SİLİVRİ hafta içinde (5.8) büyüklüğünde bir depremi yaşadı…
Ve, gayet tabi ki hafta boyu deprem konuşuldu…
Can kaybı olmaması önemli…
Ama, bu demektir ki bir dahakinde de “olmaz” veya “olmayacak” çünkü deprem günümüzün gerçeği…
Evet... Saat 14.00 gibi oldu…
O an bulunduğum yer Çarşı meydanına yakın bir binanın 4. katıydı…
Öyle böyle değil “iyi” sallandık…
Tehlikeyi ilk defa bu kadar yakınımda hissettim… Ne yapacağımı bilemeden binanın kolonunu aradım tutunmak durumunda kaldım…
Uzmanlara göre o an, o kadar yüksek bir yerde yakalanmışsanız sağlam bir masa altına sığınmak en uygunuymuş… Neyse.
Silivri depremin merkezi olmasına rağmen artçısı olur düşüncesiyle bir çok aile gece evlerine girmeyip dışarıda, çadırlarda yattılar…
***
Son bahar olmasına rağmen. Havalar çoğu zaman soğuk olmasına rağmen hafta içinde çay bahçelerinde doluluk oranı yüksekti. Biraz da depremin etkisi olsa gerek…
***
Ve…
İstanbul Valisi, geçtiğimiz hafta Silivri'deydi.
Tarihi köprüler hakkında ilgililerden bilgi almış …
Aslında… Kurumlarda devamlılık esastır...
Bizler… Ondan önceki valilerin de bu eserleri gezdiğini incelediğini biliyoruz…
Neyse…
Sayın Vali, bitirileceği tarih konusunda söz vermiş!
Bizim için vermiş olduğu söz önemli…Sözün takipçisi olacağız…
ÇEVREMİZDEN...
Mevsime uygun olarak, az da olsa yağan yağmurdan sonra Silivri ve mahallelerinde etraf yeşerdi…
Evet … Sonbahar !
Ne olursa olsun …Sonuçta bahar!
Hafta sonu, doğduğum yer olan Danamandra Mahallemizdeydim…
Biliyorsunuz…
O meşhur “Doğal Göller” Danamandra Mahallemizde… Epeydir, bu mevsimde, göl kenarında kamp yapan geçlerin olduğunu duyuyordum… Benim kaldığım o gece de birkaç genç göl kenarında kamp yapıyormuş…
Bilenler bilir… Danamandra'nın havası her mevsimde Silivri'den farklıdır. Gece yorganla üşüdüm… Kamp yapan gençler de üşümüşler…
İmdatlarına mahalleden tanıdık birileri yetişmiş onun verdiği odunları yakmışlar ve sabaha çıkmışlar…
Gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkını tahmin edebiliyor musunuz?
NOT: Bu göller Silivri Çevre Derneği kapsam alanında.
YEREL SİYASET
Siyasi partilerin ilçe başkanlıklarında bu hafta da hareket yoktu. Çünkü, hiç biri resmen Genel Kurul sürecini başlatmamıştı benim bu yazıyı hazırlayana kadar…
Henüz resmi süreç orada da başlamadığı halde, dedi-kodu türündeki duyumlara bakınca CHP'de İlçe Başkanlığı için “birden çok” adayın olduğunu anlıyorum.
***
AKP'de sessizlik hakimdi yine. İktidar olan bir partide bu suskunluk her zaman merak konusu olur…
Oradan yola çıkarak “dedi-kodu” türünde konuşulanlara bakıyorum, sanki “fırtına öncesi” sessizlik izlenimi var gibi...
GENEL SİYASET...
Cumhurbaşkanı ve ayni zamanda AKP Genel Başkanı yine döktürdü. Bu olayda da kendisi gibi düşünmeyenlere yüklendi. Gayet tabii, Devletin sorumluluğu konusuna hiç değinmeden... Burada bile “oy” düşündü.
Böyle bir olayda bile muhalefeti suçlayarak, kendi tayfasına mesajlar verdi… Ve, devletin yapması gerekenleri ve vatandaşın yapması gerekenleri üzerine pek laf etmedi.
Ayrıca, Cumhurbaşkanı ve ayni zamanda AKP Genel Başkanı'nın “toplanma alanları” konusunda verdiği rakamlar da inandırıcı değildi…
Ve, uzmanların söylediğine göre “toplanma alanları” sayısı hususu önemliymiş ama bir o kadar da önemli olanı, toplama alanlarını nerede olduğunu bilmeleriymiş… Neyse…
Ve…
Cumhurbaşkanımız ve ayni zamanda AKP Genel Başkanı, Tank Palet Fabrikası'nın devri (satışı) veya kiralanması ile ilgili sorulan bir soruya cevap olarak CHP Genel Başkanı'na verdi veriştirdi…
Belli ki mesele karışık. Fabrika bizim, çalışanlar bizim, alıcı biz isek neden KATAR işin içine sokuluyor?
Bu sorunun cevabı biraz karışık galiba !
“KATAR bu fabrika için (50) Milyon dolar yatırıyormuş da onun için bu işlem yapılıyormuş.” deniyor.
Bu defa da vatandaşın kafasında “Devletin o kadar parası mı yok?” sorusu oluşuyor…
TAPU VE ECRİMİSİL
Hafta içinde yapmış olduğu paylaşımlardan anladığım kadarıyla “Tapu Sorunu” yine dolaşımdaydı…
AKP Bölge Milletvekili Tülay Kaynarca yine Sayalar ve Çayırdere mahallerinde bilgilendirme yapmış…
Organize eden, sanırım Muhtarlar Derneği Başkanı ve MHP'den istifa ederek AKP'ye geçen, İBB Meclis üyesi Sami Barlas…
De… Bildiğim “tapu sorunu” ise o çoktan bitmişti…
Anlaşılan… Sayın Milletvekili, gelecek seçime kadar Ankara'da canı sıkılınca ayni şeyleri tekrarlayacak…
Haberde ki, fotoğrafa bakınca işin içinde AKP İ.B.B. Meclis üyesi Sami Barlas'ın da olduğu anlaşılıyor. Bu tür reklamlara o da çok meraklı belli. Kolay gelsin,diyorum…
İSTER İNAN / İSTER İNANMA...
“… Süre (1) yıllık süre var ama haftaya buraya kurul başkanımız gelecek. 2020‘nin Mayıs-Haziran aylarında burayı bitirmek gibi bir düşüncemiz var. Süreci yöneten hem Valilikteki arkadaşlarımıza hem de yüklenici firmamıza elimizden geldiğince yardımcı olacağız. Aynı şekilde ilçe Kaymakamımı ve Silivri Belediyemiz de zaten hep onların yanında yer alıyor. Bir an önce bu güzel hizmeti tamamlayıp Silivrili hemşerilerimizin istifadesine sunmak istiyoruz.”
(Ali Yerlikaya/İstanbul Valisi)
SÖZLER GÜZEL DE
“Mahkemeler kimsenin keyfine göre işlemez, yargı milletin yargısıdır.”
(Adalet Bakanı Abdülhamit Gül)
SEVDİĞİM LAFLAR...
“Köy enstitülerini kapatanlar eğitim cinayeti işlemişlerdir. Türk halkına en büyük hıyaneti yapmışlardır. Türkiye (80) yıl sonra, bugün geri kalmış ülke olmaktan kurtulamamışsa nedeni enstitülerin kapatılmasıdır.”
(Talip Apaydın-28/9/2019/Cumhuriyet)
GÜNE UYAN...
“Hükümdar köylüden haksız yere yumurta alırsa ,adamları bütün tavukları alır.”
(Sadi)
BU SÖZÜN ZAMANIDIR...
“Nereye gitti o deprem vergileri ?Hâlâ başladığımız yerdeyiz .Ülkeyi yönetenlerin hesap vermesi lazım.Depremde ölenlerin partisi olmaz.”
(Kemal Kılıçdaroğlu /CHP Genel Başkanı)
GÜZEL SORU
“Şayet, deprem ülkesi isek, deprem ülkesinde hiç imar affı olur mu?”
KISA-KISA...
• Türkiye'de (150) bin hekim (450) bin müteahhit varmış.