Sİlİvrİ Beledİye Meclisinin Ekim Ayı çalışma programı gereği ilk oturumu Pazartesi günüydü… Meclisi Belediye Başkanı Özcan Işıklar yönetti…
Gündem yine zayıftı. Her ay olduğu gibi bu defa da AKP'nin soru önergeleri peş peşe sıralandı. Aslında soruların tümünü, tek bir önerge ile sorulabilirken neden her birine ayrı ayrı önerge hazırlıyorlar hep merak etmişimdir. Neyse…
Soru önergelerinin tamamı “Başkanlık Makamına Havale” edildi. Önergenin birinde İMAR BARIŞI ile ilgili soru öncesinde, Başkan, İmar Barışı Konusunda dertli olduğunu söyledi. “Bir çok konuda Bakanlıktan görüş almak zorunda kalıyoruz” dedi. Vatandaş, Belediyeye her hangi bir ücret yatırmıyormuş v.s. ama bazı işlemler için Belediyeden görüş isteniyormuş. Başkan o konuda serzenişte bulundu. Alınan belge ruhsat yerine geçmiyormuş…
***
Belediye Meclisinin 2. oturumu Cuma günü saat 10.00'da yapıldı. Yine zayıf bir gündem vardı. Biz izleyiciler birer çay içemeden gündem tamamlandı…
MİLLİ EĞİTİM'E BAKAR MISINIZ ?
Silivri İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Bakanlığın onayladığı ve okullarda okutulacak kitapların listesini yayınlamış. İçlerinde bir çok skandal yaratan kitaplar var. Mesela “akademisyen sarıklı olmalı” diyerek, ulusal basında adı bilinen Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Ahmet Ağırakça'nın kitabı…
Mesela “yine kamuoyunca bilinen adı Cuned Suavi takma adıyla Cemaat Dergilerinde yazarlık yapan Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Şükrü Şumnu'nun “Çiçek Bahçesi” kitabı daha önce Milli Eğitim Bakanlığı'nca toplatılmış…
AKP yöneticileri ne derse desin, Milli Eğitim Bakanı ne derse desin, eğitim sistemimiz tepeden tırnağa düzeltil-meye muhtaç...
ÖVÜNÜLECEK ŞEY Mİ BU?
Lise öğrenimi görmüş, belli yaşa gelmiş, her Silivri insanının anısının olduğu bir binadan bahsedeceğim. Bina “Silivri Lisesi” binası, henüz ekonomik ömrünü bile tamamlamamıştı, yani, istenirse, güçlendirilerek görevine devam edebilirdi… Yıktılar, yerine, bir metre kare toprak bırakılmamacasına beton yığını bina dikiliyor. Henüz tamamlanmamış. Bana “hangisini tercih edersiniz” deseler “eskisi kalsın” diye iki elimi birden kaldırırdım. Ne demek?
Sen, senden önce o kentte oturanların yapmış olduğu koskoca okulu yerle bir et, yerine beton yığını bir ucube dik…
Yetmezmiş gibi bir de önünde fotoğraf çektir, övünülecek bir şeymiş gibi. Ne diyeyim!
GÜZEL VE ANLAMLI YARIŞ...
Güzel bir yarış!
“Silivri Muhtarları Yarışıyor” muş … Haber böyle !
Neyde yarışıyorlar diye baktım “Muhtarlıklar Arası Elektronik Atık Toplama Yarışması”. Bu atıkların toplanması yarışması, aynı zamanda geri dönüşüm çalışmalarına hız kazandırıyormuş…
Velhasıl… Güzel bir yarışma!
VE, GÜZEL BİR ADIM...
4 Ekim Dünya Hayvanları Kotuma Günü'nde Silivri belediyesi ile iki hayvan hakları koruma derneği arasında örnek işbirliği protokolü imzalanmış… Çok güzel bir adım. Hayırlı olsun!
YEREL SİYASET
Yerel seçimler yaklaştıkça ortalık kızışacak, kızışmalı da zaten… Bazı partilerde bunu gözlemek mümkün… Yalnız, Silivri AKP 'de bu durum yok… Ne zamandan beri yok, derseniz … Ümit Kalko'nun AKP'ye üye olmasından sonra, derim…
Ne oldu? Neden böyle?
İnsan biraz düşününce aklına bir sürü şey geliyor;
Mesela, Kalko Genel Merkezden işi kotarmış olabilir…
Mesela, Reis belli kişilere yeşil ışık yakmış, diğerlerine de “konuşma yasağı” koymuş olabilir.
Mesela, ortalıkta dolaşan isimlerden hiç birinin aday yapılmayarak dışarıdan yepyeni bir aday atanacaktır gibi gibi gibi…
***
Silivri CHP'nin Örgüt Toplantısı yapıldı…
İlçe Başkanı Suna Göçengil, Mart 2019 Yerel seçiminde Belediye Başkanlığı ve Belediye Meclisi üyelikleri için aday olmak isteyenlerin, adaylık başvuruları konusunda bilgi verdi…
***
MHP, Genel Merkezin “İstanbul'da aday göstermeyeceğiz” beyanından sonra İlçe olarak aday gösterip göstermeyecekleri konusunda kesin bir açıklamasını duymadım…
GENEL SİYASET...
Kimi “ABD Türkiye'ye kayyum atadı” dedi…
Kimi “Dolar alacaklıları, alacaklarını garanti altına almak için ekonominin yönetimin ellerine aldılar” dedi...
Kimi daha da ileri giderek “ABD bir şirket eliyle yapmış olduğu bir darbeyle ülkede yönetimi devraldı” diyor…
Neden böyle diyorlar?
Nedeni belli. Bir önceki hafta Hazine Bakanı, bir Amerikan şirketi olan McKİnsey ile anlaşma yaptıklarını açıkladı. Anlaşmanın tamamı hala açıklanmış değil. Ama, ortaya çıkanlar yetti de arttı…
Gayet tabii ki, Cumhurbaşkanı ve ayni zamanda AKP Genel Başkanı ve Hazine Bakanı olan damadı öyle söylemiyor…
Onların söylediği…
Efendim “bu şirketin tercih edilme nedeni İMF'ye gitmemekmiş”...
Efendim “şirket, kendi elemanları aracılığı ile ilgili bakanlıklarda gerekli çalışmayı yapacakmış. Sonrasında elde ettiği bulgulara göre rapor hazırlayıp yetkililere sunacakmış. Şirketin icra yetkisi yokmuş. Yalnız tavsiyede bulunabilirmiş…
Kimin adına, kim için, ne tavsiye edecek kaça anlaştılar, anlaşma dolar cinsinden mi yapıldı henüz belli değil… Büyük ihtimalle de açıklanmayacak gibi…Düşünebiliyor musunuz? Bahsi geçen bu şirket…
Ülkemin (6) Bakanlığın en mahrem yerlerine bile girip bilgi ve belgeleri isteyip alacak, inceleyecek ardından rapor düzenleyecek yönetime tavsiyeler yapacak ama bu bilgileri / belgeleri kimseyle paylaşmayacak…
Tam bağımsız bir ülkede böyle bir anlaşma yapılabilir mi?
Şimdi… Arkanıza yaslanıp,gözlerinizi tavana dikip bir düşünün bakalım aklınıza “Türkiye Cumhuriyeti'nin yönetimi bir Amerikan şirketini mi devrediliyor” sorusu gelmeyecek mi?
TAPU VE ECRİMİSİL MESELESİ...
AKP, 2002'den bu yana ezici bir çoğunlukla tek başına iktidarda olan bir parti. Bir cümle ile çözülecek olan bir sorun olan “Tapu ve ecrimisil” sorununu hala halletmiş değil… Bu kadar beceriksiz mi?
Gayet tabii ki değil… Mesele. Onun sorun çözme niyetinin olmaması…
Şöyle, geriye doğru bakıyorum, hangi sorunu çözmüş diye. Bırakın çözmeyi tam tersine sorun bu gün başımızda olan sorunları o yaratmıştır. İktidar olmadan önce memleketi hortumlayanlara karşı “keseceğiz” dedikleri “hortumları” kesmek yerine, mecrasını değiştirmek olmuştur tek yaptıkları… Nokta…
İSTER İNAN / İSTER İNANMA...
“ ...
Köle, iradesini ve bilincini efendisine veren varlığa denir. Köle itiraz etmez, eleştirmez ve efendisi ne derse onu yapar.
Köle bir efendiye gereksinim duyar. Yani, bir köle varsa onun mutlaka bir de efendisi vardır.”
(Hüseyin Şengül/25/09/2018-DAMGA)
GÜNE UYAN...
“Hukuk, ancak kaybettiğinizi alladığımız zaman değerinin farkına vardığımız sağlık gibidir.”
(Camanderi)