Sevginar Sali

Silivri gerçekleri

Cumartesi günü Başkan Volkan Yılmaz, Silivri Belediyesi olarak afet ile mücadele çalışmaları, hazırlıkları ve planları hakkında kamuoyunu bilgilendirdi.
Kahraman Maraş depremlerinin ardından, depremzedeler için payımıza düşen üzüntüyü sarf ettikten sonra, her ne kadar umudumuzu kaybetmemeye çalışsak da vaziyetimizin parlak olmadığı hususundaki endişe her yerimizi sarmış, iliklerimize kadar işlemişti.
2019 Eylül'ünde Silivri'yi sarsan 5.8'lik (kimilerine göre 6.2'lik) depremin aslında bizi uyardığını ve iyi de bir mesafe aldığımızı söyleyebilirim. Başkan Yılmaz'ı çarşıya koşarak indirdiği rivayet edilen o sarsıntı telaşının esasen şehrimizin yönetimini teslim ettiğimiz kişiyi hiç terk etmediğini mutluluk veren bir gelişme olarak yapılan çalışmaların değerli toplu sunumunda bir kez daha gördük. Her musibetin ardından bir tomar laf edip unutmak yerine gerekli tedbirleri almayı tercih eden bir anlayışa bu şehrin sorumluluğunu teslim etmiş olmak rahatlatıcı.
Yıllara göre ilçemizde kentsel dönüşüme giren yapıların sayısı, kamu binaların yenilenmesi, Afet Koordinasyon Merkezi vasıtası ile organize edilen arama kurtarma ve eğitim, bilinç çalışmaları vs…
Toplumun geniş bir kesimi olarak kötü şeyleri ve olasılıkları biz gündemimizden çıkarma kolaycılığına doğru koşar adım ilerlerken, itiraf etmeliyim afetle mücadele hazırlığı konusunda Başkan Yılmaz'ın ısrarını yel değirmenleri ile savaşan Don Kişot'a benzetiyordum ara ara. Ancak zaman ve gelişmeler yine kendisini haklı çıkarttı. Ülkemizin farklı noktalarında orman yangınlarında, sellerde, depremlerde ekiplerimiz yardım ve kurtarma çalışmalarında tecrübe edinip, becerilerini geliştirmekle gündemimizde yer alırken aslında başımıza gelmeden afetler konusunda tedbir alma duyarlılığımızı, mücadele bilincimizi de destekledi.
***
Gelelim Pazartesi günkü meclis toplantısına. Deprem gündemi epey meşgul etti. Önemli günler ve şahsiyetlerin anılması hususundaki tekrarların sebep olduğu zaman kaybı yetmezmiş gibi ilçe meclislerimiz giderek TBMM'ni ilgilendiren konular etrafında bu kez kendini kaybetmek tehlikesi ile karşı karşıya.
İBB bir nebze de tamamen ulusal gündemi ilgilendiren konuları ayda iki kez belli süreler ile toplanan ilçe meclisinde bu denli uzun uzadıya tartışarak, yerel konulara zaman bırakmayıp sona sıkıştırmak artık kabak tadı vermeye başladı.
AK Parti Meclis Üyesi Celalettin Yazıcı'nın dile getirdiği ve Başkan Yılmaz'ın teşekkür ettiği tepkinin altına imza atarım. Bunun gruplar ve nihayetinde meclise Başkanlık eden Volkan Yılmaz nazarında da yaptırım bakımından bir karşılık bulması umuduyla.
Deprem konusu tartışılırken muhalefet yine asıl muhatabı yerel iktidar yerine genele yöneltti eleştirilerini ve tartışmalar CHP-AK Parti ekseninde bu çerçevede kısır döngüde ilerleyip gitti.
CHP, genel iktidarı pek tabi eleştirebilir bunun için kaçtır parti merkezinde yapılan toplantı platformu yerinde bir seçim olur. Ancak Silivri Belediye Meclisini bu tartışmalara kurban etmek bildiğiniz haksızlık.
Muhalefetin yerel iktidara yönelik deprem ile ilgili bir eleştirisi yok, olamaz da. Olabilmesi için bir dönem önce teslim ettikleri 10 yıllık yönetimlerinde bu hususta her hangi bir çalışmaya imza atmış olmaları gerekirdi. Olmadığı gibi 4 senelik yerel yönetimin pek çok alandaki gibi bu hususta da karnesi pek iyi.
CHP'nin ileri görüşlülüğü hususunda en büyük hatalarından biri de, Hüseyin Turan döneminde, Boğluca Deresi çevresinde İBB'nin başlattığı kamulaştırmaya yönelik sergiledikleri defansif tutum. Mahkemeler, itirazlar, imza kampanyaları ve basın açıklamaları olmasa ite kaka tamamlanan süreçte çok daha fazla mesafe alınırdı. Hatırlarsanız İBB'nin teklif ettiğinden daha düşük fiyata mahkeme süreçlerinden sonra bölgedeki mülk sahipleri kamulaştırmaya rıza göstermek zorunda kaldı. Bir de bugünü düşünün İBB yıkım kararı tebliği ediyor, kamulaştırmanın k'si geçmiyor. “Yık kardeşim binan depreme dayanıksız” deyip geçiyor, yenisini nasıl yapar vatandaşın derdi. İBB kamulaştırma yaparak taşınmazların parasını oldukça da yüksek bir fiyattan ödemekle kalmadı, en riskli yerler hem yapılaşmadan kurtarıldı hem de şehrin nefes alması sağlandı.
AK Partili İBB dönemini savunmak bana kalmadı anacak dere ıslahı konusunda da önemli çalışmalar yapıldığının hakkını teslim etmek gerek. Onun için Tuzla Deresi ile ilgili talepleri “Siz ne yaptınız?” diyerek CHP'nin geri püskürtmeye pek hakkı yok. Kaldı ki onlar yapmadıysa siz yapın diye göreve getirildiniz.
CHP'nin hemen hemen her konuda olduğu gibi deprem çalışmaları hususunda da yerel yönetim yerine geneli konu etmesi Silivri Belediyesinin Volkan Yılmaz yönetimindeki başarısını kanıtlamakla birlikte stratejik olarak esasen iktidara yürüyebilecekleri yollarının olmadığının ispatı gibi.
Volkan Yılmaz tecrübeli bir belediyeci değil. Ancak toplum yararı ve doğrularını tesis etme hususunda başarılı yönetici. Silivri'nin sorunlarıyla dertlenen, çözümler üzerine kafa yoran, en önemlisi de bunları hayata geçirmek için büyük bir ciddiyet ve istikrarla çalışan bir lider.
Belediye Başkanımızın üslup, yaklaşım, sert davranış, yer yer agresif olduğuna, kendi bildiğini okuyan tavrına yönelik, eleştirileri tartışabiliriz. Ama şunu da hesaba katın bizim için asıl faydalı olan istediklerimiz değil, bizi daha güçlü ve iyi yapacaklara yönelik ihtiyacımız.

 

YORUM YAP