SİLİVRİ Belediye Meclisinin Mayıs ayı çalışmasının ilk oturumu Pazartesi günü yapıldı… Gündemde (15) Madde vardı… Cuma günkü oturuma kalan (9) Madde dışında kalan (6) Madde karara bağlandı… Bu arada, geçen ayın meclis oturumunda AKP gurubu adına Tamer Şişman, biraz da imalı bir şekilde Silivri “Kent Konseyinin ne iş yaptığını” sormuştu, Kent Konseyi Başkanı Oğuz Ayral gündem dışı söz aldı…
Kent Konseyinin “ne iş” yaptığına dair geniş açıklamalarda bulundu…
***
Cuma günkü oturumu Melih Yıldız yönetti…
Oturum, son zamanların en fazla tartışmalı oturumu oldu diyebilirim…
Nedeni, gündemin bir maddesi, belediyenin borçlanma yetkisi istemesiydi…
Yani, konu para meselesiydi… Konu para meselesi olunca da böyle bir tepki, beklenen bir durumdu...
Gündemin o maddesine gelindiğinde, Madde lehinde konuşan CHP'li Meclis üyesi, ülkedeki, doğal olarak ekonomik durgunluktan söz etti… AKP grubu bu sözleri duyar duymaz itirazlarına başladı, sanki ekonomi gayet iyiymiş, her şey tıkırındaymış gibi yaygaraya başladı…
Zaman, zaman, karşılıklı sözlerin volümü yükseldi…
Ama… Atışmalar uzun sürmedi, Melih Yıldız oylamaya geçti, madde oy çokluğu ile kabul edildi, tıpkı benzeri maddelerin, her zaman ve her yerde olduğu gibi…
UCUZ KONUT MASALI…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nihayet kararını verdi. Kiptaş'ın 173 dönümlük tarım arazisi üzerine yapacağı konutlar için izin çıktı… Yani Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değilmiş…
Yani, o rapor olmadan da inşaata başlanabilirmiş. Yerel basında da, Ulusal Basında da çıkan haber bu! Seçim meçim dinlemiyorlar…
Neymiş, ihtiyaç sahiplerini ucuz konut sahibi yapacakmışlar. Keşke öyle olsa!
Arsa parası ödemeden, kamu arazisi üzerine yapılsaydı, belki öyle bir ihtimal vardı ama şu an yok…
Göreceksiniz yapsatçıların Silivri'de yaptıklarından daha pahalıya mal edilen konutlar olacak bu konutlar…
Nedeni de… Arazi özel şahıslardan alınıyor…
Aldığım duyum, ilk sahibinden ucuza kapatılmış tamam.
Sonra… O ucuza kapatan ŞAHIS veya ŞAHISLAR, üzerine epey koyarak KİPTAŞ'a satıyor... Tam da bu noktada kulağıma gelen rakam korkunç!
Neyse, bu köşede, bu konuya çok önceleri değinmiştim, o nedenle tekrar etmek istemiyorum…
Şu anki, ucuz konut meselesinin durumu bu!
ÇEVREMİZDEN
Hava, hafta içi hep yağmurluydu. Etraf yeşildi. Bu defa yemyeşil oldu. Sabah penceremi açıyorum odam mis gibi çiçek kokuyor. İnanın tam piknik zamanı…
Benden söylemesi…
YEREL SİYASET
Bölgemizden aday, adaylarına bakıyorum en fazla AKP'den çıkmış… Lakin, hiç biri yerel basını görmemiş demeyelim de çok azı görmüş…
Gözlemim… Durum böyle olunca, yerel basın da onları görmeyecek… Durum bu kadar basit!
GENEL SİYASET
Cumhurbaşkanımız, ayni zamanda AKP Genel Başkanı'nın yıllardır izlediği kutuplaştırma, hatta düşmanlaştırma politikalarına rağmen toplumda büyük çapta yarılmalar olmadı…
En azından, insanlar büyük çapta gruplaşmadı, kümeleşmedi…
Nereden anlıyoruz?
Seçim kampanyası başlaması ile birlikte Muhalefet adaylarının tamamı gündeminde barış var, kardeşlik var, beraberlik var…
Nerden anlıyoruz? CHP Adayı Muharrem İnce, meydanlarda “Millet İttifakı” adaylarından başlayarak sırasıyla HDP'nin adayı Selahattin Demirtaş'ı, AKP'nin adayı R.Tayyip Erdoğan'ı ve Doğu Perinçek'i ziyaret edeceğini söylüyor… Her birine başarılar diliyor…
YARIŞA BAK HİZAYA GEL
R.Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı ama ayni zamanda AKP Genel Başkanı ve ayni zamanda Cumhur İttifakının Cumhurbaşkanı Adayı… Tıpkı diğer (5) aday gibi…
Seçmenler olarak bizler (5) yıl yönetmesi için bu adaylardan birini seçeceğiz, değil mi?
İlk olarak… Bu adaylar eşit yarışması lazım gelir değil mi?
De… Şimdi bakalım eşit mi?
İlk göze çarpan… R.Tayyip Erdoğan, medyanın %90'nını kontrol ediyor… Ve, Devletin bütün olanaklarını kendi için kullanıyor. Gerisini boş ver. Şimdi!
Bu eğer bir yarış ise… Her aday neden eşit koşullarda yarışmıyor?
Neden?
Sonra… Böyle bir yarışın örneği var mı ve nerede görülmüş?
İSTER İNAN / İSTER İNANMA
“2002 Yılından bu güne her ikimizde Milletvekilliği yapıyoruz, milletvekilliği maaşı ile bakanlık maaşı arasında çok büyük fark yok. O gün bu gündür her ikimiz Milletvekiliyiz, hatta benden (6) ay kıdemsiz R.Tayyip Erdoğan. Soruyorum, o nasıl zengin oluyor da ben gariban oluyorum?”
(Muharrem İnce-CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı)
ORTAYA KARIŞIK
İktidarı elinde bulunduranların ifadesine göre, ülkede her şey mükemmelmiş...
Öyleyse…
1- Niye seçime gidiyoruz?
2- Eğer durum iyi değilse, ülke yönetilemez halde ise sorumlusu kim?
3- Eğer sorumlu iktidarın başı, sayın Cumhurbaşkanı ve ayni zamanda AKP Genel Başkanı R.Tayyip ise ayni kişi neden tekrar seçilmek istiyor?
4- Ülkede durum iyi değilse, sorumlusu da R.Tayyip Erdoğan ise vatandaş niye tekrar ona oy versin?