Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası seçimler sonlandı. Yarışta birinci gelen listeyi kutluyorum…
Ve, cesaretinden dolayı ikinci geleni de, ayrıca kutluyorum...
***
Silivri Şoförler ve Otomobilciler Odası Olağan Genel Kurul toplantısı 2/Mart/2017'de yapılıyormuş. Belli ki orada da hareket başlayacak.
***
Silivri'de bir ilk yaşandı.
Hafta içinde, Silivri Belediyesinin düzenlediği “Türkiye'de Tıbbi ve Aromatik Bitkiler” başlıklı “Kaynakların Yönetimi, Sektörel Sorunlar ve Gelecek İçin Stratejiler Çalıştayı” etkinliği yapıldı.
VE, SİLİVRİ LİSESİ...
Yapılışını ve sonrasını hatırlamayanlar için anlamsız gelebilir Silivri Lisesi binasının yok olması…
Hatta…
Tekrarlıyorum diye kızanlar da olabilir…
Ama olsun…
Bana çok ağır geldi o binanın yıkılışı...
Sanki …
Silivri'nin kimliğine bir saldırı yapılmış gibi hissettim…
Sanki…
Birileri Silivri'yi işgal etmiş ve kendi kültürünü bize dayatıyormuş gibi ve ses çıkarmazsam gelecek kuşaklara hesap veremeyecekmişim gibi geldi…
Bir zaman sonra birileri “o zaman siz neredeydiniz, ne yaptınız?” diyecekmiş gibi sanki …
Evet …
Bina tarihi eser değildi… Ama, Silivri için bir tarihti… Bizim kuşakların tarihi idi…
İlk lisemizdi…
Ondan öte …
Kaç kuşağın eğitim aldığı bir yerdi ...
“Olmuş bitmiş yıkılmış bu saatten sonra yapılacak pek bir şey yok ve binayı bırak, arsası tanınmaz hale gelmiş” diyebilirsiniz … Hatta, “Eskinin geri gelmesi mümkün değil.”
Diyebilirsiniz …
De… Mesele o değil… Mesele, bu gibi yıkımların tekrarlanmaması…
Mesela “Piri Mehmet Paşa İlköğretim Okulu” için benzer laflar ortada dolaşıyordu...
Ve, geçmişte, eski adı Kale Mahallesi dediğimiz, şimdiki Fatih Mahallesinde, başka medeniyetlerin eserlerini hiç acımdan tarumar ettik…
Mezar taşlarını yok ettik. Yıktık…
Yerine, çok katlı, çok daireli apartmanlar diktik…
Sonra o çok dairelerde oturulmaz olduğunu gördük. Geçmiş medeniyetler dediğimiz komşu ülke insanları evlerini ziyarete geldiklerinde evinin yerinde ucube apartmanlar görünce üzüldüklerini gördük … Dolayısıyla bizde üzüldük…
O nedenle…
Tekrarlanmasın istiyorum …
ÇEVREMİZDEN...
Eski CHP İl Genel Meclisi üyesi Şerif Sezen avcıdır…
Hem de iyi bir avcı…
Geçen hafta Seymen köyümüzdeymiş…
Şerif Sezen, buraların her santimetre karesini bilen biri, tanıyan biri ve sık,sık ziyaret eden biri…
Oranın ne hale geldiğini kanıtlamak için hafta içinde Silivri Çevre Derneği başkanına “köyün içine kadar öyle bir pis koku var ki inanamazsınız” diye şikayet ediyordu …
Evet …
Henüz taze bir haber olan olaylı CED toplantısından önce İBB'nin sessiz sedasız açılan çöp dökme yerinden bahsediyordu Şerif Sezen kardeşimiz…
Neyse…
Buradan da anlaşılacağı gibi…
Seymen Köyümüzde geçen o tatsız olaydan sonra, ortalık duruldu gibi görünse de, tehlike devam etmekte…
VE, TRAKYA …
İktidarın yapımından vazgeçmediği Kömürlü Termik Santraller nedeniyle…
Trakya İlleri yine hareketliydi …
Ayaktaydı …
Ve… Bildiğim kadarıyla…
Silivri Çevre Derneği'de onlarla birlikteydi...
GENEL SİYASET...
Harekat başladıktan sonra, Başbakanın Ankara'da, Medya patronları yapılan bir toplantısı vardı… Toplantıda neler konuşulduğunu bilmiyorum ama tahmin edebiliyorum…
O nedenle… Genel siyaset üzerine pek fazla söylenecek söz yok…
Çünkü…
Güney sınırımıza operasyon var…
Bu anlar, sözün bittiği anlardır…
Gün … Dikkatli olma günü …
Ve… Umarım OPERASYON siyasete malzeme yapılmaz …
Nokta …
TAPU VE ECRİMİSİL MESELESİ...
Geçen haftanın en önemli eylemi Silivri Muhtarlar Derneği Başkanı ile Sayalar, Danamandra Muhtarlarının, Silivri MHP'li yöneticilerle birlikte yapmış oldukları Ankara ziyareti…
Bildiğim kadarıyla…
Ziyaretin amacı “Hazine Arazilerinin kullanıcılarına satışı” ile ilgiliydi…
Yani...
Tapu ve Ecrimisil Meselesi…
Bahsi meselede, bahsi geçen yerler tam (140) yıldır bu Köylülerin (Mahallelilerin) çalıştıkları, kendilerinin bildiği yerler…
Şimdi…
Gerçekleşecek olan da “kendi yerlerini satın alma” eylemi…
Ve… Yazımın başında bahsettiğim sziyaretler meselesine geri dönersek…
Her iki partinin Silivri yetkilileri, köylülere bu yerler kaça satılacak ?
Bilmiyorlar…
Her iki partinin Silivri yetkilileri, Köylüler bu yerleri alabilecekler mi?
Bilmiyorlar…
Ve …Bazısı ödenmiş…
Bazısı ödenemeyip “haciz” safhasına gelmiş “ecrimisil” meselesi konusunda tek kelime etmediler, etmiyorlar, çünkü olayın o yanı ile ilgilenmiyorlar...
***
Ve şu kadarını söylemeliyim…
Karşımızda, tam (16) yıldır tek başına iktidarda olan ve yaptıkları ile övünen bir iktidar var.
Önceki (3)'lü koalisyon döneminde çözümü yarım yalmış bir TAPU sorunu çözdüm diyen bir iktidar…
Ve, o TAPU sorununa bir de ECRİMİSİL belasını eklemiş bir iktidar…
Ve, bir gecede bir cümle ile çözeceği bir sorunu tam (16) yıldır çözememiş iktidar …
Ve, “Hakkınız olan bu yerleri sahibi olan sizlere iade edemedik , bunca sene boşu boşuna, ECRİMİSİL ödettik, haciz getirttik, özür diliyoruz” demek yerine köylülere “ tapu müjdesi” diyebilen bir iktidarla karşı karşıyayız…
Bilmem ki ne demeli…
***
Ve… Herkesin bildiği… Bahse konu “çözme” meselesi de, bahsi geçen o (8) köyü düşündüklerinden değil, erken seçim gündem de... Yani, para lazım…
***
Ve… Unutmadan !
Mahalle Muhtarı arkadaşlarımızın, çabalarını çok, çok önemsiyorum ve siyasilerden daha değerli bulmaktayım…
GÜNE UYAN
Sevdiğin müddetçe
ve sevebildiğin kadar,
Sevdiğine her şeyinin vediğin müddetçe
Ve verebildiğin kadar gençsin.
(Nazım Hikmet Ran-1947)
