Silivri’nin kıymetini bilelim...

-“Özcan Işıklar'ın zekâsına hak veriyoruz ama sen de AK Parti'nin yaptığını küçümsüyorsun!” dedi misafirim…
Örnek vermesini istedim…
-“2019 ile ilgili çok ciddi bir çalışma var” dedi…
Nasıl bir çalışma olduğunu sordum…
-“İSKİ'de en belirgin olmak üzere İBB iştiraklerinde ciddi bir rotasyon var dikkatini çekmedi mi? Kurumda çalışan birçok Silivri yerlisi Kağıthane ile Esenyurt'a gönderildi. Erzurumlu ve Ağrılılar'a dokunulmadı tabi…”
İSKİ'deki rotasyonun Silivri'de seçim çalışmasına etkisini, az çok tahmin ettim de gelecek yorumu merak ettiğimden sorguladım tabi…
-“Silivrililer gidiyor, ‘yabancı'lar geliyor! AK Parti Silivrililerden oy alamayacağı hususunda emin oldu. Silivrilileri buradan göndermek ve yabancı kökenlileri getirmeye odaklandı…”
Ciddi bir iddia… Bütünüyle bir süreci değiştirmeye yeterli gelir mi? Ama kimse de ‘AK Parti birşey yapmıyor Silivri'yi almak için…' diyemez bunun üzerine. Hatta buradakilerin bir şey yapmasından geçmiş tepedekiler; bizzat Silivri'nin siyaset dengelerini yeniden düzenleme girişimi içinde…
AK Parti'nin bu tehlikeli oyunu doğruysa ya köprüyü geçmelerine ya da mevzunun ellerinde tümden patlamasıyla sonuçlanır. Siyasetin ve kazanmanın riske dayalı olduğunun ispatı elimizdeki iddia…
Bu yerli/yabancı ayrımını sevmiyorum… Bir hesaba otursak temelde hepimizin yabancılaştığı bir sonuçla kala kalacağız elimizde emin olun… Silivrili olmak bu kenti olduğu gibi benimsemekle alakalı bence… Ben de bazı şeylerini kabul edemediğimden hala yer yer ‘Bulgaristan göçmeniyim' diyebiliyorum sorulmadan… Sorulunca söylersiniz de, sormuyorsa karşındaki niye açıklama yapma ihtiyacı hisseder insan!?
Empati yapmaya çalışıyorum… Ben bir Karslı olsam ve oradan kalıp Silivri'ye göç etsem; terk ettiğim yerdeki zihniyette yönetilmeyi tercih etmem gibi geliyor. Zaten kendi topraklarındaki kişilerin yönetimi çok iyi olsa göç gibi bir olaya kalkışılmaz. Ki bunun nereden olursa olsun ne kadar zor bir süreç olduğunu bizzat yaşamasanız bile en yakınızdakilerden mutlaka bilirsiniz.
Hatta iddiamı daha da ileriye taşıyorum… Silivri'ye göç etmiş bir Karslı olsam, benimle aynı kültür ve zihniyetteki kişinin bu şehri yönetmesini istemezdim…
Kars ilk aklıma gelen her yöre için geçerli…
Ankara'da yaşadım 5 yıl boyunca üniversite eğitimim dolayısıyla. Silivri'ye yerleşme konusunda son derece kararlıydım. Çünkü yaşamak için ihtiyaç duyduğum her şeyin burada var olduğunu hissettim. Eksik olanları burada tamamlayabileceğimi düşündüm. Hiç de yanılmamışım 21 yaşımdaki aklımla!
Kişinin veya liderin vizyonu çok önemli de kültürümüzün etkisi inkar edilemez. Bu her insanın yaptığı işe yansır, duruşunda belli olur…
Birçok insan Silivri'de yaşamayı seçtiyse burada onları cezbeden bir şeyler olduğu içindir mutlaka. Bizi bu topraklara çeken, burada huzur ve mutluluk içinde yaşamamızı sağlayan değerleri hor görmeyelim, kötü kullanmayalım… Hele ki yok etmeye hiç kalkmayalım… Ayağımıza sıkmakla kalmaz, bu zihniyet direkt kafamıza kadar götürür kurşunu : (
İlla bizden olmasın! Bilgili, vicdanlı, adaletli, becerikli, inançlı, azimli, güçlü olsun.
Türkiye'de ne kadar az yerde bu denli hoşgörü içinde yaşanabildiğini unutmayalım ve bunu mahvetmeyelim. Bizden geçmiş olabilir çocuklarımızın geleceğini karartmayalım. Dileyen kuran kursuna, isteyen sahile güneşlenmeye gitsin. Genç kızlarımız, kadınlarımız hava karardıktan sonra dışarıda diye tacizlere maruz kalmasın. Kadın dilerse çalışsın, arzu ederse evinde ailesiyle ilgilensin vs… Kim neye ve nasıl inanıyorsa ibadetini öyle yapsın, yaşamını ona göre kursun… Siyasi görüşlerimiz uyuşmasa dahi aynı güneşin altında bir masa etrafında, yüz yüze bakabilmeyi sürdürelim…
Sanıyorum meramımı anlatabildim...