Silivri çok enteresan bir yer… Ya da sadece her yer gibi kendi özel koşullarına sahip… Şöyle ki; Türkiye geneli ile ilgili bir söylem geliştirip çok olumlu bulunabilir ama onu gelip Silivri’de söylediğinizde elinizde patlayabilir.
Yerel siyasetçi genel başkanlarının her söylediğini motamo tekrarlamak yerine, kendi koşullarına uygun olanları parlatıp, olmayanları geçiştirmesini bilmeli.
Nereden mi çıktı? AK Parti açısından bunu ‘Gezi olaylarında’ çok net yaşadık. Sonra AK Parti’nin genelde durmadan vurduğu MHP’ye yerelde de yüklenen ilçe başkanının CHP ile yakınlaşmaya oluşturduğu vesileler vesaire…
Son genel seçimde CHP-HDP mevzusu… HDP seçmenini tarif eden ana başlıklardan birinin aynı zamanda muhafazakar oluşu olduğunu unutmamakta yarar var… HDP de AK Parti de yokken CHP hiçbir zaman oyunu alamadığı kesimi Türkiye genelinde bir formülle ikna etmeye çalışsa da çok verimli sonuçlar alması mümkün görünmüyor. Özelde, nokta vuruşlar ile sonuç alabilir ancak… O da kısmi…
Silivri’de %9’lik HDP’ye .4 bandına yetişen MHP’ye tercih etmek bana mantıklı gelmiyor. "Siyasetçi bu herkesten oy ister” ama aynı anda hem MHP’ye hem HDP’ye şirin görünmek çabası en baba siyasetçinin bile kimlik karizmasını çizer. Belli bir kesime şirin görünmek yerine Silivri’ye hizmet etmek kurtarıcı olabilir!
GENEL SİYASET DEMİŞKEN…
CHP saflarında genel başkan değişimi ile ilgili kulisler Silivri’de de yankılanıyor. Partili meclis üyeleri tarafından Muharrem İnce, Metin Feyzioğlu alternatiflerini yer yer cesurca, yer yer epey çekingen desteklediğini hissettiriyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinden geleni yaptığını kabul etmek zor değil de, başarılı olduğunu söylemek benim için mümkün değil. Gitmekle mi CHP’ye daha çok hayrı dokunur, kalmakla mı? Bunu konuşmak, tartışmak yerine her geçen gün seçmen artık partiden umudunu kesiyor… Oy kaybetmemek bir başarı olamaz. Kazanmak lazım! Umudu, inancı diri tutmak, çoğaltmak!
BİR ARINÇ İKİ DEĞİRMENCİ…
8 Haziran’ı sadece netleşen genel seçim sonuçları ile ilgili beklemedik… Ulusalda muhabirler hükümet kurma gündemini bırakmış Bülent Arınç’ın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında seçim sonrasına ertelediği açıklamaların peşinde… Aynı beklenti Silivri’de de var… Değirmenci’nin seçim süresince niyetlendiği, hatta son anda iptal ettiği basın toplantılarında Özcan Işıklar hakkında yapacağı açıklamaları soran sorana… Hele bir genel seçim gündemi soğusun biraz diyorum ama ne merak!
Metin Karakaş’ın sık sık başvurduğu bir deyim vardı; "Tarlada izi olanın harmanda yüzü olur” Değirmenci, harmanda epey iz bıraktı, seçilemeyeceğini bile bile herkesten çok çalıştı… Nedeni ve ne için’ini konuşmak için epey geniş zamanlarımız olacak gibi geliyor bana...