7 yıllık çalışma ve hizmetin ardından Silivri’nin geldiği ve geleceğe yol aldığı noktayı özetleyen Başkan Işıklar, "İlk yılarda çok zorlandım anlatırken, kanalize etme noktasında ekibime resmen eğitim verdim. Silivri’nin öncelikleri biliniyor. Buranın üniversite, tarım, kıyı turizmi önceliği olduğunu; sanayisinin korunması gerektiğini Silivri’de bilmeyen kalmadı. En önemli hususlardan birisi de din ve kültür turizmi algısı oluşturmuş olmamız. Silivri, 2016 yılında din ve kültür turizmi açısında çok ciddi atılımlara sahne olacak. Bunları hep birlikte göreceğiz. Silivri bu dönem içerisinde saydığım bu sektörlerde çok önemli gelişmeler yaratacak. Silivri’nin geleceğinde önemli kapılar açacak; sektör, istihdam, iyi kentleşme açısından. Hemşeri bilinci yükselecek, dayanışma ve hoşgörünün huzurunu alan aynı zamanda bunları bir kent kalkınmasına dönüştüren bir anlayış oluştuğunu göreceksiniz. Mahalle Evleri, Engelli ve Yaşlı Koordinasyon Merkezi, Kariyer İstihdam Ofisi ile sanatla, kültürle, sporla iç içe sektörel gelişmeleri sağlamak konusundaki çabalarımızla Silivri’de bir gelecek vizyonu oluşturmaya çalışıyoruz. Bu girişimlerimize dönük dinamiklerin geliştiğini görmek beni daha çok heyecanlandırıyor” şeklinde değerlendirmede bulundu. Başkan Işıklar ile Silivri gündemi üzerine söyleşimiz şöyle:
"SİLİVRİ’NİN ÜNİVERSİTE KURULMASI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR LOKASYON OLDUĞUNA İNANIYORUZ”
Sevginar UYGUN: Başkanlığınızda Silivri’nin geride bıraktığı 7 yılı özetleyecek olursak nasıl bir yola girdik ve bundan sonrası için bizi neler bekliyor?
Özcan IŞIKLAR: Şehir üniversiteleri merkezdeki ulaşım kolaylığı doyumuna ulaşmadan buralara akmayacak. Öğrencilerin kampüslere yerleşmesi sosyal yaşam alanı ve çevre düzenlemesi ile mümkün olacak. Tüm bunlar çok kısa bir süre içinde gerçekleşecek. Gelmeyin desek de gelecekler. İstanbul’da yer mi var? Biz Silivri’nin gündemine üniversiteyi taşımakla kalmadık bir algı oluşturduk. Hemşerilerimiz bunu ister hale geldi; zaten bir işi yapmak için önce kamuoyunun kabulü gerekir. Şehir kimliğini oluşturmak bir projedir. Siyaseti delege seçimi, milletvekili, ön seçim, tüzük olarak anlıyoruz ama değil; şehrin siyaseti var. Toplumu yöneten aslında siyaset. Toplum atomize bir yapıdan çok, örgütlü, birbiriyle dayanışma içerisinde olmalı. Her kurum kendi çıkarları doğrultusunda baskı grubu oluşturarak mesleki yapılarını savunduğunda aradaki dengeyi üst şemsiye olan yerel yönetimler kuracaktır.
"ŞEHRİN DİNAMİKLERİNİ BİLEREK YÖNETİYORUZ”
Kıyı balıkçılığı konusunda yaptığımız çalıştayın sonuçlarını, balıkçılıkta nasıl ilerlediğimizi Silivri gördü. Şimdi tarım sektörünün gelişimine tanık olacaklar. Şehir envanterini oluşturup dinamiklerini uyumlu bir biçimde gelişmeye doğru götürecek bir projedir siyaset aslında. Silivri’mizin siyasetini ilçemizin varlıklarını ve değerlerini doğru tespit edip, doğru paydaşlarla, doğru tercih ve dünyada kabul görmüş yöntemlerle geliştirebiliriz.
"SANAYİMİZİN SORUNLARININ GİDERİLMESİNDE SİAD’IN PAYI BÜYÜK”
Geçtiğimiz gün Büyükşehir’e gittik; yeni 100.000’lik planın revizyonu konusunda çalışmalar var. Sanayi alanlarının düzenlenmesi ile ilgili müjdeyi toplantıda verdim. İmarı, planı, ruhsatı yok, büyük sıkıntı içerisinde, her an ceza alabilecek durumdan çıkarıp koskoca fabrika bir teminata güvence olarak bile gösterilemiyor. Sanayicinin üretim zorluğu var. İstihdam oluştururken nitelikli iş gücü alamıyor ona bağlı olarak fiziki şartlarını oluşturamıyor. Sanayimizin bu sorunlarını çözme noktasında Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (SİAD) çok büyük önemi var. Dağınık olsalar, örgütlü bir yapıya sahip olunmasa emin olun, bu sonuçları alamazdık.
"KATILIMCI BİR BELEDİYECİLİK ANLAYIŞINA SAHİBİZ”
Silivri bu anlamda çok şanslı durumda ama mütevazı davranıp kendimize haksızlık etmeyeceğim; Silivri’deki sivil toplum örgütlerini, mesleki kuruluşları destekleyen, onlarla ortaklaşa ve uyumlu çalışma için üslup geliştiren bir yönetim anlayışımız var. 7 yıldır bunu bilinçli ve samimi bir şekilde yapıyoruz, bunu halk da görüyor. Değişim; halka bunları hissettirmeden yapabilme becerisidir. Oluşturduğunuz şehir siyasetini halka zorla dayatmadan; onların öngörüsü ve muvafakatını da alarak beraber şehri değiştirme projesi belediyecilik anlayışıdır.
"KRİZDEN ANCAK İNOVATİF ÜRETİMLE ÇIKABİLİRİZ”
Amerika’nın krize girmesine sebep olan; sadece gayrimenkule, inşaata, emlağa, ranta dayalı gelişme ekonomiyi mahveder. Cumhurbaşkanının bizzat dile getirerek kabul ettiği Türkiye’ye dalga dalga yayılan bu krizin tek sebebi üretimden kaynaklanmayan gelirdir. Türkiye’nin varlıklarını satarak ya da rantlarını değerlendirerek geçici bir rahatlık elde edebilirsiniz ama deniz bitti, kıyıya vurmak üzere. Krizi daha sıkı bir şekilde yaşıyoruz. Bu ortamdan çıkmamız lazım. Nasıl mı çıkacağız? Üreterek, eğiterek, inovasyon yaparak; yani gelir getiren üstünlükleri kalıcı hale dönüştürecek siyasetimizi yapmamız lazım. Türkiye siyasetini yakinen takip ediyorum. Silivri’nin bütünden etkilenmemesi mümkün değil. Bu etkileşimleri göz önüne alarak fiziki şartlarımızın avantajını yerel yönetim fırsatına dönüştürme konusunda çok mesafe aldığımızı düşünüyorum.
"100.000’LİK PLANIN REVİZYONU TAMAMLANDIĞINDA SANAYİCİMİZ HUZURA KAVUŞACAK”
Daha nitelikli, üretken ve inovatif, çevreyle dost ve barışık bir sanayi tercihini yapmakta. Islah Organize Sanayi projesini gündeme getirip üç tanesinin kuruluş çalışmasına başladık. 100.000’lik planda revizyon çalışmaları tamamlandıktan sonra artık sanayicimizde huzura kavuşacak; bu daha çok istihdam ve üretim demektir. Sanayideki ara eleman ihtiyacını karşılamak, tarım sektöründe çalışacak insanlar yetiştirmek için kaliteli göç almamız gerekiyor. Acilen Tarım ve Yaşam Bilimleri Üniversitesi kurulmasının da önünü açmış olduk.
"YAŞANABİLİR ŞEHİR İNŞA PROJEMİZİ HALKIMIZIN ANLADIĞINI GÖRÜYORUM”
Babacan’ın ve Maliye Bakanının da ifade ettiği gibi, "Demokrasinin olmadığı yerlerde ekonominin rasyonel gelişmesi mümkün olmaz.” Bu durum büyük bir kırılganlık, güvensizlik ve disiplin sağlama konusunda zorluk yaratıyor.
Mehmet Şimşek’in söylediği gibi, "Yönetim boşluğu ve zafiyetinin oluştuğu kriz ortamlarında mali disiplin sağlanmaz.” Geleceğimizi ipotek altına sokan sıkıntılı sonuçlar doğuracağını çok net bir şekilde söyledi ki ben de aynı şekilde düşünüyorum. Bunlardan etkilenmemenin yolu; üretim, üretim, üretim! Ama nasıl üretim? Akılla, bilgiyle, teknolojiyle ve dünyanın bütün pazarlarına ulaşabilecek Allah vergisi zenginliklerimizi ilçemizde geliştirerek yapabiliriz.
Belediyeciliği yol yapmak gibi düşünmemek lazım; belediyeciliği hayatın tam merkezine koyan bir anlayışı 7’inci senemizde çok daha net halkımızın anladığını görüyorum. Aday olurken söylediklerim belki çok net anlaşılmamıştır. Dünya görüşünüz, ekonomik tercihleriniz, siyaset olarak ideolojik yaklaşımlarınız vardır ama bunları kafanızda bir yerde tutarsınız; kişisel karar verirseniz yanılma payınız yüksek olur. Bunları deneyerek ve karşılıklarını görerek ilçemde böyle bir vizyon oluşturma noktasındaki gerçekleştirme düşüncelerimle aday olmuştum. Şimdi sonuçlarını görmek beni mutlu ediyor ama bunlar başlangıç, kuluçka dönemi. En zor safhayı geçtik şimdi çok daha hızlı yol alacağımıza inanıyorum. Silivri’nin tercihlerinin ekonomik ve siyasi koşullarla yeşereceğinden hiç şüphem yok. Türkiye’nin şartları ne kadar düzelirse Silivri’nin şartları da o kadar iyileşecektir. Bu tercihler önemli ölçüde rayına oturdu şimdi üzerine gideceğiz.
"BELEDİYEYİ PARTİLEŞTİRMEDİM”
Sevginar UYGUN: CHP tabanı delege seçiminde nasıl bir mesaj verdi?
Özcan IŞIKLAR: Bir Belediye Başkanı olarak kendimin de üyesi olduğum partimin başarılı ve güçlü olmasını isterim. Yerel yönetimlerin şöyle bir yanı var; seçilene kadar siyasisiniz seçildikten sonra kentli. Belediye Başkanının oy veren/vermeyen ayrımı yapmak gibi bir hakkı olamaz. Belediyeyi partileştirmemek lazım. AK Parti hükümetinin devleti partileştirdiğini düşünüyorum. Çok belli. Belediyeyi partileştirmek istemediğimi ve yapmadığımı herkes görüyor. Tam tersi CHP’li olup da mağdur olduğunu söyleyenler var.
"BAŞARILI BİR ÖN SEÇİM GEÇİRDİK”
Belediye, parti değil herkesin hizmet alanıdır ama tabi ki ben CHP’liyim; partimin görüş ve tercihleri doğrultusunda aday oluyorum. Hiçbir işçiye, "Ailenden 4 tane üye getir”, "Toplantıya katıl” gibi mecbur bırakan mesajlar göndermiyorum. İki defa seçime girdim, devlet memurlarını alıp seçim meydanlarında çalışma yapmadım! Bu görüşlerim doğrultusunda delege seçimlerinde görev yapmaya çalıştım. Partimiz kendi dinamikleriyle tercih ve değerlendirmelerini yapıyor. Hiçbir delege üyeye zorlama ya da dayatma yapılmadığı gibi liste de önermedim. Demokratik bir şekilde büyük bir hoşgörüyle sandık başında tartışmasız bir seçim gerçekleştirildi. Bu çok büyük bir olgunluk gerektirir, CHP o olgunluğu gösterdi. Başarılı bir ön seçim geçirdik. Çıkan sonuca herkesin saygı göstermesi gerekir çünkü bizim böyle bir demokratik kültürümüz var; diğer partilere benzemeyiz. Kendi içimizde tartışırız hatta acımasız bir şekilde eleştiriler yaparız bunun sıkıntısı da yaşarız ama faydasını daha çok görürüz. Herkesin düşüncesini şiddetli söylemlere varmadığı sürece dinlemek zorundasınız. Sanıyorum seçimlerden sonra burada İlçe Kongremizi tamamlamış olacağız. 35 mahallenin delege seçimlerini bitiren İstanbul’da, sanıyorum, birkaç ilçeden bir tanesiyiz. Alanımızın büyük olması ve hava koşulları düşünülere bu süreci İlçe Başkanımızın kararıyla yaz atmosferinde tamamladık. CHP İlçe Başkanımız Suna Göçengil’e, yönetim kurulu üyelerine, delegelere, üyelerimize bu olgunluğu gösterdikleri için de ayrıca teşekkür ediyorum.
"SİYASET MODELLERİNİ HAYATAGEÇİRMEDE İŞBİRLİĞİ YAPIYORUZ”
Sevginar UYGUN: Genel Başkan ve İl Başkanıyla sık sık görüşüyorsunuz. Bu görüşmelerin gündeminde ne var?
Özcan IŞIKLAR: Aslında olması gereken bu. 3. Bölge Belediye Başkanları olarak ayda bir kez bir araya geliyoruz. 13 ilçe var, 6’sı CHP’li. İstanbul’da 14 belediye var. Yine bu 14 belediye ile de ayda bir sefer toplanıyoruz. İl Başkanının başkanlığında buluşuyor değerlendirmeler yapıyoruz. 14 belediyenin yapacağı uygulamalar var. Mesleki kuruluşlar ve esnaf odalarıyla beraber çalışmak üzere organize oluyoruz. Bir partinin doğal olarak yerel yönetim siyaset modeli vardır; bunu uygulamaya geçirmek konusunda işbirliğini sağlamak, uyumu artırmak, dayanışmayı güçlendirme hedeflerimizle bağdaşan fikir alışverişlerinde bulunuyoruz.
"CHP’Lİ BELEDİYELERÇOK DAHA BAŞARILI”
Kadıköy’e de gitseniz, Silivri’ye de gelseniz, "Burayı CHP’li bir belediye yönetiyor” demeniz lazım. İnsana hizmetin, kalitenin artırılmasındaki konusundaki siyasi tercihlerin farklılıklarını göstermemiz lazım ki ben CHP’li belediyelerin çok daha başarılı olduğunu söyleyebilirim. Yaşam alanları Bakırköy, Florya, Silivri, Büyükçekmece, Kadıköy, Beşiktaş, Şişli’nin CHP’li belediye olması tesadüf değil. İnsanların oralarda kendilerini daha özgür, rahat, insanca ve huzur içinde hissetmesinin sebebi bizim dünya görüşüz ve belediyeciliğe bakış açımızdaki siyasetimizden ortaya çıkıyor.
"TÜRKİYE’Yİ SEVR’E GERİ DÖNDÜRMEHAYALLERİ KURANLAR VAR!”
Sevginar UYGUN: Türkiye bir kez daha sandık başına gidecek. Erken Genel Seçim süreci hakkında ne düşünüyorsunuz?
Özcan IŞIKLAR: Türkiye bir iç savaşa götürülmek isteniyor. Hizbullah’ı, PKK’sı, ASALA’sı ve Türkiye üzerinde kirli hesap yapanların isteği Türkiye’yi bölmek, Sevr koşullarına geri döndürmek. Hatta "1923 yılında Lozan Antlaşması imzalandı. Antlaşmanın ömrü 2023’te, 100’üncü yılında bitiyor. Türkiye Sevr’e geri dönecek!” şeklinde bir söylem var. Bu hayali kuranlar var. Türkiye’yi yangın yerine döndüren bu anlayış yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin çektiği husumetin göstergesidir.
"7 HAZİRAN’DAN SONRA KAN GÖVDEYİ GÖTÜRDÜ”
Türkiye’nin bunca dış baskılara dayanıyor olmasının altında yatan şey milli birlik ve beraberlik anlayışının çok güçlü olmasıdır. Atatürk çok şeyler kazandırmış bu memlekete. Üç beş eşkıyayla kolay kolay dağılmayacağı ve o karanlık günlere dönmeyeceğimizin göstergesi. 7 Haziran’dan sonra düğmeye basılmış gibi birdenbire kan gövdeyi nasıl götürebilir? Bir kişinin iktidar hırsından, rejimi oldubittiye getirmek istemesinden yaşanıyor. Türkiye’de resmen sivil bir darbe oluyor. Devleti ele geçirmeye çalışan bu zihniyet, maalesef, bir tehdit unsuru haline gelmiştir. "Eğer 400 milletvekilini alacak ve Anayasa’yı değiştirecek bir sayıyı bir parti almış olsaydı, bugün bunlar olmazdı” açıklaması suçüstü olmak demektir.
"KOALİSYON ÜLKEMİZ İÇİN BİR ŞANSTI”
Türkiye koalisyonu kurmamakla büyük bir tarihi fırsatı kaçırdı; bunu Bülent Arınç söylüyor. Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi koalisyon hükümeti bir şanstı. Hatta ben Milliyetçi Hareket Partisi’nin de katılmasını, HDP’nin de dışarıdan destek vermesini isterdim. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesin "Benim Devletim” diyeceği bir yapı oluşturmanın kime ne zararı var? Herkesin gözünü açıp Türkiye üzerinde oynanan bu oyunu görmesi,1 Kasım’da sandık başına giderek bu cendereden çıkması lazım. Başta Silivri’miz olmak üzere Türkiye’nin her yerinde bu canlanışın emarelerini görüyorum.
"OY ATMAK KADAR O OYU SANDIKTAN
GÜVENİLİR ÇIKARMAK DA ÖNEMLİ”
Sandığa oyu atmak kadar çıkarması da önemli. Seçim güvenliğini konuşmak bile bir ülkenin ayıbıdır. Bunu sağlamak devletin görevidir ama tam tersi devlet bugün taraf haline getirilmiştir. Parti devleti haline getirirseniz sadece o partinin sandıktan çıkması gibi bir çaba göstererek durumdan vazife çıkaranları da görmek mümkün oluyor. Dilerim seçim güvenliği sağlanır.
"ELİ KANLI TERÖR ÖRGÜTÜ İLE HDP AYNI KEFEYE KOYULMAMALI”
PKK terör örgütü ile HDP’yi birbirine karıştırmamak lazım. HDP’yi PKK’nın üstüne ittirmek isteyenler bana göre daha büyük bir yanlış yapıyorlar. Bu memleketin Kürt’ü de, Türk’ü de, Laz’ı da yıllarca beraber yürümüştür; bundan sonra da bu yürüyüşü kimse engelleyemez.
"İLÇEMİZİN ALAN BÜYÜKLÜĞÜNÜN UZATTIĞI PLAN SÜRECİ AVANTAJA DÖNÜŞTÜ”
Sevginar UYGUN: Büyükşehirle ilgili Silivri Belediyesi’nin önümüzdeki süreçte çalışma anlayışında bir farklılık mı var?
Özcan IŞIKLAR: 30 tane Esenyurt, 70 tane Bahçeşehir, yaklaşık 30 tane Beylikdüzü, 3 tane Büyükçekmece,10 tane Avcılar büyüklüğünde bir ilçeyiz. Plan sürecimizin uzaması bu nedenledir. Merkezin planlanıp sonra tedricen Silivri’nin düşünülmesinin bizim için daha avantajlı olduğunu şimdi görüyoruz. Kentsel Dönüşüm biraz bizi kesti. Otobanlaşmış, betonlaşmış bir İstanbul oluştu.
"YÖNETİMİMİZ SİLİVRİ İÇİN BİR ŞANS”
İyi ki bizim planlarımız daha geçe kaldı. Bu toprakların kıymeti daha iyi anlaşıldı. Silivri yağmalanmadı, buna müsaade etmedik. Büyük bir iç huzuruyla söylüyorum; bizim yönetim anlayışımızın Silivri’de olması ilçemiz için bir şans oldu. Bu gelecek vizyonunun oluşmasına katkı sağlayan ekip arkadaşlarıma ve halkımıza çok teşekkür ediyorum. Büyükşehir ile uyum içinde çalışıyor olmamız bu anlayıştan ötürüdür.
"İKTİDARDA YAPTIRAMADIĞINIZIMUHALEFETTEYKEN YAPTIRABİLİRSİNİZ”
Sevginar UYGUN: Muhalefetin Silivri Belediye Meclisindeki Grup Sözcüsü Rıfat Kutlu, AK Parti İlçe Başkanı oldu. Bu süreçle ilgili düşünceleriniz nedir?
Özcan IŞIKLAR: Ben Silivri’de iktidar Türkiye’de muhalefetim. CHP’nin, Türkiye’de 1960’dan bu yana 3 sene iktidar 52 sene muhalefet yaşamış bir partinin üyesiyim. Muhalefetin ne demek olduğunu biliyoruz. İktidarda yaptıramadığınızı muhalefette yaptırabilirsiniz. Memlekete hizmet edilmez anlamını taşımaz tam tersine tamamlayıcıdır. Yönetim anlayışından mağdur olanların hakkını hukukunu koruyan, denge oluşturan bir anlayıştır muhalefet. Muhalefetin görevi bence çok daha önem taşıyor.
"BU ŞANSLARINI SİLİVRİ İÇİN DEĞERLENDİREREK ÖNEMLİBİR AVANTAJ ELDE EDEBİLİRLER”
Büyükşehirde iktidar, Silivri’de muhalefet; bu daha büyük bir şans. Büyükşehir’in Silivri’de ne yapması gerekiyorsa bir an evvel yaptırarak, "Muhalefette olmamıza rağmen bu kadar hizmeti Silivri’ye kazandırdık” demenin gururunu muhtemel olarak başarısını yaşayabilirler. Siyasetin var oluş sebebi hizmet üretmek, çözüm bulmaktır.
AKSU, DİLEKÇEYLEKATILAMAYACAĞINI BİLDİRDİ”
Sevginar UYGUN: Bir süredir malum olayların ardından meclis oturumlarına katılamayan bir süre mazeretli sonrasında yok sayıldı. Son mecliste yine mazeretli sayıldı. Mazeret mi bildirdi?
Özcan IŞIKLAR: Evet. Katılamayacağını belirterek mazeretini bildirdiği dilekçesini kabul ettik.
"KENTTE YAŞAM BİRBİRİNE HOŞGÖRÜYÜ GEREKTİRİR”
Sevginar UYGUN: Moody’s Cafe’ye uyarıda bulunma nedeniniz neydi?
Özcan IŞIKLAR: Bir kişinin özgürlüğü, başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter. Bu alanı iyi korumamız lazım. Bundan öncesinde masa sandalye çıkarmak yasaktı. Tretuvarları 5 metreye çıkardık, sarı çizgiler çektik; oluşturduğumuz Kent Estetik Kurulu’nda bir karar aldık ve bu kararı uyguluyoruz. Binlerce insanın geçtiği yere masa sandalye atıp hem yaya hem trafik akışını engellerseniz duruma belediye müdahil olur; bir kişiyi mutlu edeceğiz diye onca insanı mağdur etmenin bir anlamı yok. Kentte yaşamak birbirinin hak ve hukukuna hoşgörüyü gerektirir. İşletmenin önündeki otopark da kalkacak. Biraz ileride Silivrispor’un otoparkı var zaten. Atatürk Caddesinin trafiğe kapatılması da hayata geçireceğimiz uygulamalar arasında.
"İNSANIN KENDİNE YAPTIĞIKÖTÜLÜĞÜ CİHAN YAPAMAZ”
Sevginar UYGUN: İş akdi feshedilen iki belediye çalışanı eylemlerini kararlılıkla sürdürüyor. Bu işin sonu ne olacak?
Özcan IŞIKLAR: Bir insan kendisine nasıl davranılacağını yine kendisi belirler. Bir insanın kendine yaptığı kötülüğü cihan toplansa yapamaz. Silivri Belediyesinde taşeronla birlikte 1100 kişi çalışıyor. Belediyelerde devlet memuru, sözleşmeli devlet memuru, devlet memuru olma hakkı kazanmış sözleşmeliler, bir devlet memuru olma hakkı kazanamamış sözleşmeliler, geçici işçiler, taşeron işçiler var. Bir odada 6 farklı türde işçi aynı işi yapıp farklı özlük haklarına ve ücrete tabi olabiliyor. Bu dengeyi kurmak çok zor. Tüm bu işçi çeşitliliği ‘çalışan’ tanımında birleşmeli ve kargaşaya son verilmeli.
"YASADIŞI MESAİ ÜCRETİ SÖZ KONUSU”
Sendika sözleşmeleri yapıyoruz. Bölgede %31 oranıyla en yüksek zammı yapan belediye biziz. Bakanlık mesai kavramını 270 saatle sınırladı. Birimlerimizce genelge uygulanmaya başlandı. 1200 saat mesai yapıp da ayda 9 bin 500 TL maaş çıkıyor; normal maaşları ise 5-6 bin TL arasında değişiyor. Mesai kavramını alt üst eden bir durum ortaya çıkıyor.
"TAHRİK EDİCİ DAVRANIŞLARDA BULUNARAK TEPKİ GÖSTERMEM İÇİN FIRSAT KOLLUYORLAR”
O iki arkadaşımızın yaşadığı konu tamamen disiplin olayı. Sendika temsilcileri var meşru yoldan görüşülür. Tatmin olunmazsa hukuk yolu açıktır. Kapı önünde bağırarak çağırarak bu iş olmaz. Bütün Silivri benim neden böyle bir karar aldığımı şimdi anlamıştır. Bir Belediye Başkanına, "Sana boyun eğmeyeceğiz”, "Haklıyız kazanacağız” gibi hakarete varan söylemlerde bulunup, sosyal medyada yayınlamak amacıyla giriş çıkışımı telefonlarla kayıt altına alıp beni tahrik ederek fırsat kolluyorlar.
"VİCDANIM RAHAT”
Rahatlıkla söylüyorum; Allah’a karşı da kendime karşı da vicdanım rahat. Biraz da insanın yediği ekmeğe saygı göstermesi lazım. İşyerinde huzuru ve düzeni sağlamak zorundayım. Sendika görevlileri olarak iş güvenliği, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, hizmet kalitesinin artırılması, disiplin ve barışı sağlamak görevinizken tam tersi devletin koyduğu genelgeyi bana baskıyla, hukuksuz ve haksız olarak dayatmaya kalkmaları çalışma barışını bozmak demektir.
"TEHDİTLERE BOYUN EĞMEM”
Sendikayla bir problemim yok. Bu arkadaşlarla bir tartışma yaşamışlığım bile yok. Kurumumun huzur içinde hizmet vermesinden sorumluyum. Onun için iş sözleşmelerini feshettik. Hayat bitmiş değil, tazminatlarını da aldılar bir başka işte çalışarak hayatlarını idame ettirebilirler. Ama kapı önünde bağırıp beni taciz ederek sonuç alacaklarını umuyorlarsa daha 3,5 sene görevim var, geri adım atmam mümkün değil. Silivri halkı bilir ben öyle tehditlere boyun eğmem! Silivri’de yaşamanın güzelliğini kimseye peşkeş çekemem. Bu disiplinsizliğe izin vermem mümkün değil.
"SİLİVRİLİ HEMŞERİLERİMİNBAYRAMINI GÖNÜLDEN KUTLUYORUM”
Sevginar UYGUN: Silivrililere bayram mesajında neler söylemek istersiniz?
Özcan IŞIKLAR: Kurban Bayramı’nın ülkemizde çok ihtiyaç duyduğumuz kardeşlik, barış, huzur, ekonomik kalkınma ve refaha vesile olmasını diliyorum. Karanlığa itilmek istenen ülkemizin hızla aydınlıklara çıkacağına inancım tam. Seçimler bunun göstergesi olacaktır ama bayram bunun miladı olsun. Bütün Silivrili hemşerilerimin Kurban Bayramını gönülden kutluyorum.
Sevginar SALİ UYGUN/Hazal BAŞARAN
