Silivri şiddete ‘dur’ dedi

Silivri şiddete ‘dur’ dedi

02.12.2017 10:31:37

Silivri Belediyesi, Silivri Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Medical Park Silivri Hastanesi ortaklığında Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dur Deme Zamanı konulu panel düzenlendi.

Silivri Belediyesi, Silivri Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Medical Park Silivri Hastanesi işbirliğiyle kaydedilen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dur Deme Zamanı konulu panele Uzm. Dr. Psk. Ayşegül Aslan ve Psk. Çağla Şenol konuşmacı olarak katıldı. 30 Kasım Perşembe günü, Yaşar Kemal Sergi Salonu'nda gerçekleştirilen panelde, son zamanlarda artan kadın cinayetlerinin nedeni, aile içi şiddet ve çocuklar üzerindeki etkileri ve Türkiye'deki durum değerlendirildi. Milliyetçi Hareket Partisi Silivri İlçe Kadın Kolu Başkanı Sema Arcan, Milliyetçi Hareket Partisi Silivri İlçe Başkan Yardımcısı Aylin Korkmaz, Silivri Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Recep Akıncı, Silivri Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Aynur Süleymanoğlu ve üyeleri, Semizkumlar Mahalle Muhtarı Hatice Büyükoğlu, Medical Park Kurumsal Pazarlama Uzmanı Bahar Kenar ile Silivrili kadınlar paneli takip edenler arasında yer aldı.

ASLAN, TÜRKİYE'NİN ERKEK ŞİDDETİ KARNESİNİ AÇIKLADI
Kadına yönelik şiddet türlerini fiziksel, sözel, ruhsal, cinsel ve ekonomik başlıklarında 5'e ayıran Uzm. Dr. Psk. Ayşegül Aslan, sesini yükseltebilen kadınların şiddeti meşru gören zihniyetin duvarına çarptığını söyledi. Şiddetten korunmanın ve şiddeti önlemenin bilgilenmekle mümkün olacağını vurgulayan Aslan, şiddet mağduru veya şiddete uğrama tehlikesi altında bulunanların Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Destek Hattı 183'i arayarak yardım alabileceklerini belirtti. Türkiye'nin kadına yönelik şiddet karnesinin korkutan bilançosunu paylaşan Aslan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
• Kadın cinayetleri 7 yılda yüzde 1400 arttı.
• Kadınların yüzde 41.9'u fiziksel ve cinsel şiddete uğruyor.
• Eşinden şiddet gören 100 kadından 52'si “Dünyaya yeniden gelsem kadın olmak istemem” diyor.
• Her 10 kadından 4'ü şiddet görüyor.
• 2002'den 2009'a kadar öldürülen kadınların sayısı 953.
• 2010'da 76 kadın tecavüz, 45 kadın da tacize maruz kalmıştır.
• Kadın cinayetlerinin yüzde 40-70'i ayrılma aşamasındaki kocalar ya da sevgililer tarafından gerçekleştiriliyor.
• Silahlı Şiddet Raporu “2016 Yılı Kadın Cinayetleri” Haritası'nda Marmara Bölgesi 77 olayla şiddetin en fazla olduğu bölge olarak kayıtlara geçti.
• Her 5 kadından 2'si şiddete maruz kalıyor.
• 4 kadından 1'i yaralanıyor.
• 2 kadından 1'i duygusal şiddet görüyor.
• 10 gebe kadından 1'i şiddete maruz kalıyor.
• Kadınların yarısı yaşadığı şiddeti kimseye anlatmıyor.
• Cinsel şiddet oranı yüzde 15.
• Başvuru korku, yuvam bozulmasın, boşanma ile sonuçlanacak endişesi, çocuklar babasız büyümesin, boşanmanın sosyal zorlukları, baba evine dönememe, ekonomik zorluklar nedeniyle az.
• Büyürken babası da annesini döven, sevgi yoksunluğu olan, çocukluktan süregelen davranış bozuklukları olan anti sosyal kişilik örüntüsü ya da hasta olan erkekler şiddet uyguluyor.

ŞENOL, ŞİDDETİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİ DEĞERLENDİRDİ
Çocukların maruz kaldığı şiddet çeşitleri ve sonuçlarını ele alan Psk. Çağla Şenol, şunları söyledi: “Duygusal ve sözlü şiddete maruz kalan çocuk, kendini ifade etmekte, başkalarını anlamakta zorlanır. Çevresini tehdit olarak algılar, güvenemez. Kendini bir yere ait hissetmez, aidiyet duygusu gelişmez. Kişiliği kabul görmediği için kendine ait olumsuz duygu ve düşünce geliştirir. İlgi görmediği için yaşama sevincini yitirir. Cinsel şiddete maruz kalan çocuk, bedensel-cinsel sağlık anlamında sıkıntılar yaşar. Kişisel gelişim ve kimlik değişimi konusunda birçok anlamda eksikliklerle karşılaşır. Özgüven eksikliği, kendine güvensizlik, saldırgan ya da pasif diye adlandırabileceğimiz kişilik bozuklukları yaşarlar. Şiddet çocuklarda asosyal kişiliğin gelişmesine ve depresyona neden olur. Şiddet, korkulu ve kaygılı bireyler yaratıyor. Bu bireyler, yetişkinliğe geçişte de zorluk yaşıyorlar. Güçlü hissetmek ve ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli yollar ararlar. Kızgınlık duyarlar. Hırçın ve agresif olurlar. Kural tanımazlar. Evden kaçma davranışı sergilerler. Erken evlilik yapma ihtimali artar. Eşcinsel eğilimler sergileyebilirler. Karşı cinsle sağlıklı ilişki kuramazlar. Çevreye zarar verirler. Madde ve alkol bağımlılığı ihtimali artar. Şiddete maruz kalan çocuğun ruh sağlığının iyileşmesi için önce anne ve babasının devamında da kendisinin psikolojik destek alması ve iyileşme sağlanana kadar takip edilmesi çok önemli. Aile ortamınızda şiddet olmasa dahi çocuklarınıza zaman ayırın ve onlarla konuşmayı ihmal etmeyin.”

Program, panelistlerin konuşmalarının ardından soru-cevap şeklinde devam etti.
Hazal BAŞARAN

YORUM YAP