Silivri'den...

Mevsim kış olmasına rağmen Silivri sahilinde dolaşanların en büyük şikayet konusu Boğluca Deresi Çalışmaları…
Ben bu köşede aynı şeyi yazmaktan gına geldim…
Dediğim gibi…
Bu gün hala “Silivri'de en can alıcı sorundur” diyebilirim...
İnsanlar dünü arar oldu…
Bilhassa sabah-akşam yürüyenler için “sözün bittiği” yer...
Silivri…
Biriyle bağı olmayan, boğazın iki yakası gibi ikiye bölünmüş…
Yakın zamana kadar, bir yandan öte yana geçiş sıkıntılıydı ama geçiliyordu...
Şimdi…
Karşıya geçmen için Migros yakınındaki köprüye dolanman gerekiyor…
Gerçi…
Meseleyi, Sevginar Sali köşesinde gayet çarpıcı biçimde dile getirdi lakin henüz ortada “her hangi bir değişiklik yok” diyecektim ama diyemedim…
Diyemedim, çünkü, vatandaş geçişi kapayan barikatları aralamış karşıya geçi-yordu…
Neyse…
Yetkili-sorumlu İstanbul Büyük Şehir Belediyesi…
Bu gün AKP İl Yönetiminde bulunan Metin Karakaş'ın İlçe Başkanlığı döneminde “şu zamana kadar bitecek” gibi laflar ediliyordu…
Şimdi, İl yönetiminde olmasına rağmen TIK yok…
Bir de…
Silivri'nin Mimarsinan Köprüsü var…
Yıllardır onarılıyormuş…
Çalışmaları gören yok ama öyleymiş…
***
Ve… Şehir içi Trafik sorunu…
Herkesin bildiği gibi, Silivri şehir içinde sağlı sollu yol kenarlarına çekilmiş arabalardan ücret alınıyor…
Kim alıyor?
İSPARK alıyor.
İSPARK kim?
İSPARK İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin yan kuruluşu. Yani, Silivri çarşısında park eden araçların parasını onlar alıyor…
Bazı yerlerde sokak aralarında bile, neredeyse her arabanın başında bir özel giysili o kişileri görürsünüz…
Demek istediğim şehir içi trafikte olsun, o topark meselesinde olsun, yetkili İstanbul Büyükşehir Belediyesi.
Ve, o “ben parama bakarım, otopark sorunu beni ilgilendirmez” diyor…
***
Ve… Hafta başından itibaren Silivri'nin gündeminden düşmeyen, geçen Pazar günü yapılan Silivri Esnaf ve Sanatkarlar odası Olağan Genel Kurulu'nun sonuçlarıydı…
Nuray Koçer'in listesinin seçimi kazanması kamuoyunda sürpriz sayılmadı. Sürpriz olanı Şahin Dirik kardeşimin dediği gibi aradaki büyük farktı…
Yine, Şahin Dirik komşumun dediği gibi olayda siyasetin etkisi yok diyemeyiz. Alpaslan Çalışın'ın bir dönem Metin Karakaş'ın dönemde AKP İlçe yönetiminde olduğunu bilmeyen yok… Keza, Nuray Koçer'in de CHP üyeliğini de…
***
Ve, yine çok konuşulanlardan, Silivri Belediyesi Yaşar Kemal Sergi Salonu'nda Türkiye Komünist Partisi'nin bir etkinliğini sayabiliriz…
TKP'nin yapmış olduğu bu etkinliği, Silivri'nin gerçekten bir barış adası olduğunun bir göstergesi olarak nitelendiriyorum...
İyi haftalar…

ÇEVREMİZDEN...
01/02/2018 Perşembe günü Çerkezköy'de CED toplantısı vardı…
Yapılamamış…
Dün…
Ayni KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRAL Silivri-Çerkezköy arasına yapılıyordu…
Mahkemeden döndü…
Şimdi, ayni KÖMÜRLÜ SANTRAL için az ilersine yapılmak isteniyor…
***
Bu iktidar “Trakya'yı sevmiyor” demek istemiyorum ama bu ne?
***
Silivri Çevre Derneği CED toplantılarının hiç birini kaçırmaz. Nerede CED toplantısı varsa haberi olur.Tıpkı SEYMEN köyümüzde olduğu gibi. Tıpkı Danamandra TAŞ ocakları olayında olduğu gibi. Gücünün yettiği yere kadar takip edecek, ediyor da…

YEREL SİYASET...
Yeni kurulan…
İYİ Partinin ilk kongresi oldu…
***
Bir de… CHP'nin 36. Genel Kurulu vardı. O nedenle Silivri CHP Ankara yollarındaydı...
Onun dışında…
Ülke genelinde olduğu gibi Silivri'de de Afrin Harekatı dışında konuşulan bir konu olmadı…

GENEL SİYASET...
Düşünebiliyor musunuz?
Tarafsızlık Yemini etmiş bir Cumhurbaşkanı, hafta boyu Partisinin İl Kongrelerinde konuştu durdu yine...
Her konuştuğu yerde muhalefete ağza alınmayacak laflar söyledi. Muhalefetten ayni üslupta yanıt geldiğini duymadın…Hoş, ayni tonda cevap verilse o demeçleri kaç kanal yayınlar…
***
Türk Tabipler Birliği'nin Konsey üyelerinin meslekleri gereği yayınladıkları bildiri bahane edilerek, tıpkı Fetö'cü Savcıların yaptığı gibi sabahın ilk saatlerinde evlerinden alındılar…
Hemen, AKP Genel Başkanı ayni zamanda Cumhurbaşkanı'nın bir gün önce onlarla ilgili söylediği sözleri aklıma geldi “vay be !” dedim kendi kendime…
Ne yalan söyleyeyim…
İnanır mısınız, belli yaşa gelmiş biri olarak “adaletin bu kadar hızlı işlediğini” ilk defa şahit oldum… Bu tür tutuklamalar DARBE dönemlerinde bile yaşanmamıştı… En azından ben görmedim…

TAPU VE ECRİMİSİL ÜZERİNE
Başta Çayırdere, Sayalar ve Danamandra Mahallelerimizde yaşayanlar olmak üzere, hazineye ait arazileri ECRİMİSİL ödemek suretiyle işgal edenlere satılacak… Yani, ilk alım hakkı onların…Lakin, hazinenin vatandaşa kaça satılacağı henüz belli değil…
Oysa, alıp- alamama meselesi ona bağlı...
Çıkan bu yasanın “o topraklar bana dedemden, babamdan kaldı” diyen köylüleri tatmin edip etmediğini de henüz bilmiyorum ama şunu gayet iyi biliyorum…
Silivri AKP yöneticileri “TAPU” meselesinin pazarlamasını yaptı bile…
Hayırlı olsun!

İSTER İNAN / İSTER İNANMA...
“...Her geçen gün karanlığa gömülen ülkemizde ,benim sizden ricam: Sakın karanlığa küfretmeyin. Aydınlık Türkiye için bir mum yakın. Onlar kaybedecek. Bu topraklarda özgürlük, demokrasi, eşitlik ve adalet kazanacak”
(Kani Beko-
DİSK Genel Başkanı - Cumhuriyet )

GÜNE UYAN
Ben tek başına ne yapabilirim diye düşündü biri.
Ve, hiçbir şey yapmamaya karar verdi.
Ben tek başına ne yapabilirim dedi bir öteki.
Ve, yalnızlığın kuytuluğuna çekildi.
Ben tek başına ne yapabilirim diye düşündü bir üçüncü kişi .
Ve, tek başlına düşünmeyi sürdürdü.
Ben tek başına ne yapabilirim diye düşündü yüzbinler.
Ve,t ek başınalıklarını sürdürdüler .
Ben tek başına ne yapabilirim diye düşündü milyonlar...
Milyonlarcaydılar ve tek başınaydılar.
Bu arada birileri onlar adına karar vermekteydi
Tek başına olduklarını sananlar topluca ortadan kaldırıldılar.
(ATAOL BEHRAMOĞLU)