki…
Mücadeleye devam…
Bilgilerim Silivri Çevre Derneği Kaynaklı...
TAŞ OCAKLARI MESELESİ...
O kadar fazla rahatsızlık verdiler ki, inanılacak gibi değil. Aslında yeni de değil uzun zamandır böyle… Rahatsız olanlar kim, derseniz söyleyeyim…
Danamandra Mahallemizin insanları. Bir zamanlar Yerel Basında çıkmıştı. İnsanlar evlerinin içinde oturamaz olmuş. Taş Ocakları, taş çıkarmak için dinamit patlatıyor.
Dinamitin ne olduğunu bilenler bilir. İşte o patlama sırasında meydana getirdiği sarsıntı . Ve, sonrasında, çıkan o taşları taşıyan kamyonlar ve o kamyonların Mahallenin (köyün) içinden geçerken etrafa saçtığı toz, duman…
Bıkmış insanlar…
Tedbir alınmazsa yolu trafiğe kapatabilirlermiş…
Benden söylemesi…
GENEL SİYASET...
Her şeyin kolayca, kayıt altına alındığı bir çağdayız. İnsanın her adımının takip edildiği bir zamanda. Kamu adına görev yapanlardan “kişi istese bile” yaptıklarını saklayamayacağı bir devir-deyiz…
Mesela, kişiler, ne kadar unutturulmaya çalışılsa da, bu ülkede bir tarihte bir 17/25 Aralık olayını yaşadık…Bazı, sonuçları gösterip o büyük yolsuzluk olayı yok sayılamaz…
Çünkü, hep beraber yaşadık. Gözümüzle gördüğümüz, kulaklarımızla işittiğimiz bir eylemdi...
Hafızamız zayıf olsa da günümüz teknolojisi bunu telafi ediyor. Olayın unutulmasına razı olmuyor…
Üzerinden kaç yıl geçse de ayakkabı kutularından fışkıran paraların görüntüleri ve sonradan faizi ile birlikte iadesi…Bazı bakan çocuklarının kaldıkları dairelerindeki para kasaları ve içinden çıkan paralar...
Baz, Bakanların inanan insanlarla nasıl “ti” geçtiklerini ve “hediye” adı altında aldıkları dolar ve bilmem kaç paralık kol saatleri...
Bunlar tarihin sayfalarında yerini aldı...
Ve…
Geçmişteki, ortaklığın neden bozulduğunu…
Ve… Yeni ortaklıklar…
Bütün bunlar “Genel Siyaset” olarak tarihte yerlerini alacaktır…
TAPU VE
ECRİMİSİL MESELESİ
Ecrimisil kağıtları tomar, tomar geliyor…
Ben itiraz ettim…
Aynen … Öncekiler gibi RET…
Artık… Ödeyebilen ödeyecek…Ödeyemeyen TAPU alırken öder, deniyor…
Ekmemiş…
Biçmemiş olsa bile…
“İşgal ettin” diyor siyasi iktidar…
***
Siyasi iktidar…
Dedemden, babamdan, anamdan kaldı, filan takmıyor…
Ödeyeceksin, diyor…
Lakin...
Mesele kapanmadı…
Kimse Muhtarlarla AKP yöneticilerinin gazetelere verdikleri boy, boy fotoğraflara bakıp aldanmasın...
İSTER İNAN / İSTER İNANMA
“Adaletin hakim olduğu yerde, silahın yeri yoktur.” (J.Amyot)
GÜNE UYAN
“Özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok. Ruhunuzu satmayın yeter.” (Nelson Mandela)
KISA-KISA...
• İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin kara ve deniz tüm ulaşım araçları (65) yaş ve üzerine bedavaymış. Ama bu duruma bir tarafından itiraz varmış. Mesela, Silivri - İstanbul halk otobüsleri, yani Silivri Birlik otobüsleri.
Onlar “Biz bu durumda mağduruz, bazen arabada (15) yolcu oluyor (10)'nu bedava oluyor. Bu nasıl iş araba benim, cömertlik yapan İBB, bu nasıl oluyor. Cömertlik yapıyorsa kendi cebinden yapsın. Benim paramı ödesin” diyorlar…
Hatta “bazılarının bu itirazlarını (65) yaşındaki vatandaşın yüzüne karşı yaptığında o an ki durumu görünce üzülüyoruz” diyorlar…
• Bazı sokaklarda çöpler dışarıda durmasın, kötü görüntü oluşturmasın diye belediyenin asmış olduğu uyarılar dikkate alınmıyormuş.
Burada belediye elemanlarının da, uyarıda “atanlara gerekli işlem yapılacaktır” demesine rağmen o gerekli işlemi yapmamalarının da neden olduğu düşünülüyor.