
Silivri Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Şube Başkanı Süheyl Kırkıcı, Suriye'nin Lazkiye ve Tartus bölgelerinde Alevilere yönelik gerçekleştirilen mezhepsel soykırıma ilişkin açıklamada bulundu.
Silivri Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Şube Başkanı Süheyl Kırkıcı, Suriye'nin Lazkiye ve Tartus bölgelerinde Alevilere yönelik gerçekleştirilen mezhepsel soykırıma sert tepki gösterdi.
Heyet Tahrir-i Şam (HTŞ) adlı terör örgütünün, 4 Mart 2025 itibarıyla Alevi halkına yönelik sistematik katliamlara başladığını belirten Kırkıcı, “Çocuk, kadın, yaşlı demeden yapılan bu vahşet karşısında uluslararası toplum sessiz kalarak suça ortak oluyor” dedi.
Türkiye'nin bu saldırılar karşısında net bir tavır alması gerektiğini vurgulayan Kırkıcı, cihatçı gruplarla tüm ilişkilerin kesilmesini, radikal yapıların faaliyetlerinin durdurulmasını ve Lazkiye-Tartus'taki katliamların uluslararası kuruluşlar tarafından soruşturulmasını talep etti.
“Bugün bu zulme göz yumanlar, yarın daha büyük felaketlerin önünü açacaktır” diyen Kırkıcı, Silivri Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı olarak bu insanlık suçunun takipçisi olacaklarını belirtti.
KIRKICI: SURİYE'DEKİ MEZHEPSEL SOYKIRIMA SESSİZ KALINAMAZ
Silivri Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Şube Başkanı Fevzi Kırkıcı, Suriye'de Alevilere yönelik gerçekleştirilen sistematik katliama tepki göstererek ulusal ve uluslararası kamuoyuna çağrıda bulundu. Kırkıcı, Suriye'nin Lazkiye ve Tartus bölgelerinde, Heyet Tahrir-i Şam (HTŞ) adlı terör örgütü tarafından gerçekleştirilen katliamların insanlık suçu olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin ve uluslararası toplumun bu vahşete karşı acilen harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
“TÜRKİYE VE TÜM BÖLGE HALKLARI İÇİN BÜYÜK BİR TEHDİTTİR”
Suriye'de 15 Mart 2011'den bu yana devam eden iç savaşın, sadece bölgeyi değil tüm dünyayı etkilediğini ifade eden Kırkıcı, “Tarih boyunca savaşların bedelini masumlar ödedi. Bugün de aynı acıyı yaşıyoruz. Kerbela'da yaşanan vahşetin bir benzeri, bugün Suriye topraklarında tekrar ediliyor. Kendilerini İslam'ın temsilcisi olarak gören ve ‘Allah için cihat' ettiğini iddia eden gruplar, Alevilere yönelik soykırım gerçekleştiriyor. Çocuk, kadın, yaşlı demeden insanları katlediyor, cesetlere işkence yapıyorlar. Bu zihniyetin bölgede varlık göstermesi, sadece Suriye için değil, Türkiye ve tüm bölge halkları için büyük bir tehdittir” dedi.
“ULUSLARARASI TOPLUM SUÇA ORTAK OLUYOR”
HTŞ'nin 8 Aralık 2024'te Suriye'de iktidarı ele geçirdiğini ve 4 Mart 2025 itibarıyla Alevi nüfusa yönelik sistematik katliamlara başladığını belirten Kırkıcı, binlerce insanın öldürüldüğünü, işkence gördüğünü ve sürgün edildiğini kaydetti. Kırkıcı, “Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), ABD ve Rusya gibi uluslararası aktörler, bu katliamları görmezden gelerek ya da dolaylı destek sunarak suça ortak oluyor. Oysa insanlık, geçmişte işlenen soykırımlardan ders çıkarmalıdır. ‘Bir daha asla' sözü, yalnızca tarih kitaplarında kalmamalıdır” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE'NİN ÇIKARLARI DA TEHDİT ALTINDA”
Suriye'de süren çatışmaların Türkiye'ye olan etkilerine de değinen Kırkıcı, yanlış dış politikanın ülkeyi ekonomik ve siyasi çıkmazlara sürüklediğini söyledi. “Mülteci krizi ülkenin kaynaklarını zorlarken, toplumsal huzursuzluğu artırıyor. Suriye'deki kaos, Türkiye'nin ticaret yollarını ve ihracatını olumsuz etkiliyor. Cihatçı grupların palazlanması, turizm sektörüne ve yatırım güvenliğine darbe vuruyor” dedi.
Türkiye'nin geçmişte Ankara Garı, Reina, Suruç, Diyarbakır ve İstiklal Caddesi saldırılarında IŞİD'in yarattığı yıkımı yaşadığını hatırlatan Kırkıcı, “Bugün Lazkiye ve Tartus'ta kadınları, çocukları acımasızca katleden bu zihniyetin, yarın Türkiye'de de benzer saldırılar düzenlemeyeceğini kim garanti edebilir?” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE CİHATÇI GRUPLARLA TÜM İLİŞKİLERİNİ KESMELİDİR”
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Silivri Şubesi olarak, Türkiye'nin acilen mezhepsel soykırıma karşı tutum alması gerektiğini belirten Kırkıcı, şu çağrılarda bulundu:
1. Cihatçı örgütlerle tüm ilişkiler kesilmeli, desteklenen grupların sicili kamuoyuna açıklanmalıdır.
2. Türkiye içindeki radikal yapıların faaliyetleri durdurulmalı, cihatçı hücreler derhal etkisiz hale getirilmelidir.
3. Mezhepsel nefreti körükleyen medya organları ve cemaat yapılanmaları denetlenmelidir.
4. Uluslararası insan hakları örgütleri ve BM ile iş birliği yapılarak Lazkiye ve Tartus'taki katliamların durdurulması sağlanmalıdır.
“EMPERYALİST GÜÇLERİN VE TAŞERONLARIN OYUNLARINA GEÇİT VERMEYECEĞİZ”
Kırkıcı, emperyalist güçlerin bölgedeki sömürü düzenine ve mezhepsel çatışmaları körükleyen politikalarına da dikkat çekerek, “Filistin'de 50 binden fazla insanı katleden, Suriye topraklarında başkent Şam'a kadar ilerleyen Siyonist terör örgütlerine karşı sessiz kalanların, savunmasız çocukları, kadınları ve yaşlıları hedef alması nasıl bir ahlaksızlıktır? Bunun cevabını insan olan herkesin vicdanına bırakıyoruz. Ancak bütün bu kötülüklerin arkasında ABD ve AB emperyalizminin, onların işbirlikçi taşeronlarının olduğunu biliyor ve unutmuyoruz” dedi.
“BU KATLİAMIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Silivri Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı olarak, Suriye'de Alevilere, Hristiyanlara, Dürzilere, Türkmenlere ve diğer farklı inanç gruplarına yönelik işlenen soykırımı ve insanlık suçlarını nefretle kınıyoruz diyen Kırkıcı, “Bizler, 72 milleti aynı nazarda gören, insan onurunu ve yaşam hakkını savunan bir inancın temsilcileri olarak, bu katliamın takipçisi olacağız. Ülkemize de sıçramasına asla izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Silivri Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, tüm demokrasi ve barış güçlerini, Suriye'deki mezhepsel soykırımı durdurmak ve bölgede kalıcı barışın sağlanması için seslerini yükseltmeye çağırıyor.
Sevginar SALİ