Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, tarım ve hayvancılık konusundaki çabası hususunda üç yılın sonunda mütevazı olmamayı benimsedi nihayetinde. Silivri Belediyesinin faaliyet ve etkinliğini Tarım Bakanlığı, Başkanını Tarım Bakanı ile alanda Hükümetin en yetkilisi yerine koyup buna göre beklentiye girenlere yanlış yolda olduklarını söyleyecek birileri çıkar herhalde.
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Haziran Meclisinde tam “Küçük eleştirileri kendisine saklamaya”, her şeyi bilen havasından daha gerçekçi ve oldukça samimi bir boyuta adım atmışken CHP'nin parlayan Yıldızı kendisine nazar değdiğini düşündürecek hamlelerini sıraladı art arda ve inatla.
Omuzlarına fazla mı sorumluluk yüklendi ne!?
Melih Yıldız, Volkan Yılmaz'a “ikazlarını” sıralarken adeta “Sorun Bora Balcıoğlu'nda değil, muhalefet etmek durumunda olduğumuz iktidarın kusursuzluğunda çırpınıyoruz” diye haykırdı.
Yılmaz, Yıldız'ın “ikazları” ve üslubu karışışında sinirlerine hakim olmak için adeta kendisiyle savaş verdi ama bu esnada ayağına kadar gelen gol fırsatlarını da değerlendirdi tabi.
Sadece yem bezelyesinin ne olduğunu öncesinde bilmediğini, kılı kırk yaracak adaleti tesis edememiş olabileceğini itiraf etmişti Yılmaz ancak belediye başkanı da siyasetçi olarak da yaptıklarının ne kadar fakında olduğunu, kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya koydu!
Yıldız'ın “ikaz”ları Yılmaz'a yaptıklarını parlatma imkânı sunarken, kendisini en iyi bilmesi beklenen alanda boşa çıkardı, etkili muhalefet hususunda tökezletti.
Yerli ve milli tohum konusunda İBB'yi eleştirdiği gibi Bakanlığı da eleştirmesini beklemek için Yılmaz'ı milletvekili seçmiş olmamız gerekirdi. İki kez bunun için bizden yetki istedi aslına bakarsanız ama biz kendisini Silivri Belediye Başkanı ve İBB'de MHP'nin Grup Sözcüsü yapacak sorumluluğu layık gördüğümüze göre Yıldız'ın ilk eleştirisi şekil açısından hükümsüz. Nitelik biçimi için ise sözü Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Savaş Akçan'a bırakalım: “Bugün burada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bizim yıllardan beri söylediğimiz bir şeye Silivri Belediye Başkanımız Sayın Volkan Yılmaz vesile oldu. Herkes yerli ve milli tohumu, sorunları dile getiriyor ama uygulamalara baktığımızda Silivri Belediyesinde gördüğümüz yaklaşımı diğer belediyelerde göremiyoruz. Burada gerçekleştirilen milli tohum seferberliği bizler için çok önemi. Bizim hedeflediğimiz bir işi yapıyorsunuz. Bizler bu işin takipçisiyiz. Yeter ki üretim olsun, yeter ki milli üretim olsun.”
Silivri Belediyesi'nin tarım ve çiftçilikle ilgili desteklerinin adil şekilde dağıtılmadığı “ikazı”na da Yılmaz'ın yanıtı muhalefete attığı tarihi gollerden biri olarak kayıtlara geçti. Yıldız açıklık getirdi sözlerine; “İhtiyacı olana verilmiyor, olmayana veriliyor…” Belediyenin dağıttığı desteğe ihtiyacı olmadığı halde alan kişilerin adaletini sorgulamak gerek belki Başkan Bey'inki yerine!? Desteklerin muhtarlar aracılığı ile dağıtıldığı ve Yılmaz'ın “Hazreti Ömer değilim, kılı kırk yaran adaleti sağlayamamış olabilirim. Yine de eleştirilerinizi dikkate alırım” yaklaşımı takdiri ise ziyadesiyle hak ediyor.
İSKİ ve Mezbaha konusunda İBB ayağında CHP ciddi bir çıkmaza doğru sürükleniyor. Tartışmayı uzatmak yerine çözüm artık şart.
CHP ne olgusal, ne de psikolojik üstünlüğü son mecliste de sağlayamadı. Algı konusunda Yılmaz'ın eline su dökülemeyeceğini defaten CHP'liler her platformda açıkça deklare ediyor zaten.
Yıldız ile Yılmaz arasındaki muhalefet-iktidar karşılaşmasında son darbeyi MHP Grup Sözcüsü Sultan Aşkın indirdi; muhalefetin görevleri dersiyle!
Yılmaz'a karşı muhalefet kan kaybına bir an önce ciddi çare düşünmeli… Çünkü o ayarlarını bozabilecekleri tüm alanlarda iyileştirmelere gittiğini ortaya koyuyor…
Siyasette görevdekilerin zamanla yıpranması tabiiyken, bizde muhalefetin bu akıbete uğraması ilginç. Gerçi kanımızda var bir genel duruma aykırılık vaziyeti…