Ahmet Yücegök

Silivri'den...

O kadar hızlı değişiyor ki ülke gündemi, yetişmem imkansız…
Galiba…
Siyasi iktidarın en başarılı yanı burası…
Ne var ki…
Silivri de ülke gündeminden hiçbir dönem ayrı düşmedi düşmeyecek de.
“Çocuk İstismarı”
“Şeker Fabrikalarının Satışı”
“Tarım Arazilerinin Korunması”
Tamamı Silivri'nin gündemindeydi...
Silivri'nin kendine ait gündemi yok mu?
Var tabi.
Örneğin, Boğluca Dresi üzerinde ki köprü ve iki yakanın tıkanması meselesi. Şehir içi trafik meselesi, Alt Geçit, Otoparklar v.s.
Ve, sahile dizilmiş o kalın borular…
Ve, o boruların döşeneceği alanın açılması için yapılan kazı çalışması…
Çalışmayı İBB yapıyor…
Yaz geliyor ya…
Sanki inadına…
Neyse… Her yerde konuşulan başlıklar bunlar…
Ayrıca… Değirmenköy Mahallemizi ilgilendiren, Plan meselesi…
Plan meselesi denince, 1963 Yılından yaşanan heyelan sonrası afet bölgesi dahilinde planlara işlenen parsellerde ki durum konusunda İBB kanadında yapılanlar ve yapılması istenenler konusu… Yerel basından takip ettim. Konu, hafta içinde, muhataplarıyla, Mahallede görüşülmüş…
***
Ve… Silivri için önemli bir karar …
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın, Ankara Başkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti ve Kurucu Başkanı Prof.Dr.Mehmet Haberal'la yaptığı görüşmede varılan anlaşma sonucu Trakya'da kurulacak Gıda, Tarım ve Hayvancılığı Geliştirme Merkezi ile Başkent Üniversitesinin, Tarım ve Gıda Teknolojileri Fakültesi'nin kuruluş kararı…
***
Ve…
Bu kış yağacak olan karı Perşembe gününe ertelendiği haftalar öncesinden bu yana söyleniyordu. Çarşamba günün yağmur çamur demedik “ha yağdı, ha yağacak” diye bekledik olmadı akşamı, İstanbul'un Avrupa Yakası'nda yağış başladı haberini televizyonlardan ve internetten aldık ama Silivri'de yine bir şey yoktu…
Özetle…
Hafta boyu KAR bekledik ama maalesef “kurulu” kaldık…

ÇEVREMİZDEN...
Seymen Mahallemizde yapılması tasarlanan ve çevrenin şiddetli itirazıyla karşılanan “Zehirli Atık İstasyonu”...
Danamandra'daki Taş Ocakları Meselesi.
Çerkezköy'e kaydırılan Kömürlü Termik Santral olayı…
Tekirdağ, Saray'da açılmak istenilen TAŞ ocakları…
Bunların tamamı soğutmada…
Geri adım yok…
Görünürde…
Hiç birinde ilerleme de yok…

VE, YEREL SİYASET...
Silivri siyasi gündeminin başında Saadet Partisi İlçe Kongresi vardı. İlçe Başkanı Kadir Tokalı güven tazelemiş…
***
Silivri AKP öteden beri karışıktı…
Bunu bilmeyen yok…
Ama, geçtiğimiz hafta AKP cephesinde başka bir deprem oldu…
Muhtemelen “ileri demokrasi” gereği İlçe Başkanı Rıfat Kutlu'nun görevine son verildi…
Efendim, görevine son verilmemiş, İlçe kongresine kadar oradaymış gibi laf edenler var…
Da… Kim ne derse desin, bunların karşılığı yok sonuçta Rıfat Kutlu İlçe Kongresinde aday olamayacak. Kongresi TEK adayla yapılacakmış…
Ve… Bu konuda yorumum!
Bildiğim ölçülere göre Adalet ve Kalkınma Partisi'ne artık parti demek zamanı geçti, her şey bir kişinin elinde ve iki dudağı arasında…
Partinin bütün organları işgal altında… Ya da ipotekli gibi…
Örneğin…
İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı bir gün “istifa etti” diyerek her hangi bir mahalle muhtarı kadar sesini duyamadık...
Ve, diğerleri…
Milyonlarca seçmenin oyu ile seçilmişler bir sabah kalkınca o makamda yok. Bir emirle makamı terk ediyor. Ya da, ağlaya sızlaya birkaç gün erteleyerek vedalaşıyor…
Kişi, şahsi mücadelesini vermiş, seçilmiş, hiçbir suçu ve kabahati yok… Görevinden alınıyor sonuçta…
Bu hafta…
Silivri'de de benzeri yaşandı...
İlçe Başkanı Rıfat Kutlu, kamuoyuna yapmış olduğu açıklamaya bakınca sözde kendi isteği ile gidiyor “ağlama-sızlama” yok gibi görünse bile mesele o kadar basit değildir…
Hatta, mesele göründüğü gibi de değildir…
Efendim “Silivri AKP üyeleri” ses etmiyorlarmış havası yayıyorlar…
Olacak iş mi?
Hani “ileri demokrasi, seçim, sandık” vazgeçilmezdi…
Özetle…
Bu tasarrufların mutlaka ama mutlaka sonucu olacaktır. Eğer bu bir parti ise, üye bazında ezici bir çoğunluğun “yahu biz niye seçim yapıyoruz?” diye kendi kendine soracaktır…
Ve, şu kadarını söyleyeyim!
Görevden alınan Rıfat Kutlu hakkında parti üyelerince söylenenlerin hiç biri, parti içinde ve parti dışında, var olan koşulları göz önüne alınarak söylemiş değil…
***
Ve…
CHP, belki de önümüzdeki hafta yapılacak “tüzük kurultayı” sonrası bekleniyordur ama şimdilik sessiz ve sakin…
***
İYİ Parti…
Protokol ziyaretlerini bitirmiş…
Şimdilik…
Uzak mahalleleri dolaşılıyormuş…
***
MHP cephesinden ses seda yok…
Aslında…
Var da yok…
Örneğin…
Eski MHP'li, şimdi AKP'li Tuğrul Türkeş'in sözleri üzerinden yapılan esprileri ile Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan için geçmişte söyledikleri ile şimdiki söyledikleri yan yana getirilip, Sosyal Medya da yapılan espriler…

GENEL SİYASET...
Düşünebiliyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Milletvekillerinin vekillikleri düşürülüyor…
Bu defa…
“Cumhurbaşkanına Hakaretten” olanını da duyduk…
İnanın…
Askeri darbe dönemlerinde bile böylesi bir ayrımcılık hatırlamıyorum...
Neymiş…
Terör örgütleri ile bağı varmış… Nasıl bir bağsa artık…
Bakın dostlar…
Yanlıştı, doğruydu o ayrı konu ama hepimiz biliyoruz ki, o örgütle Devlet görüştü. Mahkemeyi ayağına götürdü.
Hükümet görüştü… Bir sürü bakan görevliydi o işle…
“Akil Adamlar Heyeti” diye bir gurup insan o örgütle görüştü…
Heyetler vs…
Diyarbakır meydanında (100) binlerin önünde, liderinin mektubu okundu…
Demem…
O dediğiniz örgütle görüşen yalnız onlar mıydı?
Nereye geliyorum…
Sabah, sabah…
Haber kanallarını açar açmaz geriliyoruz...
Her gün ayni nakarat laflar…
Hangi kanalı açsam AKP'nin tepe adamları…
Aynı zamanda Devletin en tepesinde bulunmalar…
Ne yapılmak isteniyor?
Bu ülke bu kadar gerilir mi?
Bu gerginliğin kime ne faydası olur?
Anlamıyorum…

HAFİF BİR TEBESSÜM...
Bölgemizdeki, TAPU ve ECRİMİSİL sorunu, daha çok Sayalar, Danamandra ve Çayırdere Mahallemizde yaşayanları ilgilendirdiği için buradan onlara minik önerilerim olacak, gayet tabi ki kabul ederlerse...
Mesela…
Silivri İlçe yöneticisi veya herhangi bir AKP'li yetkili veya sorumlusu Mahallenizde “TAPU ve ECRİMİSİL meselesini biz çözdük” diye söze başlayıp karşılığında alkış bekleyecektir. İşte tam o sırada “çayınızdan” bir yudum alıp arkanıza yaslanın ve konuşanın gözünün içine bakıp “vay be” diyerek hafifçe tebessüm edin…

GÜNE UYAN
İnsan;
Denizin olmadığı yerde,
Umut adına
Martı olmalı.
(Nazım Hikmet Ran)

YORUM YAP