Geçtiğimiz Pazartesi günü Belediye Başkanımız Sayın Volkan Yılmaz'ın MHP Gurup Başkanvekili sıfatıyla İBB Meclisinde son köşe yazımdan yola çıkarak CHP'nin Silivri'ye metro vaadini hatırlatmasına önce şaşırdım, sonra mutlu oldum. Ben kendi adıma işin siyasi boyutuyla ilgilenmiyorum, Silivri'nin ulaşım çilesi yıllardır kanayan bir yara, bu yaraya kim merhem olursa bana da ilçesini seven bir vatandaş olarak partisine bakmaksızın tebrik edip “Allah razı olsun” demek düşer.
Doğrusu bu güne kadar ilçemizdeki hiçbir siyasetçinin bu vaadin peşine düşmemesine çok şaşırdım. Ortadaki çok büyük bir vaat, unutulacak cinsten değil. Ancak şöyle daha bir derinlemesine düşününce aslında bugüne kadar hiçbir siyasetçinin bu vaadin peşine düşmemiş olması durumu çokta şaşırtıcı değil. Ne de olsa beyefendilerin, hanımefendilerin tamamının özel araçları var. Hatta pek çoğunun makam şoförü dahi var. Her gün işine, okuluna gitmeye çalışan, ayakta kalan, saatlerce trafikte bunalan, virüs dolu ortamda balık istifi seyahat etmek zorunda kalan vatandaşın derdini nereden bilsinler değil mi?
Konu ilçe gündeminde tekrar tartışmaya açılınca pek çok dostumla, tanıdığımla bu konuyu tartıştım. Çoğunluk metroyu istese de Silivri'ye raylı sistemin gelmesine karşı olduğunu belirten vatandaşlarla da yok değil. Genellikle karşı olmaları konusunda dayandıkları argümanın “Metro gelirse Silivri, Esenyurt'a döner, ilçe düzensiz göç alır, demografik yapısı bozulur, huzurumuz kaçar” minvalinde olduğunu söyleyebilirim.
Değişimden korkmayı bir noktaya kadar anlayabilsem de ben bu yaklaşımı çok sığ bir kasaba siyaseti yaklaşımı olarak değerlendiriyorum. Bana sorarsanız bu yaklaşım Silivri'nin siyasetinin “kolayca yönlendirilebilir” olarak tabir ettiğimiz kulvardan çıkıp başka bir boyuta taşınması korkusunun bir etkisi. Daha büyük ve güçlü bir Silivri demek Silivri'de daha çetin bir siyasi arena ortamı demek. Mevcut siyasilerimizin de bundan kaçması oldukça anlaşılabilir elbette...
İstanbul'un bu kadar yakınındayken köy/kasaba tarzı bir hayata devam etme ısrarını daha ne kadar sürdürebiliriz, “büyükşehir” olmayı daha ne kadar reddedebiliriz değerli arkadaşlar? Bırakın bu eski kafaları, Silivri'ye metro gelsin, ulaşım kolaylaşsın, vatandaşlarımıza yeni iş, öğrencilerimize yeni eğitim olanaklarının kapıları açılsın. İlçemize ulaşım kolaylaşınca eğitim, sağlık alanında yatırımların önü açılsın, nüfusumuz doğru yönde artsın, üniversite sayımız artsın, gençlik merkezleri, içerisinde kaliteli dünya markalarının olduğu AVM'ler, mis gibi parklar, yeşil alanlar, spor kompleksleri yapılsın...
Silivri şu an boş bir tuval, onun üzerine nasıl bir resim çizeceğimiz bizlerin elinde. Esenyurt olmaktan korkuyorsunuz ama Silivri'den isteseniz de bir Esenyurt çıkaramazsınız. Bakırköy, Kadıköy gibi olabiliriz. Hem de mis gibi oluruz. Bir zamanlar Eskişehirin halkı da büyümesinden korkuyordu ama şuanki durumundan herkes memnun. Daha yakından bir örnek isterseniz Beylikdüzü var. İstanbul'un bu denli içinde ama yerel huzurunu koruyarak büyüyebilmiş, hem de Ekrem İmamoğlu'nun ellerinde... Silivri, İstanbul'a bu denli yakınken sadece tarım ve sanayi üzerine dayalı bir hayatı sürdürmenin ısrarı niye? Gelişebiliriz, İstanbul'a yaraşır bir ilçe olabiliriz, çok güzel, fırsatlarla dolu bir kent olabiliriz. Ama doğru kentleşmede en önemli adım ulaşım. Bu sorun çözülmeden de bir arpa boyu yol alamayız. Verdiği sözlerin arkasında durmamak CHP belediyeciliğinin adeti değildir. Silivri'ye verilen sözler bugün değilse elbet yarın tutulacaktı. Sayın Volkan Yılmaz'da konunun takipçisi olarak sürece katkı sunuyor.
Metro vaadini bir köşeye koyacak olursak kısa vadede daha pratik ve gerçekçi görünen bir diğer alternatif iste deniz ulaşımı. Bizim gibi tertemiz denizi, iskelesi bulunan bir ilçenin deniz ulaşımının yalnızca mitingden mitinde Yenikapı'ya giden AKP vapurlarından ibaret olması ne acı. Silivri, Büyükçekmece, Avcılar rotasında hareket eden, en azından haftanın birkaç günü sabah akşam birer sefer yapacak bir deniz hattını hayal etmek çok mu zor? Ulaşım çilesine çözüm bulmak isteyene alternatifler sınırsız, yeter ki yol alınmak istensin.
Merhaba. İlk önce bu konuda yazılar yazdığınız için size teşekkürü bir borç biliyorum. Kaleminize sağlık. Silivri için metro çok ciddi anlamda elzemdir. Fakat bu güne kadar siyasiler ve yerel yönetimler bu konuyu sadece seçim vaadi düzeyinde tuttular. Şu süreçte Silivri halkını umutlandıran bir belediye başkanımız var. Volkan Yılmaz döneminde hatta yakın bir zamanda metronun Silivri temellerinin atılacağına olan inancımız tamdır.