Bu bir tanıtımdır
Kurumsal kariyerini bırakıp mutfak tutkusunu işe dönüştüren Çekin, doğal ve katkısız ürünlerle fark yaratıyor. Girişimcilik yolculuğunu bizimle paylaşan Ceren Hanım, “Sevdiğiniz işi yapınca yorulmazsınız” diyerek kadınlara ilham oldu.
Silivri Kadın Girişimciler Derneği Basın ve Yayın Komisyonu, Dernek Başkanı Öznur Kırkıcı ile birlikte, dernek üyesi ve Silivri'nin başarılı kadın girişimcilerinden Ceren Çekin'i iş yerinde ziyaret etti. Kurumsal kariyerini geride bırakıp hayalinin peşinden giden Çekin'in kurduğu Silivri Meze Evi, doğal ve katkısız ürünleriyle fark yaratıyor. Girişimcilik serüvenini, işine olan tutkusunu ve üretime gönül veren kadınlara verdiği desteği anlatan Ceren Çekin, samimi açıklamalarıyla ilham verdi.
-Kendinizi bize kısaca tanıtır mısınız?
Ceren Çekin - İstanbul doğumluyum. Dış ticaret mezunuyum ve uzun yıllar dış ticaret sektöründe çalıştım. Son olarak 18 yıl boyunca bir kurumsal firmada görev yaptım. Ancak içimde büyüyen mutfak sevgisi beni bu işten istifa etmeye ve kendi yolumu çizmeye yönlendirdi. Böylece Silivri Meze Evi'ni açtım. Şimdi hem üretim yapıyor hem satış gerçekleştiriyorum. Bu karar hayatımın en cesur ama en doğru adımı oldu.
-Meze Evi fikri nasıl ortaya çıktı?
Ceren Çekin - Mutfağa, özellikle de mezeye çocukluğumdan bu yana büyük ilgim vardı. Mezelerimi tadan herkes çok beğenirdi. 2020 yılında evden üretim yapmaya başladım. Yoğun talep karşısında önce küçük bir dükkân açtım, ardından daha büyük bir işletmeye geçerek üretim kapasitemi ve ürün çeşitliliğini artırdım.
- Silivri Meze Evi'ni benzerlerinden ayıran özellikler nelerdir?
Ceren Çekin - En büyük farkımız, ürünlerimizi tamamen doğal ve katkısız olarak üretmemiz. Hazır ya da toptan hiçbir ürün kullanmıyoruz. Alışverişimizi pazardan ve çarşıdan yapıyoruz. Örneğin salçamı Antep'ten, biberimi Urfa'dan, yaprağımı Tokat'tan temin ediyorum. Evde nasıl pişiriyorsak, burada da öyle üretim yapıyoruz.
- Meze dışında başka neler üretiyorsunuz?
Ceren Çekin - Sıcak ev yemekleri, börek, baklava, kurabiye, içli köfte, mantı gibi geniş bir ürün yelpazemiz var. Dondurulmuş ürün reyonumuzdan da alışveriş yapılabiliyor. Reçel, turşu, kahvaltılık soslar gibi kendi üretimimiz olan ürünler de mevcut. Vegan, glutensiz ve organik talepleri de karşılayacak şekilde ürün çeşitliliği sağlıyoruz.
- Kurumsal hayatı bırakmak zor olmadı mı? Hiç pişman oldunuz mu?
Ceren Çekin - Hayır, asla pişman olmadım. Kendi işiniz olunca sorumluluk daha fazla ama aynı zamanda daha tatmin edici. Günde 15-16 saat çalışıyorum ama işimi çok severek yaptığım için hiç yorulmuyorum. Eşim ve oğlumun desteği benim için çok değerliydi. Sevdiğiniz işi yaptığınızda yorgunluk değil, mutluluk hissediyorsunuz.
- Evde üretim yapan kadınlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Ceren Çekin - Öncelikle kararlı ve istikrarlı olmak gerekiyor. Ben bu işe evden üretim yaparak başladım. Aynı zamanda tam zamanlı çalışıyordum ama her siparişi titizlikle hazırlayıp teslim ettim. Bu işi yan gelir olarak değil, bir meslek olarak benimsedim. Planlı, disiplinli ve sabırlı olunduğunda başarı kendiliğinden geliyor.
- İleride kadınlara yönelik projeleriniz var mı?
Ceren Çekin - Kadınlara destek olmayı çok istiyorum. Dükkanımda ürünlerini satmak isteyen kadınlara özel reyon açma fikrim var. Tarhana, erişte, salça gibi doğal ürünlerini burada sunabilirler. Aynı zamanda deneyim paylaşımı amacıyla workshoplar düzenlemeyi de hedefliyorum.
- Kadın Girişimciler Derneği size neler kazandırdı?
Ceren Çekin - Bir yıldır dernek üyesiyim ve burada olmaktan çok memnunum. Her toplantıda benim gibi girişimci kadınlarla bir araya gelmek bana güç veriyor. Dayanışma ve destek ruhu çok kıymetli. Bu birliktelik bana yalnız olmadığımı hissettiriyor. Dernek Başkanımız Öznur Hanım başta olmak üzere tüm destek verenlere çok teşekkür ederim.
SON SÖZ
Silivri Meze Evi'nin kurucusu Ceren Çekin, kararlılığı, özverisi ve doğallığı merkeze alan üretim anlayışıyla yalnızca lezzet değil, ilham da sunuyor. Kadınların üretim yolculuğunda birbirine destek vermesi gerektiğini vurgulayan Çekin, “Dilerim bir kişiye bile cesaret verebilirsem ne mutlu bana” diyerek söyleşiyi noktalıyor.
