Silivri Belediyesi’nin Demokrasi Platformu öncülüğünde ilçemizde bulunan 18 yöresel derneğin katılımıyla gerçekleştirdiği Anadolu ve Rumeli Kültürleri Festivali çok farklı bir hava yarattı. Kültürlerin kökleri ve yaşadıkları göçlerin anlatıldığı panelde Araştırmacı Faik Bulut, konuşmasının sonunda, "Biz genelde kültürel farklılıklarımızı öne sürerek birbirimizden ayrışmayı yaşamışızdır. Silivri Belediyesi bu tecrübeyi tersine çevirdi ve ötekileştirdiğimiz, bilmek ve kabul etmek istemediğiniz farklılıkları birbirimize anlatmamıza, öğrenmemiz için vesile oluşturdu” dedi.
İnsanın bilmediği bir şeyi sevme şansının olmadığı insan psikolojisi ve sosyolojisinde net olarak ifade edilir. Sahip olduğumuz önyargıları da en sağlıklı biçimde ötekileştirdiklerimizle aynı platformda, ortak paylaşımlar içerisinde yer alarak ortadan kaldırabiliriz.
Silivri’de yıllardır işlenen, beslenen, kullanılan (asla tek taraflı değil) yerli-yabancı olgusunu yerle bir edecek bir sürece imza atıldı son bir hafta ilçemizde. Zaten koşulları oluşmuş da (yoksa bu etkinlik bu kadar içten ve çok insana dokunan özellikle olmazdı) biri veya birilerinin biten heykelin üzerindeki örtüyü çekmesi gerekirdi.
Yıllardır Silivri’de yaşayıp, yöresel kimliklerini telaffuz etmekten çekinecek duruma gelenler şimdi onları bayrak gibi sallayarak meydanda onurla ve gururla boy gösterdi. Her yörenin insanı el ele verip, meydanı saran halayın parçası oldu mutlulukla… Yöresinin güzelliklerini Silivri’nin zenginliğine kattı…
Tüm yöre derneklerini, Demokrasi Platformunu ve Silivri Belediyesini tebrik ediyorum… Bu ve bunun gibi etkinliklerin ardından Silivri’de yaşamanın güzel olduğunu düşünenlerin sayısında artış kaydedildi kuşkusuz. Ama ‘daha güzel’ olma yolunda mesafe alındığını düşünenlerin de farkında olmak lazım.
KURULTAY HAVADİSLERİ
Yeni haftaya başlarken CHP’nin geçen haftaki olağan üstü kurultayından söz etmemek olmaz… CHP Genel Başkanının değişmesini bekleyen yoktu. Ama bu oylama vesilesi ile verilebilecek mesajların gerekliliğine inananların azımsanmayacak bir çoğunlukta olduğuna ikna olduk. Silivri delegeleri Mümin Tuğlu ve Özcan Işıklar’dı… Ben sormadan, (daha doğrusu soramadan) Başkan Bey, mesaj atmış "Kurultay da iyi geçti…” diye… Kurultay öncesinde kimi genel başkanlık konusunda destekleyeceği sorusunun sorulmasının ne kadar anlamsız bulduğunu gazetemizde yayınlanan söyleşide üstüne basa basa gerekçeleriyle ifade ettiği için sonucu sormak gelmedi içimden.
Kurultayda Muharrem İnce’nin konuşmasını dinledikten sonra "Kılıçdaroğlu’na nasıl oy verecek bizimkiler” diye içimden geçirdiğimi itiraf etmeliyim. Kılıçdaroğlu da iyi konuştu ama o olması gerekenleri söyledi, İnce ise gerçek CHP’lilerin susmak zorunda olduklarını haykırdı. Silivri delegelerinin İnce ile bağından da yola çıkarak (Rumeli kökenli ve Silivri etkinliklerine verdiği destek) bizim açımızdan ne kadar çetrefilli bir kurultay olduğunu daha net anlayabilirsiniz.
İnce, belki genel başkanlık seçimini kaybetti ama aldığı oyla ne kadar doğru bir çıkış yaptığını ispat etti. 80 kişilik listesinden sadece bir kişinin Parti Meclisine seçilmesi, "İnce’nin yenilik vadinde eskilere güvenme yanılgısını ortaya koydu” şeklindeki yorumlara itibar etmemek mümkün değil.
CHP’nin 18. olağanüstü kurultayında 944 imza ile genel başkanlığa aday gösterilen Kılıçdaroğlu 740 oy-la yeniden genel başkan seçildi. 177 üyenin imzası ile genel başkanlığa aday gösterilen Muharrem İnce ise 415 oy aldı. Adaylık imzasını Kılıçdaroğlu için atanların oyunu İnce’ye verdiği örneklerin yaşandığı apaçık ortada.
Evet, Özcan Işıklar partisindeki demokrasi ile övünebilir, vicdani rahatlığı da yanına kar kuşkusuz. CHP’de baskıların olduğu da kesin ama demokrasinin işlediği de aşikar. Herkes görevini yaptığına göre, önümüze ve daha ziyade Silivri’ye bakalım…
İyi haftalar.