Önümde duran...
2004-2009 Yıllarının fotoğraflara ve Gazete Başlıklarına bakıyorum…
O günler gözümün önüne geliyor …
Fotoğrafta gördüklerimi de…
Silivri insanı ile paylaşmak istiyorum…
Silivri insanı o günleri hatırlasın istiyorum…
***
Evet…
2004 Yılında çıkarılan yasayla, İstanbul Büyük Şehir kapsamına alındık…
O yıla kadar CHP’nin iktidar olduğu Silivri’de CHP seçimi kaybetti…
AKP iktidar oldu…
Aynı yıl da…
İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı da AKP’nin …
Genel iktidar da aynı …
***
Öylesine bir kampanya başladı ki …
İnanamazsınız …
İlk önce, Silivri Belediye Başkanının da boyunu aşacak ve abartılı biçimde hizmette şişirmeler başladı…
Ardından…
Yerel basında "kamuoyu araştırmalarında, AKP’li Belediye Başkanına Silivri seçmeninden neredeyse 0’e varan bir destek var” haberleri …
Öğünmenin bini bin para…
Başkan havalarda, uçuyor…
Gerçekten neler oluyor ?.
Bu soruyu kimse cesaret edip, soramıyor. Müthiş bir Mahalle Baskısı…
***
Gelir gelmez. Ayağının tozuyla, sanki yıllarca denemişler gibi "Bir çok çalışanın seçimler sonrası bir veya iki hafta içinde "beklenen verim alınamamıştır” diye işine son verildi.
Sonra …
"CHP’nin bilmem kaç yıllık pisliklerini temizliyoruz.”
"Silivri , Silivri olalı böylesine hizmet görmedi.”
"Yüzyılın altyapısı”
"Çalışınca oluyor.”
"57.cisi yapılan Silivri Yoğurt Festivalini 1.Uluslararası Silivri Yoğurt Festivali” olarak değiştirdiler…
"Yoğurt Festivalinde Cirit Oyunu için Erzurum’dan at getirildi”
v.s…
***
Maksadım…
O dönemi…
Olduğu gibi, çırılçıplak ortaya sermek ..,
Çünkü…
Bahsi geçen dönemin üzerinden çok geçmedi…
Yeni sayılır…
Taze sayılır…
O nedenle …
Gayet net hatırlıyorum…
Meclis çalışmalarını kesintisiz takip ettim.
Ve, gözledim… (5) Yıl boyunca Silivri Belediyesi Bütçe görüşmeleri sırasında hep söyledikleri kendi dışında kurumların yaptıklarıydı…
Ben de; " İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, veya Bakanlıkların bütçelerinden yapılanları değil, Silivri Belediyesi bütçesinden yaptıklarını anlatın, onun hesabını verin” dedim. hep …
Onlar da…
Israrla… "Adliye, Doğalgaz, Kiptaş, Devlet Hastanesi, İSKi ve Belediye Binası” dediler hep, hiç birinin Silivri Belediyesi bütçesinden yapılmadığını bilmelerine rağmen ...
Geldik…
2009 Yerel Seçimlerine…
Meydanlarda…
Yine, Çok çalıştık… Çok iş yaptık… Çok Yatırım yaptık…
"Bizden önce hiçbir dönem, hiçbir iktidar, hiçbir Belediye Başkanı, benim kadar iş yapmamıştır” dediler…
Gürültü boldu…
Yaygara boldu…
Ama…
Seçmen yemedi…
***
Kısaca…
Bütçem bu. Gelirim bu . Giderim bu .
"Ne kadar para , o kadar köfte” dese..
Dağa doru olurdu…
***
Kısaca… Dün böyleydi… Durum buydu…
***
Peki… Şimdi… Bugün …
Önerim…
Söylemek yerine…
Selimpaşa Mahallesine …
Ortaköy Mahallesine …
Kadıköy Mahallesine…
Gümüşyaka Mahallesine…
Çanta Mahallesine…
Değirmenköy’e…
B.Çavuşlu’ya…
Gazitepe’ye …
Kavaklı’ya…
Ve…
Yeni Mahalle olmuş Köylerimize …
Bi…
Gidin …
Sonra…
Genel iktidar ve İstanbul Büyük Şehirde iktidar olan 2004-2009 Dönemi ile Genelde ve İBB’de iktidarda olmayan 2009-2013 Dönemini karşılaştırın…
Diyorum…
Benden bu kadar…
İyi haftalar…
AMACINA ULAŞMIŞ
Geçen hafta bu köşede bahsettiğim bir konu için AKP Silivri İlçe Teşkilatı adına İlçe Başkan Yardımcısı Naif Yıldızlar açıklama göndermiş. Bu açıklama 18/07/2013 Günkü Gazetemiz sayısının 3.Sayfasında da yayınlandı…
Açıklamada; "İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı tarafından sokak iftarlarının sanki Adalet ve Kalkınma Partisi ilçe teşkilatı veriyormuş, vermiş basına servis edildiği, iftar yemeklerinin partimizce siyasete alet edildiği, istismar konusu yapıldığı, siyasi propaganda malzemesi yapmanın şık olmadığı, iftarların tamamında AKP yöneticileri dışında başka hiçbir parti yöneticisinin olmadığı ifade edilmiştir. Söz konusu yazı, eleştiri sınırlarının ötesinde karalamaya yönelik olduğundan cevap hakkı olarak kamuoyunu bilgilendirme gereği hasıl olmuştur.” diyor.
Ve, özet olarak ;
"Programın sahibi İBB, vesile olan Silivri AKP İlçe teşkilatıdır.
"Sokak iftarları herkese açıktır. Herkes gelebilir. (Konuşabilir demiyor.)
"Yöneticilerimizi suçlamak vicdansızlıktır. insafsızlıktır.”
"Yücegök , Silivri Belediye teşkilatına baksın”
Son olarak da…
"Her hafta AKP ile alakalı gelişigüzel, yalan, yanlış beyanlarla yazılar yazmaktadır. Basının kamuoyunu doğru bilgilendirme görevini hatırlatmış. Köşe yazarlığının nasıl yapılması gerektiği konusunda "bilgi ve birikimi çerçevesinde” paha biçilmez tavsiyelerde bulunmuş.
***
Benim yazımı ve cevabı yazıyı okuyan biri, daha önceki benim yazımda ne demek istediğimi gayet iyi anlamıştır. Bundan kuşku duymuyorum...
Ve, benim bahsi geçen bu yazımda ; yöneticileri suçlamak gibi bir derdim olmadığı aman ortada da bir haksızlık olduğunu ve bu haksızlığın sürekli olarak yapıldığını. Buna sessiz kalınmaması gerektiğine inanarak, en doğrusu bunu kamuoyu ile paylaşmam olduğunu düşündüm...
Demişim ki…
Protokol yalnız AKP’li yönetici ve seçilmişlerden oluşmuş. Konuşmalar mahalle temsilcisinden başlayarak sırasıyla Eski Belediye Başkanı veya aday,adayı birileri, İlçe Başkanı ve Milletvekili varsa o… Ne tesadüf…
Fotoğraf böyle, değil mi ?.
Efendiler…
Cevabi yazıda bahsi geçen :
"İlliyet Bağı”
"Vesile olma”
v.s…
Bırakın bunları …
Yıllardır…
Ve, hala…
Her yıl olduğu gibi…
Bu yıl da…
Mahallelerde "AKP’nin yemeği bu akşam şurada” diyor musunuz , demiyor musunuz ?.
Bu yemeklerde AKP Yöneticilerinden başkasının bulunduğu bir akşam veya bir yer söyleyebilir misiniz?.
Veya, Silivri AKP İlçe Başkanı Metin Karakaş’ı bu iftar yemeklerinde , konuşmasını yapmak üzere mikrofona davet ediyorsunuz, ne ad altında çağırıyorsunuz ? .
Metin Karakaş siyasi olmuyor mu ?.
Milletvekilini konuşmasını yapmak için takdim ederken "kelaynak kuşlarının korunması için bilimsel çalışma yapan heyetten mi diyorsunuz ?.
***
Beyler…
Kaçtır yazıyorum, söylüyorum…
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, bizim de içinde olduğumuz Büyük bir Belediye…
Meclisi de…
Partilerin İlçe Belediye Meclisine seçilen üyelerinden, almış olduğu oy oranına göre oluşuyor...
***
Cevabi yazınızda itiraf ettiğiniz gibi…
Sokaklarda İBB tarafından verilen o iftar yemekleri herkese açık olacak. Değilse bile öyle olmalı…
Yetmez…
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi aracılığı ile Silivri’de teşkilatı olan tüm parti yöneticileri ve meclis üyeleri bizzat davet edilmeli…
Ve…
İBB Adına konuşma hoş geldiniz veya teşekkür konuşması olacaksa, İBB adına görevlendirilmiş biri konuşur o kadar. Başka kimse konuşmamalı…
Ha…
"Konuşulacak, konuşulmalı” denirse de …
O zaman…
Her parti, her Milletvekili, her Belediye Başkanı veya Belediye Meclis üyesi ayni hakka sahiptir. Herkes her parti yetkilisi eşit oranda konuşmalı ..
Hoş…
O zaman da iftara gelenlere Allah sabır versin, derim…
***
Ramazan ayı başladığından bu güne gelene kadar, yerel basını takip edenler bilir. Okumuşlardır…
İBB’nin organize ettiği tüm " İftar Yemekleri” AKP Silivri İlçe Teşkilatı veriyormuş gibi basına servis edilmiştir. Bundan kimsenin şüphesi yok…
Ve…
Bu yemeklerde de, başta o Mahalle sorumlusu olmak üzere, zaman, zaman eski Belediye Başkanı veya misafir AKP Milletvekilleri konuşmuştur…
Başka herhangi bir parti veya yetkili konuşmamıştır…
Ve…
Bundan da kimsenin şüphesi yok…
***
Ha…
Söylenen gibi …
"Konuşmalarda "oy devşirme” veya başka "siyasi maksat yok . Silivri’ye bu imkanı sağlayan İBB Başkanı sayın Kadir Topbaş’a teşekkür için” deniyorsa…
O da…
Doğru değil…
Doğru olanı…
Silivri adına Silivri Belediye Başkanı konuşur…
Veya, onun görevlendireceği biri...
Bilmem anlatabildim mi ?.
***
Ve…
Bir hatırlatma…
İBB Meclisine, Silivri’den (7) Meclis üyesi katılıyor. Bunlardan yalnız (2) si AKP’li diğer (5)i, CHP’li…
***
Bunlar suçlamak mı ?.
Söylediklerim yanlış mı ?.
Veya…
Hangisi yanlış ?.
***
Amma velakin …
• Ramazan ayında İBB’nin vermiş olduğu bu iftar yemeklerini Silivri AKP İlçe yöneticileri, illiyet bağı (burada o bağın ne işi var) dışında yardımcı olunmuştur. Onun dışında asla sahiplenmemiştir. Yerel basına öyle servis edilmemiştir.
• İBB’nin verdiği bu yemeklerde asla siyasi mesaj verilmemiştir. Kesinlikle siyaset karıştırılmamıştır. Hele, hele oy devşirme çabasına hiç ama hiç girilmemiştir.
• Bu yemeklerde, İstanbul Belediye Başkanı veya onun görevlendirdiği biri dışında, hiçbir AKP’li veya AKP’den seçilmiş siyasi yönetici mahalle temsilcisi dahil hiçbir kimse söz alıp konuşmamıştır. Konuşturulmamıştır.
• İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin düzenlediği bu yemeklerde Silivri İlçesinde teşkilatı olan AKP dışındakilerde katılmıştır. Katılanlara, sırasıyla söz hakkı verilmiştir.
Deniyor da İnanan varsa mesele yok…
***
Tarafımdan …
• "Bu güne kadar yapılan yanlıştır.Bundan böyle yanlışa devam edilmeyecektir.” dendiğinde mesele bitmiştir…
Yoksa bu mesele bitmez…
İKTİDAR MI / MUHALEFET Mİ ?
Hep ayni terane..,Yeni bir şey üretemez…Buradan da anlaşılıyor, partinin yapısı ve yapısını oluşturanların zihniyet buna el vermiyor…
En tepede ki ne söylerse…
Aşağıdaki …
Papağan gibi tekrarlıyor…
Ve…
Böylesi …
Aşağıdakinin de işine geliyor. Çünkü, onun kafa yormasına gerek kalmıyor. Nasılsa onun adına en yukarıdaki düşünüyor. Karar verme de yine öyle. Onun adına karar da veriyor…
Oh ne ala…
***
Bir slogan…
"Halkına karşı Aslan ABD’ye karşı tavşan.”
Evet…
Bahsettiğim AKP’nin bu gün görünen yüzü…
DOST ZİYARETLERİ
Selimpaşa 1/5000 Ölçekli imar planı düzeltmesi için yapılan toplantı…
Çanta Mahalleleri …
Akören Mahallesi…
Çanta Mahallemiz…
Nadide Sultan…
Kalabalık…
Ve…
Eski Danamandra Köyü ve yeni Danamandra Mahallemiz…
Çayırdere, Sayalar gibi…
Buraya da gidenler bilir…
Yolların sağı solu, yemyeşil…
Yeşil B.Kılıçlı’yı geçince başlar. Köyün içine girene kadar devam eder. Bilhassa Danamandra , yeşili en bol olan yerleşim yeri. Henüz bakir bir alan. İnsan arabayla giderken bile dinleniyor .
***
Yolumuz…
Silivri Hapishanesinin lojmanları…
Lojmanlarının bulunduğu yer. Çay bahçesi gibi bir yer. Yargılamalardan , protestolardan hatıralarda kalan bir yerleşim birimi burası. Bu akşam da buradayız.İftar soframızı buraya kuruyoruz. Herkesten önce giden yemek dağıtım ekibi her şeyi hazırlamış. Bizler hazıra konuyoruz anlıyacağınız…
Sonrası belli.
***
Akören Köyü…
Yerimiz dar gibi…
İlgi sıcak…
Çoluk çocuk masalara dizilmiş…
Hoş bir görüntü…
Standart durum…
Dualar…
Başkanını ısa bir teşekkür konuşması…
Ve,i gelsin çaylar…
***
Bu defa yolumuz Değirmenköy…
Orada da ayni sıcaklık. Aynı kalabalık …
***
Fener Köyü…
Düne kadar Silivri’nin en büyük köyü idi. Bu gün Mahalle oldu…
Muhtarın karşılaması çok güzeldi…
Kendisi ayni zamanda Silivri Muhatlar Derneği Başkanı …
O nedenle olsa gerek…
Diğer Muhtarlarda orada…
Dualar…
Dostça konuşmalar…
Ve, yemek…
Sonrası çaylar……
***
Kiptaş - 2
Burası da sanki ayrı bir mahalle…
İnsanlar sıcak…
Dualar…
Ve, Belediye Başkanının kısa konuşması…
Dönüş…
***
Haftaya devam…
Gümüşyaka’dan devam……
NEDEN ?
Unutmam…
Hafızamda yer etmiş…
Başbakanımızın aylar öncesinde gideceğini söylediği GAZZE seyahati hep aklımda …
Ne oldu ?
Gitti mi ?.
Gitmedi mi ?.
Gitti de…
Ben mi duymadım ?.
Gitmedi ise …
Neden ?.
Olağanüstü bir şey mi oldu ?.
Yoksa…
Büyük bir yerden …
"oraya gitme yoksa” diyen mi oldu ?
***
Gezi Parkı günlerinde Sayın Başbakan Miting Meydanlarında " Başörtülü bir bayana 70-100 Kişi kadar belden üstü çıplak insan saldırdı. Hatta üstüne işemiş” diyordu. Bu insanlara ait bir emare veya bu kişilerden herhangi biri bulunamadı mı ?.
***
Ve…
Taksim’e yapılacak olan "Topçu Kışlası” meselesi ne oldu ?. Başbakan " İBB’den oy birliği ile geçti dediği ama Sayın Kadir Topbaş "o konu meclise gelmedi” dediği o eserin yapılma işi ne oldu ?.
***
Sayın Başbakanın mitinglerinde sık,sık tekrarladığı "Cami’de içki içtiler” dediği bir mesele vardı. Ne oldu ?.
Görüntüler de öyle bir şey görülmedi…
Orada bulunan görevli de…
"Öyle bir şeyi görmedim” dedi.
***
Ve…
Malum …
Mısır’da askeri darbe oldu…
İlk önce …
Başbakanımız darbecilere çok bozuldu . Esti gürledi. Ben Mursi’yi tanırım darbecileri tanımam dedi.
Dışişleri Bakanımız da öncelikle o sorumlu…
Bir çok televizyon kanalı var ama hiç birinden doğru dürüst haber çıkmıyor. Görüntülerde …
Ya…
Mursi veya "Penguenler”.
Son durum …
Galiba …
Hem tanıyor…
Hem tanımıyor…
Neden ?.
***
Haberlerde izledim…
"Tencere –tava çalan komşunuzu ihbar edin” diyor…
Bu lafları katıldığı bir iftar sofrasında ki konuşmasında söylüyor. Hem de tekrar, tekrar…
Bir başbakana yakışmayan bir tavsiyeler bunlar…
Yapması gereken…
Tam tersi "kavga etmeyin-barışın-yarın yüz yüze bakacaksınız” demesi gerek. O bu ülkede yaşayan herkesin başbakanı. Ona göre davranmalı. Ülkede, iyi veya kötü yaşanan her olaydan öncelikle o sorumlu. Bunun bilincinde olması gerekir. Onun görevi ülkede barışı sağlamak. Dünyada ki barışa da katkı vermek…
Amaa…
Görünen …
O halkı bir biri ile kavga ettirmek istiyor…
Neden ?.
TARİHTEN BİR SAYFA
1930’lu yıllar…
Ülkede…
İtalya’da Mussolini Faşizmi zirvede…
1922 Yılında kral tarafından başbakan ilan edildi…
* Önceleri liberallerin desteğini aldı.
* Arkasından Ülkesini "polis devleti” haline getirdi.
* Komünistleri ezdi.
* Kitap ve gazetelere sansür getirdi, gazetelerin editörlerini bile o tayin etti.
* Seçim sisteminde değişiklik yaptı.
* Şirketleri kontrolü altına aldı.
* Neredeyse tüm bakanlıkların görevini kendi yüklendi.
İşte o günlerde, Komünist Parti senpatizanı göz altına alınır.
Mussolini Rejimi siyasi tutukluları Ak-deniz’de küçük bir adaya göndermektedir…
…
Faşist Yönetimin en ağır uygulaması, siyasi tutukluları ve mahkumları adi suçluların bölümüne göndermektedir.
Yani katillerin arasına.
Bunların bir bölümü cezaevi yönetiminin adamlarıdır ve komünist mahkumlar o koğuşlarda öldürülür.
(17/7/2013-Hürriyet Ertuğrul Özkök köşesinden )
BU NASIL İŞTİR
Sayın Başbakan R.Tayyip Erdoğan , Mısır’daki Darbecileri ve Suriye Devlet Başkanı’nı suçlarken, 200 Binden fazla sivilin ölümünden sorumlu olduğu için Uluslar arası Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama kararıyla aranan Sudan’ın darbeci Devlet Başkanı El Beşir’den tek laf etmiyor.
LAF CAMBAZLIĞI
Konu henüz gündeme bile gelmemiş…
Selimpaşa-Kavaklı-Ortaköy Bölge planları ile ilgili olarak AKP İlçe Başkanı Metin Karakaş Selim paşa Mahallemizde toplantı yapıyor.
Toplantıya katılanlara hitaben "şu kadar kattan aşağı olmayacak, bu kadar kata kadar çıkaca” gibi laflarla , bol keseden dağıtım yapıyor…
Ve, planlar meclisten geçiyor…
Ama, o ne ?.
Metin Karakaş’ın söylediklerinin tam tersi…
Efenim…
Oybirliği ile …
Onlar da oy verdi…
***
Askı süresi içinde yapılan değerlendirmeler ve sonrasında, yapılan tutarlı itirazlar sonucu etkiliyor…
Nihayet …
O planlar geri çekiliyor.
Veya…
"Eski planlar geçerlidir” deniyor.
Şimdi…
AKP İlçe Başkanı Metin Karakaş "hayır efendim , geri çekilmedi , revize edilmek için bekletiliyor” diyor…
Ne fark eder…
Şu an…
Eski plana göre İmar durumu veriliyor mu ?.
Öyle ise…
Bunun adı "laf cambazlığıdır” …
Nokta…
GÜNE UYAN
"İnsanlar savaş olgununa karşı, savaşım vermedikleri sürece hiçbir şey savaşları ortadan kaldırmayacaktır.”
(Albert Einstein)