Silivri’nin problemi yok!
Soruyorlar ve bizde ara ara cevap arıyoruz ya "Bu adam (CHP Silivri Belediye Başkan Adayı Özcan Işıklar) neden yerel seçimlerde projeleri yerine Cumhuriyet, demokrasi ve aydınlık yarınlar nutukları atıyor…!?” meraklıları için konu hakkında biraz bilgi vereyim…
Yerel seçimler üstü bir dizi anket yapılıyor… Bu dönemin anket rekortmeni AK Parti olacak anlaşılan. Işıklar, belediye başkanlığı süresince neredeyse altı ayda bir yaptırdığı kamuoyu yoklamalarına seçim saffında pek başvurmuyor. Beş yıldır her akşam başucu olarak tuttuğunuz okuma kitabının, özetine ihtiyaç duyar mısınız? Duymazsınız belki en geniş kapsamlı bakış açısına sahip oluşunuza güvenerek. Ama AK Parti açısından durum çok farklı. Seçim stratejisini aday açıklamasının ardından yüzde yüz değiştirmek zorunda kaldıkları için (sürpriz aday, sürpriz ilçe başkanı, sürpriz SKM : ) kamuoyunun nabzını ölçmek için anketler şart. Onlar kamuoyunun nabzını öğrenmeye çalışa dursun, CHP nabza göre şerbet verme olayında hızla ilerliyor! Aslında bu cümlenin ikinci kısmı biraz karışık. Işıklar’ın, iktidar olanakları elindeyken verebileceği bir ton söz imkânı varken hiç bu yönteme başvurmuyor. ‘Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek’ eğilim kaidesinin yanına yaklaşmıyor! Bu kadar dürüstlük siyasetçi için başka konulardaki yeteneğini sorgulamamıza sebep olmuyor değil! Oysa seçimlerde iyi prim yapıyor (sonrasında acısı çıksa da) bol keseden atılan vaatler, kırıkların, çıkıkların onarılmış gibi yapılması; sanki çok sağlıklı bir bünye varmış izlenimi… Seçimin ‘bir umut’ dağıtma yarışı olduğu gerçeğinden hareketle sonucunda yaşanacak hayal kırıklığını düşünmeden bazı siyasetçiler çok güzel sözler verebiliyor, sonu bunlara kananlar için acı olsa da arada ihtiyaç duyulan oy desteğiyle ‘köprü geçilmiş’ oluyor! Işıklar’ın bunu yapmaması etik olarak onurlu bir davranış sayılsa da, kendisine seçmen nezdinde destek kaybettirecek bir süreç olduğunu belirtmek lazım. Her seçimin bir vazgeçiş olduğu gerçeği sahnede… Neden vazgeçtiğinizi iyi değerlendirmek lazım yine de…
Işıklar diyecek ki "Ne yani oy almak için insanları kandırayım mı?”… Buna ihtiyaç duymaması bu dönem sergilediği cesur tutumlarından biri. Rakibinin söz verdiği belediye başkan yardımcılığı sayısı 30 ila 300 kişilik bir skalada hareket gösterirken?! Bazı insanların kandırılmayı hak ettiğini, buna gönüllü olanlar bu kadar çokken biraz ‘nabza göre şerbet’ vermeyi kaldırabileceğini söylemek isterim. Nasıl olsa bildiğinden şaşmaz da bizim başkan, toplumun hilebaz tarafını/gerçeklerini görmezden gelemeyiz…
Ha gelelim asıl meselemize… Mart ayı içerisinde AK Parti tarafından yaptırılan ankette Silivrili vatandaşlara sorulmuş; "Sizce Silivri’de çözülmesi gereken, en önemli problem nedir?” Yanıtlar arasında en büyük yüzdeyi "Her hangi bir problem yok” diyenler 33,4’le alıyor. Yani Silivri’nin problemleri önemli ölçüde çözülmüş! Ulaşım sorunu diyenler %23.2, alt yapıya işaret edenler .8, sosyal-kültürel ekinlikleri yetersiz bulanların oranı %9,8, çevre temizliğine yanıtını verenler %9... Otopark sorunu yaşayanların yüzdesi bile 8, çevre düzenlemesine dikkat çekenler %6.8. Anket sonuçları şöyle devam ediyor: Yeşil alan sorunu – 6.1, çocuk parkı/park sorunu – 4.9, yolların bozuk olması – 4.9, güvenlik sorunu – 2.9, her şey problem – 2.6, istihdam – 2.2, imar – 1.3, sokak hayvanları – 1.1, diğer – 7.4 ve fikrim yok – 5.7.
Anlaşılan o ki; Silivri’nin problemi neredeyse yok da birilerinin Işıklar ve bulunduğu konumla ilgili sıkıntıları var…
AK Parti’nin Mart ayı başında yaptırdığı anketin (ciddi bir firma ve yaklaşık 3 bin denekle) bu sorusuna verilen yanıtlara bakınca son beş yılda yerel yönetime sarf ettiğim eleştiriler konusunda az biraz vicdan azabı hissettiğimi itiraf ediyorum… Işıklar’ın kullandığı seçim sloganlarından biri geldi aklıma ama yazmayayım…
Ankette halka sadece hizmet ve sorunlar sorulmamış tabi… Mart 2014’te kime oy verecekleri de sorgulanıyor… Yanıt mı?! Onlara da geleceğiz… Sırayla…
DÜZELTME
Salı günkü köşe yazımda "Silivri nüfusunun %60’nın 39 yaş ‘üstü’ olduğu bilgisi dikkatimi çekti” yazmışım; ‘altı’ olacak tabi ki… Dikkatli okuyucularım uyardı. Kendi işlerini de bu kadar dikkatli yapıyorlarsa çalıştıkları kurumun sırtı yere gelmez : )) Uyarı için teşekkür edeyim ve düzeltmiş olayım!