Hava soğuk… Üşüyorum…
Ve.. Haftanın ilk günü…
Güneş olmasına rağmen üşüyorum…
İnanın… Mekanımda… Kombiyi yaktım… Haberleri izliyorum.
Bütün haber kanallarında havanın soğuk olduğu haberleri geçiyor…
Bazı yerlerde kar görüntüleri var…
Anormal bir durum… Neredeyse… Nisan ayının sonu…
Geçmişte bunun örnekleri olduğu söyleniyor…
Bu kış Silivri çok az kar gördü…
Neyse… Artık normale döndük sayılır…
Yani… Bahar havasına…
ÇEVREMİZDEN
Tam PİKNİK zamanı… Sakın ertelemeyin, derim…
Bahar bu… Yakında sıcaklar basar…
Çiçekler solar… Yeşillikler azalır…
Sonra… Bir yıl beklemeniz gerekir…
***
Hafta içinde Çayırdere, Sayalar ve Danamandra Mahallerini dolaştım…
Gördüğüm… Ormanlar yeşeriyor…
İnanılmaz güzellik ortaya çıkmış…
Mesela… Çayırdere - Sayalar ve Danamandra'ya giderken arabanızla orman içine girin ve kapısını açın… Sonra da, kollarınızı da iki yana açıp derin bir nefes alın… Oh be!
Burnunuza, mis gibi temiz hava ve çiçek kokuları geldi biliyorum…
sonra… Bir kez daha…
Bir kez daha…
***
Bir uyarı! Seymen Mahallesinde ki çöp toplama merkezinin yanından geçerken arabanızın camını kapatın…
***
Bir de kötü haber! Hafta içinde haberlerde izledim…
“Trakya'ya Kömürlü Termik Santral” meselesi tekrar gündemimize giriyor…
Efendim “enerji, kıtlığı, dışa bağımlılık v.s.” bu doğru olmayan bir laf kalabalığı ile Trakya'nın belalıları tekrar sahnede...
İnanılmaz bir inat… Trakya halkına inat… Kaç kez geri püskürtüldü…
Bıkmıyorlar…
***
Ve… Silivri Çevre Derneği, enerji üzerine yapılan Akademik bir toplantı için hafta içinde Maltepe'deydi…
YEREL SİYASET
Silivri Belediyesinde görev dağılımı tamamlanmış ve sanki beklenenler görevlendirilmiş gibi…
***
Yerel seçimlerin telaşı bitti…
“Sandık başında, nöbet tutmalar bitti” diyordum ama süreç hala tamamlanmış değil. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'ni kaybedenler, kaybetmeyi içine sindirmekte zorlanıyorlar o nedenle bazı ilçelerde hala nöbet tutuluyormuş… Bu durum ülke tarihinde bir ilk…
Şimdi… Sıra… Partilerin ilçe kongrelerinde…
Önümüzde CHP ve AKP'nin ilçe kongrelerinin olduğunu biliyorum…
Ve biliyorum ki…
AKP İlçe Başkan adaylığı meselesi Saray'ın iki dudağı arasında…
***
Silivri CHP'de durum…
İlçe Başkan adaylarının sayısı her geçen gün artıyor…
GENEL SİYASET
Ülkede yaşayan herkesin canı ve malı, o gün devleti yönetenlerin sorumluluğundadır. Her ülkede geçerli olan bir kural bu!
İnsan hakları, demokrasi, hak ve hukukun olduğu her ülkede yöneticiler bu sorumluluk duygusu içinde hareket ederler…
Bu kural Türkiye Cumhuriyeti içinde geçerli…
O nedenle, Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan kalleş ve hain saldırı haftaya damgasını vurdu…
Olayı televizyonlardan izledim…
Olay baştan sona gayet net görünüyor, kişiler gayet net seçiliyor. Saklı gizli bir durum yok…Görüntüler gayet net…
Adamlar elini kolunu sallayarak, önündekileri iteleyerek, hiç engelsiz ilerliyorlar ta ki Sayın Kılıçdaroğlu'nun yanına yaklaşana kadar. Yaklaştılar. Suratından ne olduğunu anlayabileceğimiz o yaratığın yumruğunu Kılıçdaroplu'na nasıl salladığı gayet net görülüyor. Görevini bilen biri o. Onunla beraber hareket eden o kalabalığa insan demek istemiyorum çünkü insana hakaret sayılır. Hele de görüntüde ki o kadın denilen bir yaratık. Elinde öyle bir taş var ki kaldırmakta güçlük çekiyor ama ifadesinde “Yerden aldığım küçük taşlardan attım” demiş, demiş diyorum, çünkü onun o kadar kafası çalışmaz ceza yemesin diye “küçük bir taş” de demişlerdir. Yetmiyor avazı çıktığı kadar bağırtı halinde “bir ses” Sıvas'ta olduğu gibi görevinin tamamlamak istiyor “Kılıçdaraoğlu'nun bulunduğu evi yakın” diyor yanındakilere bakarak. Varın ötesini siz düşünün…
Üstelik cenaze sahibi değil bunlar, hatta o köyden bile değilmiş. Muhtarın ve cenaze sahibinin ifadesine göre…
Düşünebiliyor musunuz?
Bir insan cenazeye gelmiş. Tıpkı, oradaki herkes gibi…
***
Ya o sosyal medyada dolaşan görüntülere ne demeli?
Yumruk atan o yaratığın elini öperken kameraya doğru pişmiş kelle gibi sırıtan yaratıklara ne demeli?
Olay üzerine iktidar kanadından gelen tepkilere bakıyorum…
İnanılır gibi değil…
Oysa… Başta Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı'nın tavrı çok, çok önemli…
Çünkü… Bu ülkede yaşayan her yurttaşın, her insanın can güvenliğinden en başta sorumlu olan onlar…
İçişleri bakanı denilen kişi, yapmış olduğu basın açıklamasında, gayet pişkin “beni buraya getiren irade ne derse ben onu yaparım” diyebiliyor…
Yani… Demek istiyor ki “Ben İçişleri Bakanı olarak yalnız değilim arkamda Cumhurbaşkanı var”…
Sonuç… Hem… Herkesin gözü önünde…
Hem de… Ana muhalefet liderine karşı yapılan “Linç” girişimine dair hiç kimse tutuklanmadı… Nokta…
TAPU VE ECRİMİSİL MESELESİ
Tapu ve Ecrimisil meselesinde hala TIK yok…
İktidar can derdinde, cananı düşünecek hali kalmamış…
Yerel seçimler bitti. Sandıktan, anlayana çok şiddetli bir TOKAT çıktı. Ders çıkarması gerekirken onların “seçimlerin iptali” için başvurmadığı yöntem kalmadı. Ne iştir anlamadım…
***
TAPU meselesine el atsa yani çözmek istese beş dakikasını almaz. Çünkü, artık işler kararnamelerle yürüyor. İş Sarayın bir kararnamesine bakar…
İSTER İNAN İSTER İNANMA
“YSK, AKP'nin talebi üzerine, İstanbul seçimlerinde (5) bin (315) kısıtlı seçmenin oy kullandığı iddiasının da araştırılmasını karar verdi.”
(27/4/2019- Cumhuriyet)
GÜNE UYAN
“Demokrasi, halkın halk tarafından halk için zorlanmasıdır.”
(Oscar WİLDE)