Ahmet Yücegök

Silivri'den...

Günlerden Pazartesi… Haftanın ilk günü…
Gündemi oluşturan maddelerin en başında bir gün önce tamamlanan yerel seçimler var. Her tarafta konuşulan o...
İlk olarak şunu söyleyeyim! Siyasetin tepe noktalarından pompalanan kötü sözler her yerde olduğu gibi Silivri'de de, taraftar bulmadı… Ufak tefek tartışmalar haricinde, Silivri'de seçimler sakin ve olaysız geçti diyebilirim…
Bildiğiniz gibi... Silivri'de yerel iktidar değişti…
CHP adayı Özcan Işıklar ve MHP adayı Volkan Yılmaz arasında geçen yarış sonunda ipi göğüsleyen MHP adayı Volkan Yılmaz oldu…
İstanbul Büyük Şehir'de de iktidar değişti…
Ama… İtiraz var… Sandıklar tekrar sayılıyor…
***
Silivri 2004 Yılından bu yana İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin kapsam alanı içinde… Silivri'deki, Ana arterler, dolgu alanları v.s. ona ait…
Silivri İSKİ… Silivri İtfaiye… Silivri İspark… Mezarlıklar Müdürlüğü…
İETT Otobüsleri… Bunların tamamı İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin kurumlarına ait… Belediye İktisadi Kurumları dedikleri şirketler bunlar…
Bunların, Yönetim kurulları var…
Başkanı da Büyük Şehir Belediye Başkanı…
***
Mesela… Uğur Mumcu Meydanında belli elbiseler giymiş, elinde bir aletle dolaşan ve caddeye park eden araçlara fiş kesen o elemanların tamamı İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin…
Ayrıca… Dolgu alanlarında bulunan Balıkçıların bulunduğu alan, Kumluk Mevkii'nde denize girilen yerler…
Kışları kar temizleme araçlarında çalışanlar dahil, bünyesinde (100) bin civarında çalışan var...
Özetle… “Bize Silivri'den bahset, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nden bize ne?” demek yanlış…
ÇEVREMİZDEN
Seymen Çöplüğünün kokusu Silivri'yi boyluyor…
Kolayına kaçıp “çöp bu kokar” demeyin…
Günümüzde… Teknolojinin geldiği bu noktada onun da çaresi var…
Da… Bakın! İlk olarak şu kadarını söyleyeyim…
Çevre Derneği Kurucusu ve halen Yöneticisi olarak, Silivri, İstanbul'un çöplüğü olsun istemiyorum…
Silivri Çevre Derneği olarak… Silivri'nin İstanbul'un çöplüğü olmaması için elimizden gelen ne varsa yapacağız… Böyle biline…

YEREL SİYASET
Bakıyorum da… Muhtarların çoğu değişmemiş… Görevde olmanın avantajı olsa gerek… Ya da… Mahalleli ile iyi iletişim kurmuşlar…
***
Silivri Belediye Başkanı ve yeni Meclis üyeleri de belli oldu ama
henüz mazbatalarını alamadılar…
Bu demektir ki Silivri Belediyesinde, rutin işler dışındaki işler bekliyor…
Aslında…
Verilmesi gerekir diye düşünüyorum…
Çünkü… Oy sayım sonuçlarına göre, ikinci durumda olan Parti, Belediye Başkanlığı ve Meclis Üyeleri sonuçlarına itiraz etmedi…
***
Seçim kurulu ne derse desin Silivri'de, Belediye Başkanlığına ve Belediye Meclis Üyeliklerine kimlerin seçildiğini biliyor, başarılar diliyor ve hayırlı olsun, diyorum…

BİR İLKİ YAŞIYORUZ
Hep söyledim… Bu iktidar döneminde bir sürü “ilk” yaşadık…
İşte… Bir ilki daha yaşıyoruz…
Dünyanın her yerinde iktidarda olanlar, göreve gelen iktidarlar, ayni sorumluluk aldıklarının da farkındadırlar değil mi?
Yani… Bu şu demektir… Bir ülkede insana dair ne olursa olsun “ilk olarak” iktidarlar sorumludur… Zaman, zaman aksasa da bu güne kadar böyle yürüdü…
Ve… Zaman, zaman da olsa… Özeleştiri dediğimiz mekanizmasını çalıştırdılar… Zaman, zaman bu iktidar da özeleştiri yaptı…
Mesela… Gün oldu “FETÖ bizi aldattı” dedi…
Gün oldu “İstanbul' a ihanet ettik” dedi…
Dedi, dedi de… Sözlerinde samimi miydi?
Gereğini yaptı mı? Hayır… Kaba tabirle “kıvırdı”…
Örnek… Bu seçimde Cumhurbaşkanı ayni zamanda AKP Genel Başkanı olarak bir günde iki-üç yerde miting yaptı…
Her gittiği yerde “BEKA” dedi mi? Dedi…
Her gitti yerde karşı tarafı terörü desteklemekle suçladı mı?
Suçladı… Peki… BEKA tehlikede ise sorumlu kim?
İktidar mı, muhalefet mi? Neyse…
Seçim bitti… İktidarı oluşturanlar bu defa “İstanbul'daki seçimi bahane edip en şaibeli seçim” naraları atmaya başladı… Muhalefeti “sandık hileleri” ile suçladı…
Oysa… Herkes biliyor ki… Seçimlerin sağlıklı ve güvenlik içinde yapılmasından, kendisi sorumlu…
İnanılır gibi değil…

TAPU VE ECRİMİSİL MESELESİ
Halen iktidar olanların kaç defa “çözdük” dedikleri “Tapu” meselesinde değişen bir şey yok… Hep ayni…
Hala TIK yok… Bakın! Bu gün hala… Mecliste çoğunlukları var…
İsterlerse… Anayasayı bile değiştirebiliyorlar…
İsterse… Meclise getirmeden Cumhurbaşkanı kararname çıkarabiliyor…
***
Yapmıyorlar… Yapmak istemiyorlar… Ben “bu işin içinde iş var” diyorum...

İSTER İNAN / İSTER İNANMA
“Kanla sulanan toprak ürün vermez.”
(Victor Hugo)

YORUM YAP